sermet@canakkaleolay.com
Çanakkale Belediyesi Kültür Birimi bir açıklama yaparak Kültür ve Turizm İl Müdür Vekilinin bugüne kadar Belediyenin çeşitli uygulamalarına yönelttiği eleştirilere son derece anlamlı bir cevap verdi.
Kent kültür politikalarının gelişmesi bu alandaki kazanımların kalıcı olabilmesi noktasında dayanışmanın önemine vurgu yaparak katılımcılık ve kurumların işbirliğinin altını çizdi.
Bu bakış bardağın dolu tarafından bakışın ifadesiydi.
Kültür Turizm İl Müdür Vekili Şinasi Haznedar bir sivil toplum örgütü toplantısında yapısı gereği “bardağın boş tarafından bakan bir tarzı” olduğunu dile getirmişti.
Haznedar göreve başladığından itibaren farklı bir bürokrat olmanın tarzı ile pratiğini sürdürdü.
Her şeyden önce konuşan bir bürokrattı.
Hatta o kadar konuşuyordu ki izin de olduğu zamanlarda bile yaptığı açıklamalar ile müdahil olma tarzını sürdürüyor idi.
Bu özelliği itibarıyla esasında olumlu bir görüntü veriyor idi.
Fakat bu olumluluğunu olayların gelişimi noktasında geliştirici, dayanışmacı bir tutum ile ele almadığı için Çanakkale’nin bugüne kadar alışık olmadığı, kurumlar arasındaki gerginlikler yaratma noktasında gündeme geldi.
Fakat ne yapacaksınız yapısal özelliğinin böyle olduğunu yine bizzat kendisi itiraf etti.
Çanakkale Belediyesi Kültür Biriminin yazılı açıklaması sonrasında Şinasi Haznedar nasıl bir tarz ile çalışmalarını sürdürür bilemiyorum.
İş birliğini tercih edip birlikte üretme temelinde mi hareket eder, yoksa yine bir çatışma kültürü ile devam ederek agresif açıklamaları ile gündem mi olur?
Gelişmeleri izleyeceğiz.
Kültür Biriminin örnek tavrı.
Çanakkale Belediyesi Kültür Birimi kendi alanında belediyenin kurumsal yapısı dahilinde sorumluluk alarak bu alandaki stratejik yaklaşımına uygun olarak bir performans göstermiştir.
Diğer birimler içinde örnek alınması gerekli bir tavır sergilemiştir.
Çanakkale Belediyesinin diğer birimleri de sorumluluk alanlarındaki konular ile ilgili olarak müdahil olup, birinci elden konularını kentliler ile paylaşacak bir yöntemsellik konusunda seferber olmalıdırlar.
Bu şekilde kurum kültürü daha bir nitelik kazanmış olacaktır.
İşçi sınıfı meydanlarda iken
Direnişlerinin 33`üncü gününde Ankara’da toplanan TEKEL işçileriyle dayanışma mitingi için, ülkenin dört bir yanından sendikalar, meslek örgütleri, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, gençler bir araya geldi.
İşçi sınıfı sorunlarına sahip çıkıp, dayanışma örneklerini sergiler iken, Çanakkale ‘de bir grup sendikalı işçi Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şube Başkanı, Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant’a çirkin bir saldırıda bulundular.
İşte bilinç kavramı böyle bir şey.
Bilinçli işçiler, sınıfının çıkarları için mücadeleden yana tavır alırken, maalesef bazı kesimlerde birilerinin tetikçiliğini yapabiliyorlar.
Yaşanılan bu olay her yönüyle son derece çirkin ve şiddet ile kınanması gerekli bir olaydır.
Şimdi demokratik güçler Nalbant’a yapılan bu saldırıyı kınayarak sorumluların cezalandırılması konusunda seferber olmalı, Hicri Nalbant yalnız bırakılmamalı, onun nezdinde her türlü baskıcı, saldırgan politikalara karşı demokratik haklar sonuna kadar savunulmalıdır.
Sermet ATADİNÇ