Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Bakalım neler olacak …

1969
İskele Meydanı Projesi ile ilgili olarak yaşanan tartışmalı değişim sonunda ilgililer imzaları atarak bu alanın meydan olarak düzenlenmesi konusunda ilk adımı attılar. Çanakkale İl Özel İdaresi otelin bulunduğu alanın mülkiyetini, Çanakkale Belediyesi’ne devretti.
 
Protokol imza töreninde bir konu dikkatimi çekti. İl Özel İdare Genel Sekreteri Ayhan Gider daha nice işbirlikleri arzusunu gündeme taşıyarak esasında önemli bir gerçeğin de altını çiziyordu. Demek ki ; İl özel idaresi ile yerel yönetimin yapacağı işbirliği sayesinde daha bir çok şeylerin geliştirilebileceğinin mesajını aldık böylece. Belki bir başlangıç olur, Ayhan Gider’in de arzu ettiği gibi…
 
Böyle bir başlangıç yapıldı, fakat süreç nasıl devam edecek bu biraz sıkıntılı. Anafartalar Oteli’nin tahliyesinin sorumluluğu, bundan böyle Çanakkale Belediyesi’nin kontrolünde. Hep birlikte izleyeceğiz. Ülkemizde bürokrasinin nasıl işlediğine bir kez daha tanıklık edeceğiz. Şehrin vitrini olan bu alanın uzun zaman bu şekilde kalması çok şık olmayacaktır; Çanakkale’nin imajı açısından.
 
Bir de madalyanın diğer yüzü var.
Bir turizm işletmesi olan, otelin de kendisine göre bazı gerçekleri var.
Ticari sorumlulukları, yerine getirmesi gerekli taahhütleri gibi konular düşünülürse; buranın da öyle akşamdan sabaha tahliyesi söz konusu olamayacaktır.
İşletmenin de bazı hukuksal haklarının olduğunu unutmayalım.
Herhalde, hadi ben karar verdim, sen hemen çık şeklindeki bir format söz konusu olmayacaktır.
 
Ya peki ne olacak?
Bir yandan burasının bir an önce düzenlenmesi ve kente yakışır bir meydan olarak halkın kullanıma açılması gerçeği, diğer yandan işletmenin de bazı haklarının olması sorunu…
 
Zor bir durum değil mi?
İşte böylesi zorlukların yaşanmaması için yerine getirilmesi gerekli disiplin; sağlıklı bir planlama ve karar alma süreçlerinin çalıştırılması olmalıdır. Bu gerçeği acı bir tecrübe olarak yaşayacağız, daha yaşanılacak bazı sorunlara tanık oldukça. İşte o bakımdan Ayhan Gider’in duygularını şimdi daha iyi anlamamız gerekecek,aynı zamanda Başkan Gökhan’ın da bu alanın daha rasyonel kullanımı için yaptığı girişimleri de unutmamak gerekecek.
 
Ben bir kez daha soruyorum; her şeyi ile bitmiş, inşaatı başlamış yaklaşık 1 trilyon lira masraf yapılmış bir projenin bu evriminin altındaki gerçekler nelerdir. Bu konuda düşüncesi olanların tespitlerini Çanakkale kamuoyu ile paylaşmaya hazırım. Belki çok önemli bir toplumsal gerçeğin ortaya çıkmasına katkı sunmuş olabiliriz, diyerek görüşlerinizi bekliyorum. Bu ülke, artık biri yapar biri bozar anlayış ve pratiğinden kurtulmalıdır.
 
Çanakkale İHD’nin girişimi
Çanakkale İnsan Hakları Derneği son yaşanan Urfa Cezaevi’ndeki ölümler sonrası bir kez daha gündeme gelen Çanakkale E Tipi Cezaevi’nin fiziksel koşullarının incelenmesi için harekete geçti.
CHP Belediye Meclis Üyesi Muharrem Erkek tarafından gündeme taşınan Çanakkale Cezaevi gerçeğinin kamuoyunda duyarlılık ile ele alınması ve İHD’nin bu konudaki girişimi olumlu bir yaklaşım olmuştur.
 
Böylesi sivil bir denetim ile gerçeklerin kamuoyu ile paylaşılması olumlu bir sonuç oluşturacaktır. Bu konunun takipçisi olmak duyarlı herkesin görevidir.