AYLARDAN TEMMUZ

Sıcaklar iyice bastırdı. Sıcaklar sadece havayı mı ısıtıyor? Seçim sonrası siyasi gelişmeler, sınır komşularımızın durumları, halkın beklentileri hararetin iyice artmasına neden olmakta.

Peki halk devletten, kurulacak hükümetten ne bekliyor?

Öncelikle seçim nutuklarında verilen sözlerin yerine getirilmesi. Çocuğu, genci, yaşlısı, emeklisi, çalışanı, zengini, fakiri öncelikle siyasetçiye güvenmek istiyor. Hakkını savunacağı demokratik bir ortam, kefeleri eşit adalet terazisi.

Çocuklar, gençler ve aileleri için de temmuz ayı sıcak geçeceğe benziyor. Özellikle eğitim sistemindeki sorunların sarmallığı endişeyi bir kat arttırmakta. Mayıs ve haziran aylarında yapılan iki önemli sınav; Teog ve LYS. Hazırlığı kadar ölçme  değerlendirmesi  ve tercihlerin yapılması da ayrı bir muamma.

Öncelikle TEOG’ u ele alacak olursak, 4.700 öğrencinin birinci olduğu bir sınavın ayırtediciliği,  geçerliliği ve güvenirliğinden ne kadar söz edilebilir. Yıllardır evirip çevirip adını değiştirilerek yapılan bu sınavda MEB  yine sınıfta kaldı. Yeterli sistem desteği olmaması nedeniyle hem sınavın uygulanması hem de ölçme değerlendirme aşamalarında yaşanan sorunlar veli ve öğrencilerin kafasını karıştırmaya yetiyor. Özellikle tercih aşamasında tercih kılavuzunda devlet sırrı gibi saklanan okullara yerleşen son öğrencilerin sıralamadaki yerlerini içeren bilgilerin olmaması rehberlik servislerinin işlerini güçleştirmektedir.

Yaşanan şaibeler dışında, ÖSYM bu işi yılların tecrübesiyle daha adil şekilde yapabiliyor. Gerek sınavın uygulanması, gerekse ölçme değerlendirme aşamalarında alternatifsiz kurum olduğunu görmekteyiz. Şu an için 300 üniversitenin bulunduğu ülkemizde gençlerin mesleklerini seçeceği bölümlere yerleşmeleri için alternatifleri iyi düşünmelerinin zorunluluğu açıkça ortadadır. Her ne kadar seçeneklerin fazla olduğu görünse de akademik, sosyal koşullar ve kariyer olanakları ayırtedici unsurlar olmalıdır.

Temmuz hararetini arttıran başka bir eğitim sorunsalı ise dershanelerin durumudur. Yaklaşık 100 bin çalışan Anayasa Mahkemesi’nde verilecek kararı beklemekte. Bu durum kurucular ve çalışanlar için ne kadar önemliyse, 12.sınıfa geçen öğrenci ve velileri de yeteri kadar ilgilendirmekte. Zira hazırlık lisesi adı altında öğretime devam edecek olan kurumlara Anadolu Liseleri ve kolejlerden kaydını sildirip kayıt yaptıran ya da yaptırmayı bekleyen yüzlerce öğrenci birbirlerine “ne yapacağız  “ sorusunu sormaktadırlar.

Mart ayı dert ayı derlerdi ama bu temmuz da bir hayli dertli geçeceğe benzer.

Herkesin umutlarını gerçekleştirmesi dileklerimle.