Yeniden doldurulabilen şişenizi getirmek yerine bir şişe su aldınız.
En çevre dostu seçim bu olmayabilir fakat boşaldığında birkaç kez daha yeniden doldurabilirsiniz; azalt, yeniden kullan, geri dönüştür değil mi? Size bazı haberlerimiz var: Yapılan birden fazla çalışma, atılabilir su şişelerinin sağlığa tehdit oluşturduğunu gösteriyor.
Şehir efsanelerini yaymadan önce, bir şeyi açıklığa kavuşturalım: Plastik şişeleri yeniden kullanmamanızı; çünkü bunların suya kimyasal madde sızdırdığını söyleyen iddialar çoğunlukla asılsız. 2014’te e-posta yoluyla böyle bir iddia dolaşmıştı ve plastik şişelerin DEHA içerdiğini; DEHA’nın ise potansiyel bir kanserojen olduğunu söylüyordu. Ancak ticari şişeler ve gıda kapları, polietilen tereftalattan (PET) yapılıyor ve bunlar DEHA içermiyor. Öyle olsaydı bile, DEHA’nın kanserojen bir madde olduğu düşünülmüyor. Amerikan Kimya Kurulu’na göre PET, plastikten besin maddesine zararlı bir şey geçmediğinden emin olunması için tümüyle test edilmiş.
Peki plastik kimyasallardan endişelenmeniz gerekmiyorsa; atılabilen plastik şişeleri yeniden kullanmanın ne zararı var? Aslında durum, çok daha sıradan bir şey olan bakterilerden ibaret. Su şişeleri, eğer yıkanmadan bırakılırsa mikroplara ev sahipliği yapabilir. Örneğin 2002 yılında yapılan bir çalışmada, ilkokul öğrencilerinin %65’inin, sağlık yönergelerini aşan seviyede bakteri içeren su şişesi kullandığı bulunmuş. Fakat atılabilir su şişeleri, mikroplara daha açık. Bunun sebebi, yeniden kullanılabilir şişeler tekrar tekrar doldurmaya dayanacak şekilde tasarlanırken; atılabilir şişelerin bozulmaya eğilim göstermesi ve bakterilere kamp yapacak yer vermesi. 2007 tarihli bir makalenin yazarlarına göre: ” … her gün yapılan tekrarlı yıkama ve kullanımdan kaynaklanan aşınmalar, plastiğin; gözle görülebilir incelme veya çatlaklar şeklinde fiziksel yönden bozulmasına yol açabilir. Bakteriler bu çatlaklarda barınıp, sağlık açısından tehlike oluşturabilirler.”
Peki buna göre, yeniden kullanılabilen plastik şişe almanın zamanı geldi mi? O kadar çabuk değil. Yeniden kullanılabilen şişelerde, henüz belirsizliğini koruyan bir kimyasal var. Bu kimyasal, BPA olarak da bilinen bisfenol A. Bu maddenin, vücudunuzdaki hormonların davranışına müdahale ettiği düşünülüyor. 2008 yılında yapılan bir incelemeye göre: “Bisfenol A’ya maruz kalan fetüs, bebek ile çocukların beyin, davranış ve prostat bezleri üzerindeki etkilere yönelik bazı endişeler mevcut.” Daha fazla araştırmanın yapılması gerekiyor fakat şimdilik, bu şeyden kaçınmak iyi bir fikir olabilir. BPA, genelde daha sağlam plastik şişelerde gördüğünüz polikarbonat plastikte saklanma eğilimi gösteriyor.
Peki cevap ne? Plastik su şişelerinden hepten kaçınmak ve başka bir madde bulmak isteyebilirsiniz. Cam su şişeleri, metal ve plastiğin yapabildiği gibi suyun tadını değiştirmez ve çizik ile çatlaklara (bu sayede bakterilerin çoğalmasına) dayanacak kadar sağlam olup; bulaşık makinesinde zarar görmeden yıkanabilirler. Hatta borosilikat camlar, hafiflik ve dayanıklılık bakımından daha iyi. Eğer suyunuzu soğuk tutmak istiyorsanız, çift duvarlı paslanmaz çelik termoslar bulunuyor. Eğer sağlıklı kalmaya çalışıyorsanız, bol su içmek iyi bir fikir; tabi su, zararlı bakterilerle dolu değilse.
Kaynak:
1) Ozan Zaloğlu (popsci.com.tr)
2) Ashley Hamer/Curiosity