sermet@canakkaleolay.com
TBMM başkanlık seçimi AKP'li İsmet Yılmaz'ın seçilmesiyle tamamlandı. 7 Haziran seçimlerindeki iradenin meclis başkanlığı seçimlerine yansıdığını söyleyemeyiz. Bu MHP'nin bugüne kadar birçok sefer yaptığı gibi AKP'nin can simidi rolünü üstlenmesine yol açan politikalarının sonucudur. 7 Haziran sonrasında sadece kendi kitlesini tutmak için HDP karşıtlığı üzerinden siyaset üreten MHP almış olduğu kararlar ile son tahlilde AKP'nin destekçisi olarak konumlanmaktadır.
Meclis başkanlığı seçimlerinin koalisyon çalışmaları için bir gösterge olmasına ilişkin herhangi bir işaret oluşmamış olsa da, AKP’nin MHP ile koalisyon yapması konusundaki yaklaşım ilk bakışta daha çok dikkat çekmektedir.
Gelinen noktada gündemde koalisyon kapsamında 2 alternatif bulunmaktadır;AKP-MHP veya AKP-CHP
Meclis başkanlığı seçimleri son turunda MHP’nin, AKP’li adayın meclis başkanı seçilmesine yol açan tavrı düşünüldüğünde; son dakikada diplomasisiyle gelişebilecek AKP-MHP koalisyonunun sürdürülebilir olma şansı söz konusu değildir.
Böylesi bir koalisyon hükümeti bir savaş ve şiddet hükümeti olacaktır.
Ülkemizi ciddi risklere götürecek böylesi bir koalisyon karşısında demokrasi güçlerinin dayanışmasının gelişeceğini ve halkın iradesinin demokrasiden yana olacağını şimdiden söyleyebilirim.
Çok uzun olmayan bir zamanlamada yeniden seçimin gündeme gelmesi olasılığı çok daha fazla bir şekilde kendisini göstermektedir.
Özellikle Tayip Erdoğan’ında taktik olarak kendi gücünü tahkim etmek adına ; tercihinin böyle olacağı da ayrıca göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu arada gazetemiz internet sitesinde 473 kişinin katılmış olduğu ankette yeniden seçim ihtimali %24,1 oran ile ikinci alternatif olarak gözükmektedir.
Birinci ihtimal olarak çıkan %31,5 lik CHP–HDP-MHP koalisyonu ihtimalinin gelinen noktada gerçekleşmesinin mümkün olamayacağını düşünürsek; erken seçim ihtimalinin vatandaş nezdinde de karşılık bulduğunu söyleyebiliriz.
Anketteki diğer seçeneklerde şu şekilde gözükmektedir.
AKP-MHP %22.62
AKP-CHP % %17,97
AKP-HDP % 3.81
Şu anda yapılan bazı kamuoyu yoklamalarına göre bugün seçim olsa seçmenin tercihinin değişmeyeceği noktasında sonuçlar ortaya çıkmasına rağmen, bu süreçteki gelişmeler AKP ve MHP’nin kan kaybetmesine neden olacak ve ülkedeki siyasi iklim demokrasi ve barış taraftarlarının daha da güçlenmesine neden olacaktır.
Bu sürecin böylesine gelişiminin nedeni MHP’nin, dar öngörüsüz ve sadece HDP karşıtlığı temelinde Kürt düşmanlığı üzerinden sürdürdüğü politikalardır.
MHP artık tıkanmış, sadece Kürt karşıtlığı üzerinden üretmiş olduğu politikalarla kendi tabanını korumaya çalışsa da; bu tavrının yaratmış olduğu sonuçlar nedeniyle beklediğini bulamayacaktır.
AKP’nin can simidi olarak sonuçlanan meclis başkanlığı seçimlerinde almış olduğu tutum ve sonuçları bunu doğrulamaktadır.
Hatta siyaset yapma adına HDP karşıtlığı üzerinden almış olduğu kararlar kamuoyunda öyle bir karşılık bulmuş ki;sosyal medyada mizah malzemesi haline gelmişlerdir.
Bu gelişme bakın Radikal yazarı Ezgi Başaran’ın yazısına nasıl yansımış;
“Örneğin, MHP bundan sonra HDP’nin önerdiği bir araştırma komisyonu önerisine de sırf HDP öneriyor diye karşı mı gelecektir?
Örneğin, MHP bundan sonra sırf HDP var diye Meclis`in yasama görevini icra etmesine engel mi olacaktır?
Yani bunun sonu nedir?
HDP, demli çay içiyor, ben içmem.
HDP, dolmakalem kullanıyor, ben kullanmam.
HDP, yemekhanede yemek yiyor, ben yemem.
Aaa ne?
HDP tuvalete mi gidiyor? O zaman ben gitmem.”