ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞI
Yazılı ve görsel basında bağımlılıkla ilgili bir yazı yada program görsek hadi canım sen de deyip başımızı çeviririz. Ancak madalyonun diğer yüzü hiç öyle değil. Geçen akşam karşılaştığım manzara beni gerçekten çok üzdüğü için bu yazıyı yazmak istedim. Eski bir öğrencim ile bir eğlence mekanının önünde karşılaştık, konuşmakta hatta ayakta durmakta güçlük çekiyordu, sonradan öğrendim alkolün yanında başka keyif verici maddeler de kullandığı için o kadar sarhoş olmuş.
Bağımlılık macerasının ilk adımları genellikle erken yaşlarda atılır.
Bağımlılığın başlamasına neden olan sosyal ve psikolojik etkenler bulunmaktadır. Bir deneme sonrasında başlayan bağımlılık süreci AMATEM de tedaviyle son bulabilmektedir.
Psikolojik etkenlerin başında birey,
ailesinde gördüğü şiddet nedeniyle saldırganlık ve şiddet dürtülerini ‘oral mazoşizm’ denilen durumla bastırmaya çalışır. Gençlerde bu durum sigara ve alkole yönelimle ortaya çıkar. Başka bir psikolojik etken ise bağımsız olmaktan kaynaklı duygulardır. Ergenlikte yaşanan bağımsız olma dürtüleri bireyi gençlerin arasında olgunlaşmanın sembolü olarak kabul edilebilen sigara ve alkol kullanımına başlamasına neden olabilmektedir.
Gençlerin aileden ve çevresinden model alması da bağımlılığın başlamasına ayrı bir etkendir. Merak duygusu, alınan keyifle pekişir ve süreç başlar. Bireyin ergenlikte yaşadığı bir gurubun üyesi olma dürtüleri bazen girmek istediği gurubun üyelerinden de etkilenmesi bağımlılığın başlamasında bir diğer faktördür.
Sigara gençlerde alkole geçişte önemli bir geçiş maddesidir. Alkolizmin ve madde bağımlılığının en belirleyicisi sigaradır. Sigara bağımlısı gençlerin büyük çoğunluğu alkolik değildir ama alkolik gençler arasında sigara tiryakisi olmayan yok gibidir.
İstenmeyen durumlarla karşılaşmamak için biz büyüklere ne gibi görevler düşmektedir?
Bu konuda hem aileye hem topluma hem de devlete önemli görevler düşmektedir. Alınacak önlemlerin başında yukarıda belirttiğimiz risk faktörlerinin azaltılmasına yönelik olmalıdır. İşe anne babaların gerçekten bilinçlenmesi ve konunun ciddiyetinin farkındalığını yaşamalarıyla başlanması gerekmektedir. Bilinmelidir ki yapma demekle olumsuzlukların önüne geçilememektedir. Ailelerin çocuklarıyla iletişimi yeterince net ve samimi olmalı, her yaşam döneminde alabilecekleri riskler düşünülmeli ve sosyal çevreleri onları tedirgin etmeden gözlemlenmeli hatta arkadaşlarının aileleriyle iletişime geçilmelidir. Model alınabilecek tutum ve davranışlardan kaçınmalı, sigara ve alkol kullanan ebeveynlerin mümkün olduğunca çocukların yanında sigara ve alkol tüketmemeleri sağlıklı bir davranış olacaktır.
Konuyla ilgili toplumun duyarlılığını arttırıcı önlemlerin alınması aşamasında yine ailelerin bilinçlenmesine önem verici önleyici çalışmaların yapılması gerekmektedir. Önleyici çalışmalar ailelerin olası riskler hakkında fikir sahibi olabilmesi, doğru gözlemler yapabilmesi amacıyla hayata geçirilmelidir. Bilinmelidir ki yasaklamak sorunların çözülmesinde başını kuma gömmek gibidir. Gençleri uyuşturucudan uzak tutmak için maddeyi kullanma nedenlerine alternatif yollar üretmek gereklidir. Onların olgun gözükmek, büyümenin verdiği sıkıntı ile baş etme, gruba kabul edilme kaygıları, ebeveynden farklılığını belli etme gibi kaygıları ciddiye alınmalı ve bunları aşabilecekleri sosyal fırsatlar önlerine açılmalıdır.
Duyarlılık bu konuda doğru kelime olacak sanırım. Gençlerin kendini gerçekleştirmesini direk veya dolaylı yoldan etkileyecek tüm unsurlar gözden geçirilmeli, sosyal değişim dinamiklerinin gençlerin lehine kullanılmasının sağlanması, uzun lafın kısası eğitimin her konuda olduğu gibi bu konuda da devreye sokulması reçetenin birinci ilacıdır.
Sağlıklı günler dileklerimle..