AL SANA OSMANLI!
Değerli okurlarım, 2015 yılının ilk yazısı bu… Geçen yılın son yazısı “Osmanlı’canın Güzelliği!” idi. Bu yazım hem yurt içinden hem de yurtdışından oldukça olumlu tepki aldı, çok beğenildi. İlginiz ve övgü dolu kutlamalarınız için teşekkür ederim.
O yazım üzerine sevgili okurlarımdan Osmanlılar ile ilgili bir çok e-mail aldım. Bunlardan biri Hukukçu E. Alb. Osman TÜRKOĞUZ’a ait ileti, yazımın başlığını oluşturdu…
Genellikle yılın ilk yazılarında giden ve gelen yılı değerlendirmek adettendir! Giden 2014’ün nasıl ‘hırsızlı-haramlı’ bir yıl olduğunu gördük!Umarım gelen 2015 gideni aratmaz! Ülkemiz yolsuzluk ve Atatürk’e saygısızlık batağında boğulmaz!!!
* Her şeye karşın tüm okurlarıma güzel bir yıl diliyorum.
***
Al Sana Osmanlı! ( 1299 – 1922 = 623 yıl )
-1923’te… Nüfus 13 milyon civarıydı, 11milyon kişi köyde yaşıyordu.
- 40 bin köy vardı, 38 bininde okul yoktu. Traktör yoktu. Karasaban vardı.
- 2 milyon kişi sıtma, 1 milyon kişi frengiydi, verem, tifüs salgını vardı, 3 milyon kişi trahomluydu.
- Bebek ölüm oranı binde 480’di, her doğan iki bebekten biri ölüyordu.
- Memlekette 337 doktor, 60 eczacı vardı. Eczacıların yalnızca 8’i Türk’tü.
- Diş hekimi yoktu. 4 hemşire vardı. Ebe sayısı 136 idi. Ortalama ömür 40’tı.
- Limanlar, madenler, demiryolları yabancıya aitti. Kiremit bile ithaldi.
- Osmanlıdan CUMHURİYET’E miras kalan sadece 4 fabrika vardı: Hereke İpek, Feshane Yün, Bakırköy Bez, Beykoz Deri…
- Elektrik sadece İstanbul, İzmir ve Tarsus’ta vardı.
- Otomobil sayısı 1490’dı. Sadece 4 şehirde özel otomobil vardı.
*Kadın, insan değildi.Kadına saygı yoktu.(Veremle boğuşan halk ahırda yatarken… Ecdatları Osmanlı olan badem bıyıklıların yere göğe sığdıramadığı Abdülhamid’in annesi Ermeni Virjin (yani Tirimüjgan Sultan)’dı. Abdülhamid’in16 eşi vardı… Yaş itibariyle, tamamı çocuktu.
R.Tayyip Erdoğan’ın dedemiz dediği
Abdülmecid’in annesi Rus Yahudisi Suzi (yani Bezm-i Alem Sultan)’dı. Abdülmecid’in 22 eşi, 43 çocuğu vardı.39 yaşında veremden öldü.Ahali ineğine saman bulamazken, dedemiz sarayında iki futbol takımı kadar kadınla yatıyordu!)
- Tiyatro yok, müzik yok, resim yok, heykel yok, spor yoktu.
- Dirhem, Okka, Çeki vardı. Arşın, Kulaç, Fersah vardı. Ne ağırlığımız dünyaya ayak uydurabiliyordu, ne uzunluğumuz… Ölçülerimiz Ortaçağ’dı.
- Erkeklerin yüzde 7’si, kadınların binde 4’ü okuma yazma biliyordu.
(Okur-yazar erkeklerin çoğunluğu subay veya gayrimüslimdi. Okul yaşı gelen her 4 çocuktan 3’ü okula gitmiyordu. Toplam 4894 İlkokul, 72 Ortaokul, 23 Lise vardı. Tüm liselerde sadece 230 kız öğrenci kayıtlıydı.)
-Öğretmenlerin üçte birinin, öğretmenlik eğitimi yoktu. Tek üniversite Darülfünundu, medreseden halliceydi. Ülke bilimden uzaktı.
(600 yıl boyunca Türkçe’nin ırzına geçilmiş, Osmanlıca denilmişti. Arapça, Farsça, Fransızca, İtalyanca kelimeler, Levanten terimler dilimizi istila etmişti. Karşılıklı sesli-sessiz harfleri olmayan Arapçayla Türkçe yazmaya çalışıyorlardı.
“Harf Devrimi yapıldı, bir gecede cahilleştirildik, köpekleştirildik”falan deniyor ya…
İbrahim Müteferrika’dan itibaren 150 yıl boyunca basılan kitap sayısı kaçtı biliyor musunuz? Sadece 417’ydi. Bunların çoğu gayrimüslimlerin matbaasında basılmıştı. Ki zaten, İ. Müteferrika da devşirmeydi, Macar’dı.
*Bu topraklara kitap gelene kadar, Avrupa’da2.5 milyon farklı kitap basılmış, 5 milyar adet satılmıştı.
Ünlü Fransız Yazar ve Filozof VOLTEİRE, bir kitabında şu ağır tespiti yapmıştı:
“İstanbul’da bir yılda yazılanlar, Paris’te bir günde yazılanlardan azdır.”
***
Sevgili Çanakkale OLAY okurları, işte bazılarının Ecdatları!.. 623 yıllıkOsmanlı dönemi ile 90 yıllıkCumhuriyetimizi başka parametrelerle de kıyaslama yapabilirsiniz. Sütunum şimdilik bu kadarına el verdi.
Neymiş efendim, dedesinin mezar taşını okuyacakmış…
Sen önce iki tane kitap oku da, DÜNYADAN HABERİN OLSUN BİRAZ!