Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Akdağ neden tehdit etti ?

AKP Erzurum Milletvekili Adayı ve eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Tek kurşunla devrilirsin" diyerek HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ı doğrudan tehdit etti. Kadına yönelik şiddetin yoğun bir biçimde yaşandığı ülkemizde AKP politikalarının kadına dönük şiddet konusunda hangi zihniyette olduğunu ortaya koyması açısından bu tehdit son derece önemlidir. Böylece AKP zihniyeti, bir kez daha kadınların siyasette yer alması ve her alanda mücadele yürütmesine ilişkin tahammülsüzlüğünü açığa çıkarmıştır. HDP Eş Genel başkanı Figen Yüksekdağ'ın böylesine bir tehdide maruz kalması "inadına kadın" ilkesini ön planda tutan ve kadın mücadelesi konusunda HDP''nin politikalarının vermiş olduğu rahatsızlıkla ilgili olduğunu da kesinlikle gözden kaçırmayalım. Ancak bu tehditler tutmaz…

956

 HDP kadın mücadelesi ve kadın temsiliyeti noktasında önemli bir mesafe kat etmiş, bunu her boyutuyla Türkiye  kadınlarına ispatlamış bir partidir.

Diğer partilerden farklı olarak bu yönü göstermelik değil, özünde var olan ilkesel bir özelliktir.

22 ilde kadın adayları birinci sırada olan bir parti olarak, gösterdiği 225 kadın aday ile HDP kadına verdiği önem konusunda diğer partilerden çok farklı bir konumdadır.

Çanakkale’de de, kadın adayı birinci sırada olan yıllarca böylesine bir tercihi görmemiş Çanakkale açısından bu değerlendirilmesi gerekli bir özelliktir.

Çanakkaleli kadınlar bu durumu dikkate alacaklardır.

Bu tercihin arkasındaki, kadın politikası konusunda belirlenmiş olan politik ilkeler incelenirse HDP’nin bu yönü çok daha iyi anlaşılır.

Kadın sorunları ve kadın mücadelesi konusunda HDP seçim bildirgesi son derece önemli talep ve çözümlerle dikkat çeken ve diğer partilerden farklılığı çok belirgin olan bir programdır.

İşte Recep Akdağ gibilerinin tehditleri; bu programdan duyulan rahatsızlığın büyüyen kadın mücadelesinden korkunun ifadesidir.

 HDP’nin seçim bildirgesinde yer alan “özgürlük ve eşitlik için kadınlar kazanacak” başlığı ile formüle edilen kadın mücadelesine ilişkin bölüm şu şekildedir:

İNADINA EŞİTLİK

İNADINA ÖZGÜRLÜK

ÖZGÜRLÜK VE EŞİTLİK İÇİN KADINLAR KAZANACAK

7 Haziran genel seçimlerinde oyumuzu barıştan, çözümden, eşitlik ve demokratikleşmeden yana kullandık. Sandıktan çoğulculuk, eşit ve ortak yaşam, demokratikleşme ve özgürlük iradesi çıktı. Denetim kabul etmez, hak hukuk, muhalefet tanımaz tek parti egemenliğine dur dedik. Tek adam diktatörlüğüne, AKP’nin ülkeyi savaşa, gençlerimizi ölüme sürükleyen, kadın ve toplum düşmanı politikalarına hayır dedik.

Oysa geldiğimiz noktada bir yandan; seçim sonuçlarının işaret ettiği birbirini dışlamayan, ortak noktalar bulmaya, diyalog ve uzlaşmaya dayalı yönetim tarzı toptan reddedilmiş durumdadır. Bir yandan da halkın çok açık ve net bir şekilde ortaya koyduğu barış, çözüm, eşit ve ortak yaşam, demokratikleşme ve özgürlük iradesini ayaklar altına almaya yönelik büyük bir saldırı başlatılmıştır. Diktatörlük kurmak için sindirmek, teslim alınamıyorsa da yok etmek üzere oyuyla, tutumu ve mücadelesiyle ortaya koyduğu iradeye sahip çıkan başta kadınlar olmak üzere herkese savaş açılmıştır.

Biz kadınlar, kadın iradesini tanımamakta ayak direyen, kadının özgürlük arayışlarını şiddet ve katliamla sindirme, yok etme geleneğine sahip erkek egemen sistemle bin yıllardır mücadele ediyoruz. İradeye saldırının varlığa saldırı olduğunu, kendi iradesini ve çıkarını dayatmakta kararlı erkek-devletin ne kadar kıyıcı olabildiğini kendi yaşamlarımızdan çok yakından biliyoruz. Ve hiç tereddütsüz diyoruz ki: “Biz bu saldırıları tanıyoruz; iradeye sahip çıkmak artık varlığına sahip çıkmak demektir.”

Biz kadınlar; ölüme karşı yaşamın, savaşa karşı barışın, diktatörlüğe karşı eşitlik, özgürlük ve adaletin, köleliğe karşı onurlu yeni yaşamın mücadelesini veriyoruz. Sözümüzü ve irademizi bir kez daha ve hep büyüyen bir kadın dayanışmasıyla ve kararlılıkla ortaya koyuyoruz. Kadınlar hep birlikte başaracağız.

Dünyanın ve yaşamın yarısı olan biz kadınlar diyoruz ki:

•         Bedenimiz, kimliğimiz, emeğimiz bizimdir.

•         Anadilinde eğitim ve yaşam konusunda ısrarcıyız.

•         Hayatın her alanında, siyasette istediğimiz an istediğimiz gibi var olacağız.

•         Çocuk doğurup doğurmayacağımıza, kaç çocuk doğuracağımıza, nasıl doğum yapacağımıza kendimiz karar veririz.

•         Başörtümüze de, etek boyumuza da kendimiz karar veririz.

•         Okulumuzu mesleğimizi kendimiz seçmekte kararlıyız.

•         Düşüncelerimizi, inançlarımızı özgürce ifade etmemiz yasaklanamaz.

•         İrademiz yok sayılıp ayaklar altına alınamaz.

•         Savaş tezkeresine evet diyenlere geçit vermeyeceğiz.

•         Barışa bir adım kala “Kürt sorunu da yok, masa da yok, taraf da yok” diyenlere geçit vermeyeceğiz.

•         Başta kadınlar bütün halkın yaşamını cendereye alan özel harekât uygulamalarına, fiili sokağa çıkma yasaklarına, göç ettirme baskılarına boyun eğmeyeceğiz.

Onlar bir diktatörlük, ekonomik, siyasal, toplumsal baskı rejimi kurmaya çalışıyorlar. Bizim yaratmak için mücadele ettiğimiz ise;

•         Anadilimizde eğitim görebildiğimiz; savaşın ve şiddetin olmadığı;

•         Evimizi, köyümüzü terk etmeden, istediğimiz yaşam alanını seçebildiğimiz;

•         Şiddet görmediğimiz, kadına yönelik şiddeti daha gerçekleşmeden, tehdit ve fiziki şiddete yeltenme aşamasında ciddi bir suç sayıp, ağır şekilde cezalandıran;

•         Şiddet uygulayanları indirimsiz, ayrımcılık yapmadan yargılayan mahkemelere sahip;

•         Hiçbir yerde tacize uğramadan sokaklarda özgürce dolaşabildiğimiz;

•         Erkek ve devlet şiddetiyle öldürülmediğimiz;

•         Hakkımız olan ücreti ve sosyal desteği elde edebildiğimiz;

•         Eşdeğer işe eşit ücret alabildiğimiz;

•         Çocukların okulundan, dedenin sağlığına, ailenin beslenmesinden sağlığına ve huzuruna bütün sorumlulukların üstümüze yüklenmediği;

•         Dünyanın bütün kirli çamaşırlarını, bütün kirli bulaşıklarını bizim yıkamadığımız;

•         Bütün dünyayı kendi emeğimizle doyurmak zorunda kalmadığımız;

•         Ev içi çalışmayı da, çocuk, yaşlı ve hasta bakımını da ortaklaştıran çözümler üretmiş;

•         Çocukların koşuşturduğu yemyeşil parklara, her mahallede güvenle kalabilecekleri ücretsiz kreşlere sahip;

•         Meclisi’nin yarısı kadın mücadelesini temsil eden kadın vekillerden oluşan;

•         Başta erkek egemenliği olmak üzere, hiçbir egemenliğe tabi olmadığımız bir Türkiye, bir yaşam kurmak için mücadele ediyoruz.

Kadınlar olarak tüm barajları yıkma yolunda önemli adımlar attık. 32 kadın vekilimizle bir kadın grubu kurduk. Seçim barajını da, kentlerimiz etrafındaki zulüm ablukasını da, erkek barajlarını da yerle bir etmeye 1 Kasım’da ve her zaman her yerde devam edeceğiz. Sonuna kadar savaş diyenlerin zulmüne ve adaletsizliğine inat, bütün neşe ve coşkumuzla, sonuna kadar eşitlik, sonuna kadar özgürlük, sonuna kadar barış diyerek, kendimize, irademize ve sözümüze yani özyönetimimize sahip çıkarak yeni bir gelecek kuracağız.

•         Ataerkil toplum yapısını, eril zihniyeti dönüştürmek için birlikte mücadele edeceğiz.

•         Eşbaşkanlık sistemini her kurum ve kademeye yayacağız.

•         Kadın eksenli yeni anayasayı birlikte yapacağız. 8 Mart’ı kadınlar için resmi tatil ilan edeceğiz.

•         Savaşa entegre bütçe değil, toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe yapacağız.

•         Kadın istihdamını arttıracak, işsizliği azaltacak, çalışma yaşamındaki cinsiyetçiliğe, ayrımcılığa, eşitsizliklere son vereceğiz.

•         Mevsimlik kadın işçilerin çalışma ve barınma koşullarını iyileştirecek, mevsimlik gezici işçilere bulundukları yerde iş olanakları yaratacağız.

•         Kadına yönelen şiddeti ortadan kaldıracak her türlü önlemi alacağız.

•         Kadın yaşamdır, yaşamın katledilmesine izin vermeyeceğiz, öz savunmamızı örgütleyeceğiz.

•         Kadın sığınma evi ve özgür yaşam alanlarının sayısını artıracağız.

•         Kadınlarla ilgili tüm sorunlara doğrudan kadınların ve kadın kurumlarının çözüm geliştirdiği “Kadın Bakanlığı”nı kuracağız.

•         Engelli kadınlara engelsiz özgür yaşamı birlikte kuracağız.

•         Eğitimde ayrımcılığa ve cinsiyetçiliğe son vereceğiz.

•         Ekolojik ve kadın merkezli bir yaşamı birlikte kuracağız.

•         Kadınlara eşit, parasız, ulaşılabilir, nitelikli ve anadilinde sağlık hizmeti sağlayacağız.

•         Sporda cinsiyetçiliğe son vereceğiz.

•         “Kadınlar çözüm ve müzakere sürecinde taraftır” diyerek barışı birlikte inşa edeceğiz.

•         Ev işleri, bakım emeğini toplumsallaştıracak, ev içi yükü kadın erkek arasında paylaştıracak yeni bir yaşam kuracağız.

•         Ev işçisi kadınların iş yasası kapsamına alınmasını, ev işçilerine sosyal güvence için teşvik verilmesini sağlayacağız.

•         Toplumsal cinsiyet eşitliğine hizmet eden sosyal destek mekanizmaları yaratacak, eşi vefat etmiş/boşanmış olan kadınlara ücret desteği vereceğiz.

Ölüme karşı yaşamı, savaşa karşı barışı, diktatörlüğe karşı eşitlik, özgürlük ve adaleti, köleliğe karşı eşit ve ortak yaşamı kazanacağız”

Böylesine bir programa sahip olan bir partinin Çanakkale’de düzenlediği kadın buluşması izlenir.

HDP’li kadınlar, Pazar günü Kepez Belediyesi Düğün Salonu’nda Saat:13.30-18.00 arasında bir araya gelecekler.

Çanakkaleli kadınlar bu buluşmayı kaçırmayın.