AH ŞU BİZ!

Güneş sisteminde bir gezegende hapis yaşıyoruz. En büyük bizim ülkemiz, en büyük bizim takımımız. Emniyet kemeri karizmamızı bozuyor. Teknoloji devlerine lanet okuyup, İnternetten dua ediyoruz. Coca Cola`da böcek olduğu için ayran içiyoruz. Mümkünse, evde Panda beslememiz gerekiyor...

5281

Altımızdan fay hattı geçiyor. Hepimiz kendimiz dışında her şey olabiliyoruz. Tünele girince çekmiyor. Şarjımız değil, şarzımız bitiyor. Okumamış gibi yapabiliyoruz. Bazen de sessizde kalıyor. Kadınlar fareden korkuyor. Ağlamayan çocuğa meme vermiyoruz. Özgürmüşüz gibi yapıyoruz. Okey`e dördüncü arıyoruz. İnsan evlendirmeye bayılıyoruz. Mesai sonunu iple çekiyoruz. Çalışmayı sevmiyoruz. Çalışmayan şeyleri yeniden başlatıyoruz. Her güncellemeyi alıyoruz. Bilip bilmediğini bilmediğimiz bir bilene danışıyoruz...

 

Banyodan sonra dışarıya çıkmıyoruz. Grip olunca portakal yiyoruz. Hasta ziyaretine meyve suyuyla gidiyoruz. Teşhisi doktora biz söylüyoruz. Hayvanları seviyor, fareyi zehirliyoruz. Sıcak tencereyi buzdolabına koymuyoruz. Denizin mavi olduğunu zannediyor, beyaz kağıda mavi bulut boyuyoruz. Her şeyin vitamini kabuğunda…

 

Her fırsatta ülkeyi kurtarıyoruz. Işık hızıyla samimiyet kuruyoruz. Yol ağzında, kapıda kaldırım ortasında laflamaya bayılıyoruz. Kapıyı çalan olursa “Öhö!” diyoruz. Yürüyen merdivende yürüyoruz. El işaretiyle çay söyleyebiliyoruz. Limonun diğer yarısını yumurta rafına koyuyoruz. Takke düşünce kel görünüyor. Of burası çok güneşli…

 

Takır takır doğuyor, sapır sapır ölüyoruz. Yetmiyor, öldürüyoruz. Aşılar tehlikeli dedikleri için kaçınıyoruz. Izgara yapacaksak pullarını temizletmiyoruz. Bize simiti layık gören havyarcılara tam destek veriyoruz. Makarnayı suda kaynatıp öylece yiyoruz. Paleti ve şnorkeli mutlaka tatlı su ile yıkıyoruz. En doğru, en iyi biziz ve güç hep bizimle...

 

Yaşlandıkça zaman hızlı ilerliyor. Çocukken büyümek, büyükken büyümemek istiyoruz. İşimize gelince büyüklük yapıyoruz. Kulaklığın kablosu düğüm oluyor açılmıyor. Kapıyı hep sonuncu anahtar açıyor. Kırmızı ışık bize yanıyor. Kasanın fişi hep bizde bitiyor. Yırtık parayı araya koyuyoruz, çaktırmıyoruz. Gül yaprağı ve pipetin ortak noktasına hakimiz. Yine bunun içi pişmemiş…

 

Kokan adam hep bizim yanımıza denk geliyor. Tesbihi vites koluna geçiriyor, koltukların poşetini çıkarmıyoruz. Bayan yanına erkek oturtmuyoruz. Kaptanın uyuklayıp uyuklamadığını aynadan kesiyoruz. Pazarda balık ağzı görmek önemli. İkizlere takke diye kriptolu satış yapıyoruz. Bir beden büyük alıyor, seneye de giyiyoruz. Bebelere balon alıyoruz. Çaylar şirketten…

 

Mezun olunca okumuş garson oluyoruz. Faturalar yüzünden şemsiye açılmıyor. Acele işe şeytan karışıyor. Hep şike yüzünden kaybediyoruz. Dikkat çekmek için bunalım takılıyoruz. Yemek pişirirken bir tane kesmeşeker atıyoruz. Şurada iki lafın belini kırıyoruz. Radyoda istediğimiz parça çıkınca çok seviniyoruz. Hesap öderken üstü kalsın diyoruz. Bahşişe tip, bahşiş kutusuna tip-box diyoruz. Slip değil, boxer giyiyoruz. İçerisi çok havasız…

 

...ve tabii, yazı yazmayı sizden öğrenecek değiliz!