Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Adalıların cezası bitsin artık…

1233
Bozcada ve Gökçeada’nın ulaşım imkanlarının iyileştirilmesi amacıyla satın alınarak GESTAŞ şirketinin yönetimine verilen deniz otobüsü bugüne kadar beklenen faydayı sağlayamadı.
Bugüne kadar, teknik sorunlar, bakım programları derken verimli bir şekilde çalıştırılamayan deniz otobüsü adalıların beklentilerini de karşılayamadı.
Buna hava muhalefeti nedeniyle yaşanan sefer iptallerini de eklerseniz deniz otobüsü tahmin ederim ki, çalıştığı günlerden çok çalışmadığı günler ile anılacaktır.
Bu konuda yetkililer bir bilgilendirme yaparlarsa, bu merakımızı da gidermiş oluruz.
Bununda ötesinde belirleyici olan adalıların bu noktada ne düşündükleridir.
Gelelim bu sezona, deniz otobüsü sezonun tam ortasında 11/6/2014 tarihinden itibaren devre dışı.
Seferlerine ne zaman başlayacağı da belli değil!
Bu denli bir sıkıntının yaşanması çok kabul edilebilir bir durum değil.
Doğal olarak insanın aklına “adalılar cezalandırılıyor mu?” kaygısı düşüyor.
Adalıların cezalandırılması gibi bir değerlendirme ilk bakışta sübjektif bir değerlendirme gibi gözükse de olayları üst üste koyduğunuz zaman ortaya çıkan fotoğraf böylesi bir düşünceye götürüyor.
Deniz otobüsü zaten her sezon sonrasında bakım gerekçesiyle seferlerinin durdurulmasıyla biliniyor.
Birde sezon ortası devre dışı kalınca insan ister istemez “deniz otobüsünün çalıştırılması engelleniyor mu?” düşüncesine kapılıyor.
Sezon ortasında devre dışı kalmasının nedeni konusunda hiçbir açıklama yapılmayınca doğal olarak  ‘neler oluyor’ şeklinde düşünüyor insan.
Böylesi halktan  gizlenen nedenler dolayısıyla, adının bazen bakım, bazen teknik arıza olarak konduğu devre dışı kalma hallerinin adalılara vermiş olduğu zararları herhalde kimse inkar edemez.
Açık ve şeffaf bir şekilde deniz otobüsünün bu performans düşüklüğünün nedenleri kamuoyuna açıklanmalıdır.
Açıklanmadığı sürece bu konuda birçok spekülasyonun yapılması kadar doğal bir şey olamaz.
Bu konuda biraz spekülasyonda biz yapalım;
Acaba adalılar siyasi tercihleri nedeniyle cezalandırılıyorlar mı?
Son yerel seçimlerde tercihlerini AKP haricinde yapmış olmaları bu konuda ne kadar etkili?
Özellikle, Bozcaada da bazı kesimlerin adaya paralı misafirlerin gelmesini tercih etmeleri temelinde yapılan bir lobi faaliyetinin sonucu olarak mı deniz otobüsü devre dışı bırakılmaktadır?
Bu çevreler adaya gelen kesimlerin üst gelir grubundan olmalarını, daha çok para harcayan, fiyat yapısının yüksek olmasına itiraz etmeyen özeliklere sahip olmasını istemekteler.
Adanın taşıma gücünün yetersiz olmasını gerekçe göstererek adaya ucuz ulaşım imkanı ile gelecek üst gelir düzeyinde olmayan vatandaşların ulaşım imkanları engellenerek böylesi bir politikaya hizmet adına, bir tercih mi yapılmıştır?   
Adadaki yaşam tarzının yaratmış olduğu rahatsızlığın getirmiş olduğu ruh haliyle bir engellenme mi yapılmaktadır?
Hani şu rakı balık meselesi.
Buna benzer birçok gerekçe daha sıralanabilir
Bu konuya ilişkin şeffaf bir şekilde gelişmeler paylaşılmadıkça, deniz otobüsünün bu denli verimsiz bir kullanımı söz konusu oldukça bunun ardındaki nedenler ancak siyasal hattın oluşturduğu gizli gündeme bağlı olarak açıklanabilir.
GESTAŞ şirketinin bu konudaki karnesi de buna müsaittir.
Kamuoyunun bu konudaki genel algısı bu şirketin AKP’nin arka bahçesi olarak çalıştırılmasıdır.
Bozcada ve Gökçeada halkı ve özelikle yerel yönetimlerinin bu konunun takipçisi olma zorunlulukları vardır.
Aksi takdirde ulaşım sorunu konusunda deniz otobüsü katkısı süreç ilerledikçe tamamıyla devre dışı kalacaktır.
Gözüken şimdilik budur.
Bozcada ve Gökçeada’dan bahsedince hemen insanın aklına tatil geliyor.
Yaklaşan bayram tatili nedeniyle böylesi bir yazıyı kaleme almam; herhalde bilinç altındaki  tatil modunun  etkisiydi.
Bu vesile ile sizlerin bayramını kutlar, iyi tatiller dilerim.
er neden ise sürekli bir tewknik arıza propkemi ile