ACI AMA GERÇEKLER
70 yıl önce ilkokuldan itibaren bizlere, dil, din, ırk beraberliği olan toplumlara ulus(millet) denir olarak tarif edilirdi. Ülkemizde hele son 12 yıldır ne Irk, ne Dil, ne de Din bütünlüğü kaldı. Ayrışımlığı dayalı iç ve dış politikalar, yukarıdan aşağıya yuvarlanan kartopu örneği giderek büyüyerek önümüze düştü. Bunun şaşılacak hiçbir yanı yok. Böyle olacağını yıllar önce yazıp durduk falcılık yapmadık. Zaman içinde kamu oluşturulup sonuca ulaşılacağını görmemek abdallık olurdu.
Ülke’mizin batı bölgelerinde Ankara’nın Doğu bölgesinde yeni bir oluşumlun bölge için rahatlatıcı olacağı fikri öncelik kazanmaya başladığına üzülerek tanık olmaktayız, işte kamu vicdanı oluşturulması.
Doğu ve Güneydoğu illerimizde C.H.P. yüzde 1’lik oy almasının ve de (AKP) nin (BDP)nin oyları paylaşmasının bir nedeni olmalı, (M.H. P.) ulusalcı bir parti, (C.H.P.) nin altı ok ideolojilerinden biri ulusalcılık(Milliyetçi) bir diğeri (Devletçilik) olunca Misak-ı Milli hudutları içinde ne bir karış toprak bütünlüğümüzden vazgeçeriz ne de başkasının bir karış toprağında gözümüz yoktur anlamı taşır. Doğal olarak oylar (AKP) VE (BDP)yle paylaşılır, yarın Cumhurbaşkanlığı seçiminde de bu beraberlik sürer, bugün Diyarbakır Belediyesi devletin ürettiği sahibi Türkiye’nin petrol’ünden pay isteyerek başlattığı özerklik girişimi Kürdistan Devleti kuruluncaya kadar devam eder. İstanbul başşehir olur, Osmanlı İmparatorluğu hayaliyle yaşarız, insanlar hayal ettiği müddetçe yaşarlar.
Doğu ve Güneydoğu Bölgemizi pek çok batıda yaşayan insanımız gezip görmüştür, batı bölgelerimizin geliriyle ekonomik, sosyal, kültürel, pek çok başta Çanakkale’mizden çok çok ileri yaşam koşulları içindeki belge halkının böyle bir sorunu yok, sorun özerklik ayrı bir devlet kurmak, Diyarbakır Belediyesinin petrol gelirinden pay istemesi son zamanların moda deyimiyle vatan hainliği olarak tanımlayan (AKP) yandaş medya kuruluşları ve yetkilileri, çözüm sürece yaygarası içinde halkımızı bu oluşuma alıştırıyorlar. Alışırız alışırız tekrar eden her şeye insan alışır, ölüm dahi alışırız alışırız bugüne kadar nelere alışmadık ki.
Hoşçakalın…
