Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

83 YIL GEÇTİ...

2606

Değerli okurlarım seksen üç yıl önce yitirdiğimiz yüce önderimiz Mustafa Kemal Atatürk`ün naaşının İstanbul`dan Ankara`ya götürülürken yaşanan bir ilginçliği Sunay Akın`ın anlatımından paylaşmak istiyorum.

***

"Mustafa Kemal Atatürk`ün naaşı İstanbul`dan ayrılıyor, Ankara`ya götürülecek.

İnsanlar üzüntülü, hüzün var her yerde...

Karaköy`den geçerken birden bire,

`Çıt` diye bir ses...

Aaa!

Gökyüzünden düğme yağdı biliyor musunuz?

Atatürk`ün o bayrağa sarılı tabutuna düğme yağıyor!

Herkes yukarı baktı!

O caddedeki dükkanlarda, bürolarda

Türkiye Cumhuriyetinin Yahudi vatandaşları var pencerelerde...

Ve Yahudi kardeşlerimiz, ülkenin Yahudi vatandaşları, önderlerini, bu güzel insanı kendi(matem) geleneklerine göre "gömleklerinin ceketlerinin düğmelerini kopararak" uğurluyorlar...

Nasıl bir görüntü...

Atların çektiği top arabasında Mustafa Kemal Atatürk`ün tabutu ve üstüne rengarenk düğmeler yağıyor, pencerede gözü yaşlı insanlar...

Gömleklerin, ceketlerin düğmeleri kopartılarak uğurlama ne demekmiş biliyor musunuz?

"BEN SENDEN SONRA EKSİĞİM"

***

Sevgili Çanakkale OLAY okurları ben de yüce önderimizin bazı özelliklerinden söz ederek satırlarımı sonlandırayım.

- En Sevdiği Yemek: Manastır Askeri Lisesi yıllarından kalan bir alışkanlıkla yaşamı boyunca en sevdiği yemek kuru fasulye ve pilav. Tatlıya düşkün değildi ama canı istediğinde çok sevdiği gül reçelini tercih ederdi.

- Gömleklerinin Tümü Beyazdı: Gömleklerinin hepsi beyazdı. Bu gömlekler ilk yıllarda İsviçre`de özel olarak dikilirken sonra yerli malı kullanma kampanyasına öncülük edebilmek için Beyoğlu`nda bir terziye diktirilmeye başlanmıştı.

- Dolabında Laciverte Yer Yoktu: Takım elbiselerinin tasarımlarını hep kendisi çizerdi. Lacivert takım giymeyi sevmezdi.

- Ölçüleri: Boyu 1.74 idi. Yaşamının son dönemlerine kadar 76 olan kilosu hastalığının ilerlemeye başlamasıyla 46`ya kadar düşmüştü. 43 numara siyah rugan ayakkabı giyerdi.

- Düzen Takıntısı Vardı: Evinde, çevresinde hatta konuk olduğu evlerde bile eğri duran eşyaları düzeltmeden rahat edemezdi.

- "Laiklik Adam Olmaktır!": İlk TBMM`de bir oturum sırasında milletvekillerinden biri ne manaya geldiğini anlamadığını söyleyince Gazi Mustafa Kemal çok sinirlenmiş ve elini kürsüye vurarak bir din bilgini olan milletvekiline cevap vermişti: "Adam olmak demektir hocam, adam olmak!"

*YÜCE ATAM RUHUN ŞADOLSUN... T.Ç.