“Yine muhalefette kaldık”

Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlık adaylığını açıklaması sonrasında dünkü yazım da Çanakkale CHP örgütünün bu konudaki görüşlerinin kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini yazmış idim. Yazımı yazdıktan sonra CHP il Örgütü bir açıklama yaparak, Kılıçdaroğlu’na verdiği desteği kamuoyu ile paylaştı. Bu gelişme sonrasında ilk tepkiler Çanakkale CHP içerinde muhalif olan gruplardan espirili bir şekilde geldi. Muhalif grupta yer alan bazı CHP liler “yine muhalefette kaldık” tespitleri ile başka bir gerçeğin altını çizdiler. 

Çanakkale CHP Örgütünün Kılıçdaroğlu’nun  genel başkanlık adaylığının arkasında olduklarını açıklamalarının ilkeli bir davranış olmadığını belirten muhalif gruptan bazı isimlerin, günlük faydacı politikalar ile siyaset yapmanın ciddi bir zaaf olduğunu bu anlamda da inandırıcı olmadığını belirttikten sonra esas olanın bundan sonraki süreçte parti içerinde demokratik işleyişe hız kazandırmak ve bunun gerekliliklerini yerine getirmek olduğunu belirttiler.

Tüm bu gelişmeler sonrasında, gerçekten CHP yeni bir başlangıç yapabilecek midir?

Bu başlangıcın Çanakkale yansımalarını görebilecek miyiz ?

Bu konu yakından takip edilecek.

Çanakkale CHP örgütünün Kılıçdaroğlu desteği anlamlıdır.

Bu anlam çok yönlü olarak bir takım mesajları da  vermektedir.

Baykal nezdinde CHP içerinde demokrasi konusunda kaygıları olan kesimler için bugüne kadar aldıkları tutum itibarıyla, şimdi il örgütü bir değerlendirme yapma olgunluğu ile yaşanılan olumsuz gelişmeleri bertaraf edecek bir tutum içersine girebilecek midir?

Yoksa yine dar faydacı, bir ilişki mi devam edecektir?

Kılıçdaroğlu’nun yaratacağı fayda ve gelişme burada gizlidir.?

Çanakkale CHP içersindeki muhaliflerin belirttiği gibi; yoksa yine onlar “muhalefet” mi  kalacaklar ?

26 Mayıs yaklaşıyor…

Türk-İş, DİSK, KESK ve Kamu-Sen’in 22 Şubat’ta kararlaştırdığı 26 Mayıs genel eyleminin nasıl yapılacağı konusunda hâlâ bir netlik yok.

Medyada,  Türk –İş ve Kamu- Sen’in  26  Mayıs genel eylemini unutturmaya çalıştığı  noktasındaki haberler dikkat çekici.

Emekçilere verilen söz tutulmalı, 26 Mayıs genel eylemi ertelenmemelidir.

26 Mayıs genel eyleminin yapılması için ortaya konulan talepler temelinde hiçbir iyileştirici gelişmenin olmaması, özelik ile güvenceli iş  taleplerinin bugün de geçerliliğini koruması nedeniyle genel eylemin örgütlenmesi için emekten yana olan tüm güçler seferber olmalıdır.

Çanakkale’de de bu konuda sessizlik sürmektedir.

Bu noktada özellik ile KESK, Çanakkale açısından önem teşkil etmektedir.

Bunun için KESK Çanakkale Şubeler Platformu hareketlenmelidir.

Türkiye gerçeğinin acı sesi Zonguldak maden ocağından geldi.

Kaset ti, Baykal’dı derken, Zonguldak Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Müessese Müdürlüğü Maden Ocağı’ndaki patlama ile sarsıldık.

30 madenci göçük altında.

Ailelerinin feryatları hepimizin yüreklerini burkuyor.

Bu konudaki gerçekler ile hafızalarımızı tazelediğimizde nasıl bir ülkede hangi şartlar altında yaşadığımız konusunda kaygı verici sonuçlar ile karşı karşıya kalıyoruz.

Türkiye’nin maden kazalarındaki yürek burkan bilançosuna göre 2002-2008 yıllarında 47 bin 969 iş kazası meydana geldi. Kazalarda 559 kişi hayatını kaybetti. 2 bin 313 kişi ise sürekli iş göremezlik raporu aldı. Ayrıca yüzlerce kişi de meslek hastalığına yakalandı.

Ülkemizin temel sorunu gelir dağılımı ile oluşan uçurum kapsamında emekçiler aleyhine her geçen gün kötüleşen yaşam koşullarıdır.

Bu iklimin yaşamın çeşitli alanlarındaki yansımaları olarak, her geçen gün yeni bir acı gerçeklik ile karşılaşmaktayız.

Fakat biliyoruz ki; bu bir kader değildir…

Sermet ATADİNÇ