havadurum
Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

“Takiyye Sendromu!..”

2491
DEĞERLİ okurlarım, seçim sandığına 32 gün kaldı. Alanlar parti liderlerinin atışmalarına sahne oluyor. CHP lideri Sn. Kemal KILIÇDAROĞLU’nun Siirt mitinginde “Statükocuların Allah’ı Ankara’da !” sözü, Sn. Başbakan Tayyip ERDOĞAN’ın aşırı tepkisine neden oldu. Ulusal Medya’da bu sözün ne anlama geldiği konusunu işlemeye başladı. Ben de bu haftaki yazımda; Sn. Kılıçdaroğlu ne dedi? Sn. Erdoğan nasıl yanıt verdi? Bu konuyu irdelemeye karar verdim.
 
***

Bildiğiniz gibi, Sayın Başbakan ERDOĞAN; CHP’yi sık sık, olur-olmaz “statükoculukla” suçlar.
 CHP lideri KILIÇDAROĞLU’da Siirt konuşmasının bir yerinde, ERDOĞAN’a yanıt olarak:
- “Statükocuların Allah’ı Ankara’da!..” demişti.
Bunu duyan Başbakan ERDOĞAN:
- “Buradan Kastamonu’dan sesleniyorum…Haddini aşarak, Allah’a dil uzatmak gibi densizliğe imzasını attı. Yaradan’a-Allah’a yapılan bu küstahlığa gülüp geçemem. Kılıçdaroğlu bizden özür dilemedi, bari bu edepsizlikten dolayı Müslümanlardan özür dilesin!...Haddini bil, haddini!..” diye çıkıştı.
***

Sevgili okurlar, bir yerde okumuştum, iki psikiyatri uzmanı, 10 yıl kadar önce bir teori ortaya atmışlardı:
“Cehalet, gerçek bilginin aksine bireyin kendine olan güvenini arttırır” diye.
Sayın KILIÇDAROĞLU’nun, “statükocuların Allah’ı Ankara’da!..” cümlesi bir deyimdir.Yani; asıl, gerçek statükocular sizlersiniz denmek istenmiştir. Allah’a dil uzatmak-hakaret bunun neresinde? Bu sözleri, Yaradan’a-Allah’a yapılan küstahlık olarak algılamak, buralara kadar gelebilmiş biri için utanç verici bir tenezzüldür!..
*Halka, kin ve nefret tohumlarını saçtığının nasıl farkında olmaz insan…Bu cehalet, bu kendini bilmezlik nasıl fark edilmez? diye hiç düşünmez mi insan? Cehalet ve haddini bilmeme bazılarına müthiş bir itici güç oluşturuyor galiba!..
- Gündelik söyleşilerimizde, hem övgü ve hem de yergi için cümlemizin içinde bazen “Allah” kelimesini de kullanırız. Ancak, hiçbir zaman bu kullanımdan “Allah’a dil uzatmak-hakaret etmek” amaçlanmaz, amaçlanmamıştır.
Sayın Başbakanın bu vesileyle bir özelliğini daha öğrenmiş bulunuyoruz. Anlaşılıyor ki, onun bir algılama sorunu var! Ya da işine öyle geldiği için aşırı tepki gösteriyor.
***

Sevgili Çanakkale “OLAY” okurları, aslında AKP’nin dağarcığında “takiyyecilik” ve “Dini siyasete alet etmekten” başka bir koz yok!..
Sayın Başbakan, her fırsatta “Allah”ı siyasetine malzeme yapmıyor mu?
Örneğin;
Bir kurdele keserken:
- “Yaaa Allaaah Bismillaah!..” demiyor mu?
- “Hayırlı Olsun” diyerek kurdeleyi kesse açılış olmaz mı???
3 – 5 Oy uğruna “Allah” adını sürekli, yerli-yersiz ağzına almak haddini bilmek mi oluyor?
* Kutsal dinimizi hiç çekinmeden siyasete alet ediyor, halkımızın dini duygularını yasaları hiçe sayarak sömürüyorsunuz. Zonguldak Devrek’te partiniz AKP, sizin pankartınızı “Yeni Cami”nin avlusuna asıyor. “Sözcü Gazetesi” de olayı fotoğraflayarak haberleştirdi, rahatsızlık duymadınız mı? Merak ediyorum; acaba YSK ve Cumhuriyet Savcılarımız rahatsız olmuşlar mıdır?
* Asıl soru: Sayın Başbakan, Anayasanın 24. Maddesi ve özellikle o maddenin 5. fıkrası sizi bağlamıyor mu?!
***

- CHP lideri Kılıçdaroğlu TV’de açık oturum yapalım diyor.
Başbakan Erdoğan yanıtlıyor:
- “Sen daha çıraksın, haddini bil. Amatör kümede olanı Süper ligde oynatmazlar” diyerek sürekli kaçıyor!..
* Sevgili okurlarım, “İleri Demokrasi(!)”de en geçerli akçe nedir diye sorarsanız, ben “Takiyyeciliktir” derim.
Sevgi, Sağlık ve Dostlukla kalın…