“Acı Gerçekler!..”

DEĞERLİ okurlarım, dünyanın nüfusu hızla artarken, doğal kaynaklar tükeniyor. Anlamsız terör, savaşlar, ölümler, çevre katliamları, doğal afetler, iklim değişikliği, açlık ve hastalıklar can almaya devam ediyor. Her 6 dakikada 1 çocuk Somali’de yaşamını yitiriyor. Dünyada her 1 dakikada 30 çocuk ölüyor, her 1 dakikada da 250 çocuk dünyaya geliyor. Sizler, bu makaleyi okurken; 7 milyarıncı çocuğun dünyaya gelmesine yalnızca 69 gün kalmış olacak!

 

Birleşmiş Milletlerin simgesel olarak öngördüğü tarih 31 Ekim 2011. Bu kuşkusuz simgesel bir sayı. Dünyanın neresinde, hangi saatte doğacağı bilinemeyecek “7 milyarıncı insan!..” Yine kuşkusuz bu rakam nüfusun tam karşılığı olamayacak, ama; 31 Ekim tarihi simgesel olarak 7 milyara ulaşacağımızı gösterecek.12 yılda dünya nüfusu 1 milyar artmış. Bu gerçekten, çok ciddi bir artış.

 

“Yedi Milyarıncı İnsan Projesi”, 2009 yılında Yale Üniversitesi’nde akademisyen ve aktivistlerin öne sürdüğü “Küresel Sorumluluk ve Vicdan” kavramından doğmuş. Türkiye ayağı 2010 yılında yaşama geçirilmiş.

 

Bu sivil İnisiyatifin gücünü göstermesini ve başarılı olmasını can-ı gönülden istiyorum. İnisiyatifin öncelikli gördüğü üç yaşamsal konu; “İklim Değişikliği”, “Eğitim” ve “Silahsızlanma”

 

 

Birleşmiş Milletler rakamlarına göre Somali’de 3.7 milyon insan açlık çekiyor ve bunların 800 bin tanesi çocuk. Somali hakkında, bizim medyamızın habercileri şimdiye dek dişe dokunur bir tanıtım ve bilgi verdi mi? Varsa yoksa Başbakan R. Tayyip ERDOĞAN ve yakınlarının şovları!.. 2 bin 680 km kıyı şeridi var Somali’nin, ama; balık başta olmak üzere diğer deniz ürünlerini yemiyorlar! Çünkü, “balık yemek günahmış!!!” Somali denizi “ton balığı” kaynıyormuş, olsun… Çocuklar mı ölsün? Günaha mı girsinler? Günah işleyeceklerine çocukların ölmesi daha iyiymiş!..Şaşırdınız değil mi? Allah akıl dağıtırken Somalililer ne yapıyormuş acaba diye sormaz mısınız?..
Somali’de merkezi otoritenin olmaması, yerli çetelerin gönderilen yardımlara el koyması da orada tam bir kaos yaşandığının kanıtı değil mi?
Sahi, Somalili korsanların elinde tutsak, bizim üç denizcimizin akibetinden haberiniz var mı? Benim yok! Bu konuda; bizi yönetenler ne yapmışlar, merak etmez misiniz?

 

 

* Kökleri Kenya’ya uzanan ABD Başkanı Barack Hüseyin OBAMA bölgede kuraklık ve kıtlıkla mücadele için 105 milyon dolarlık bir yardım paketine onay vermiş.
- Ne kadar cimriymiş!..
Oysa, ABD’nin yıllık askeri harcama tutarı 500 milyar’ın üzerinde. Yıllık askeri bütçesinin yalnızca % 1’ini tahsis etse bütün Afrika kıtası açlıktan kurtulurdu.

 

* Acaba diyorum; bizim Başbakan öyle ortaya konuşacağına, doğrudan Obama’ya hitap ederek, o % 1’i Ramazanın hayrına kıta Afrika’sına bağışlamasını isteyemez mi?! Ne de olsa Obama da yarı Müslüman!..

 

Sayın Başbakan, terör sorunumuzla ilgili olarak ta; Başkan Obama’ya şöyle bir çıkış yapamaz mı? - “Eyy Obama, seninle hem stratejik ortağız, hem de Kuzey Irak’ta komşumuz sayılırsın! Sizin oralardan gelip – Kandil’den – PKK terör örgütünün elemanları; benim çıraklık dönemimde 332, kalfalık dönemimde 503, ustalık dönemime başlayalı 2.5 ayda 64 olmak üzere toplam 899 asker, polis ve korucumu şehit etti. Senin sınır komşun Meksika’dan gelip Amerika’nın içinde senin askerlerini katletseler, sen ne yaparsın? Meksika’ya haddini bildirirsin değil mi? Bizde bıçak kemiğe dayandı öbür tarafa geçti, ben Ramazan ayındayız diye sabrediyordum, (sanki sabretmezse orucu bozulacak!..) ama; artık ben yalnızca hava harekatı ile yetinmeyecek ve kara harekatı da yapacağım haberin ola!..” diyebilir mi?
- “Dik durup”, şehitlerimiz için “diklenemez mi?” Obama’ya, Barzani’ye, Talabani’ye esip gürleyemez mi?
* Bölge liderliği rolüne soyunacaksınız! Ancak, Suriye’ye Libya’ya esip-gürleyeceksiniz, ama; Obama’ya, Barzani’ye ve Talabani’ye gelince gücünüz yetmeyecek!
- Madem ki; Orta Doğuda demokrasi havariliği yapmaya kalkıştınız, Suudi Arabistan’a, İran’a neden sesinizi çıkaramıyorsunuz? Oralarda demokrasi var mı? Onlar Müslüman değil mi?
- Gerçi siz Irakta ki Müslüman kadınlara tecavüz edilirken, çocuklar katledilirken de Başbakandınız, ama; Somali’ye gösterdiğiniz hassasiyeti Irak’tan esirgemiştiniz!..
* Bu saptama ve soruların ardından, Başbakana şu final sorusunu da yöneltmek farz olmadı mı sizce?
- Sayın Başbakan, sizin “Büyük Ortadoğu Projesinin Eş Başkanı” oluşunuzun ülkemize ne gibi yararları oldu, açıklar mısınız?

 

 

Sevgili Çanakkale OLAY okurları, bu acı gerçekleri kaleme alırken; bizi yönetenlerin niçin “kişilikli dış politikası” ve “doğrultu tutarlılığı” yok diye kendime soru sordum?
Aldığım yanıt! Çünkü, “Türkiye Türkiye’den Yönetilmiyor” oldu!..
(Oruç tutan, tutmayan ve tutamayan herkesin bayramını kutluyorum)