DEĞERLİ okurlarım, bilindiği gibi AKP Hükümeti ve Başbakan R. Tayyip ERDOĞAN’ın “ustalık” dönemi başlayalı 128 gün oldu!.. Bu süreçte neler olmadı ki?!
***
- Arap baharı ülkeleriyle ilişkiler,
- İmralı ile görüşmelerin gün yüzüne çıkması!..(Önce; yok böyle bir şey, ispatlamayanlar şerefsizdir gürlemeleri…sonra; Hükümet değil, Devlet görüştü saçmalamaları...)
- Ayni Nüfus Cüzdanını taşıyanların terörle ölmelerinin devam etmesi,
- Hukuk adına hukuksuzlukların hemen her alanda sürmesi,
- Elektrikten, doğalgaza, sigaraya, alkollü içeceklere, cep telefonlarına, hafif ticari araca, otomobillere zam yapılması.
Pardon, zam değil; “güncelleme!!!” Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK öyle dediyse öyledir!..
· Neden yapılmış güncellemeler?!
- Cari açığımız giderek artıyormuş. Bu nedenle ÖTV zamlarıyla vatandaşın,( ister zengin-ister fakir olsun) cebinden 5.5 Milyar TL gasp edilecek, ama; buna “zam” denmiyor da, güncelleme deniyor!
Neyse ki; Başbakan Kızılcahamam tatil toplantısında Maliye Bakanına, neden apaçık zama “zam” demiyorsun diyerek çıkıştı sanki.
Sayın Başbakan’ın Yardımcılarına da sert yapması gerekmez mi?
Ali BABACAN yapılan zamlardan sonra vatandaşa; -“zamlar alt ve orta tabakayı etkilemez, ayağınızı yorganınıza göre uzatın!..” öğüdünü vermişti.
Diğer Yardımcı Bülent ARINÇ da; -“Biz onların sağlığına biraz daha katkı sağlıyoruz” diyerek, zamlarda bir hikmet aranması gerektiği fetvasını vermiş(!)”
· Pekiyi, Başbakan da bu iki Yardımcısına:
-“Beyler, bu kadar da olmaz. Asgari ücretle, emekli maaşlarıyla da vatandaşları zaten süründürüyoruz. Pırlantaya bile sıfır vergi uyguluyoruz, onlarla alay ettiğimiz iyice anlaşılacak! Böyle alaylı konuşmaya devam ederseniz, korkarım ki; kandırdığımız o %49.83’ü maazallah uyandıracaksınız! Çıkmayan candan umut kesilmez, ama; sizler bu alaycı laflarınızla %49.83’ten de umudu kestireceksiniz!..” diyemez mi?
***
Bu zam savunmalarıyla birlikte 128 günlük “ustalık” günlerinde; öne çıkan bir diğer skandal “Deniz Feneri Köstebek Dosyası…”
Ana Muhalefet Partisi CHP bu dosyanın üzerine gidiyor da, acaba bu ülkenin Başbakanı söz konusu dosya ile ilgili neden tek kelam etmiyor, hiç düşündünüz mü?
Köstebek’in Eski İçişleri Bakanı Beşir ATALAY olduğunu CHP Genel Başkanı Sayın KILIÇDAROĞLU açıkladı. Şimdi Başbakan Yardımcısı olan bu kişiye, Başbakan: - “Beşir, bu dava sonuçlanana kadar benim Yardımcılığımdan ayrıl!..” diyemez mi?
Ya da kendisi; -“bu şaibe ve suçlamalar karşısında o koltukta daha fazla oturamam!..” diyemez mi?
Eğer “çiğ yemediyse, karnı ağrımayacak!” Ve siyasetimizin temizlenmesi için o koltuğu terk edecektir.
“İddialar külliyen yalansa” yargıya gidip aklanmak çok daha onurlu olacaktır.
***
Sevgili Çanakkale OLAY okurları, bizi yönetenlerden tutarlı davranışlar beklemek en doğal hakkımız. Toplumu oluşturan bireyler olarak “kendine güvensizliği” aşarak, siyasal ve ideolojik düzeyde mücadele edilmelidir.
Aksi halde “Halkla Nasıl Alay Edilir?!”in örnekleriyle sıkça karşılaşırız.
Sözün Özü: En iyi hükümet, halkını mutlu kılmak isteyen ve onları mutlu kılmayı bilen hükümettir.