‘düşün’ – Bana Yargını Söyle!..
DEĞERLİ okurlarım, 19. Adalet ve Demokrasi Haftası (24-31 Ocak 2012) nda Ankara’daki etkinlikleri sizin için izlemeye çalıştım. Böylece, Ankara Cumhuriyet Okurlarının düzenlediği “Bana Yargını Söyle!..” konulu açıkoturum bu haftaki mektubumun başlığı oldu.
***
Geçtiğimiz pazar günü, Çağdaş Sanatlar Merkezi`ndeki oturumu;
Yöneten: Haluk YALVAÇ
Konuşmacılar: Prof. Dr. Birgül Ayman GÜLER (CHP Genel Başkan Yardımcısı)
- Prof. Dr. Metin FEYZİOĞLU (Ankara Baro Başkanı)
- İlhan TAŞÇI (Cumhuriyet Gazetesi Yazarı) idi.
*Salona girmeden, stant’tan ODTÜ Atatürkçü Düşünce Topluluğunun Yayın Organı olan “düşün” adlı dergiyi, aydınlanma mücadelesinin umudu, aydınlık kafalı pırıl pırıl gençlerin elinden aldım. Açık oturum başlamazdan önce dergiyi sürenin el verdiği ölçüde inceleme fırsatım oldu.
Topluluk kurulalı 21 yıl olmuş. ODTÜ ADT olarak 21 yıldır Türkiye ve dünyanın yaşadığı toplumsal, siyasi, ekonomik sorunlara Kemalist bakış açısıyla eleştiriler, yorumlar ve çözüm önerileri o gençlerin derdi olmuş!..
- “ODTÜ Atatürkçü Düşünce Topluluğu (ADT) olarak Kemalizm’in devrimcilik anlayışı ile ülke sorunlarına bilimsel çözümler üretilebileceğini düşünüyor ve bu noktada 21 yıldır çalışmalarımızı referans olarak kendimize çizdiğimiz bu yolda sizlerinde desteğini alabilmeyi diliyoruz” diyorlar.
Derginin logosunda; “Kemalizm yurdumuzun kendi koşullarından doğan ve gelişen; tam bağımsızlık, anti-emperyalizm ve Misak-ı Milli temelleri üzerinde yükselen, içinde evrensel değerler barındıran ulusal bir çağdaşlaşma ideolojisidir…” sözcükleri yer alıyor.
ODTÜ’lü gençler derginin kapak içine de Atatürk’ün Söylev ve Demeçlerinden bir alıntıya yer vermişler:
-“Toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek eşitlik ve adaletin sağlanması, istikrarı ve korunması ancak ve ancak tam ve kesin anlamı ile milli egemenliği sağlamış bulunması ile devamlılık kazanır. Bunda dolayı; hürriyetin de, eşitliğin de, adaletin de dayanak noktası milli egemenliktir.”
İşte böyle yurtsever gençlerimiz çoğaldığı sürece geleceğe umutla bakabiliriz. Aslında onlar – “Türkiye Taşeronlarla Değil! Türkiye Türkiye’den Yönetilmelidir!..” diyorlar.
***
Açık oturumu yöneten Haluk YALVAÇ; Uğur MUMCU’dan alıntılar yaparak oturumu açtı ve ilk sözü gazeteci İlhan TAŞÇI’ya verdi.
İ. TAŞÇI özetle; - “Kanun metinlerinin canlanması, bir ruha, ete-kemiğe bürünmesi gerekir… Ne oldu da “Özel Yetkili Mahkemeler” İstanbul’a taşındı? İnsanlar önce tutuklandı, sonra delil yaratılmaya çalışıldı, bazıları sanık sonra gizli tanık yapıldı. Terörle Mücadele Yasası marifetiyle; tutuklu gazeteci sayısı 19’u imtiyaz sahibi ve Yazı İşleri Müdürü olmak üzere 105’e çıktı” dedi.
M. FEYZİOĞLU özetle; - “Buraya Eskişehir’deki bir toplantıdan geliyorum. Anadolu Ankara gibi değil, kıpır kıpır… İnsanlar yapılan haksızlıklara duyarsız değiller, bir şeyler yapmak için hareket halindeler… Düşünceyi açıklama “sınırlı” diyorduk. Artık düşünce özgürlüğünden yoksunuz, yitirdik. Ama unutulmasın Faşizm nerede olursa olsun, “önce yükselir, sonra çöker...”
- Öç alma mekanizması adaletle olmaz.. AKP’lilerce -yeni Anayasa demokratikleşme için yapılıyor- deniliyor. İyi de, Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırmak için elinizi tutan mı var? İşte yürütme işte yargı!..” dedi.
B. A. GÜLER özetle; - “Ben de hafta içinde Salihli ve İzmir deydim. Gerçekten Anadolu’da başka bir şey var. İnsanlar her şeyin farkında ve kararlı…Fezlekelerle yılmayız. İktidarın gündem değiştirme çabalarına sürekli tanık oluyoruz..Hukuksuzluklara hiç kuşku yok ki direneceğiz…” dedi.
***
Sevgili Çanakkale OLAY okurları, yargının durumu ortada; başarısız yönetimler iyi iş yapamadıklarında kabahati yasalarda bulurlar. Oysa kabahat yalnızca yasalarda değil, yönetenlerdedir de..
Sizce de öyle değil mi?
Not: Torunum ‘Doruk’ ile ilgili tebrik ve iyi dileklerini ileten; başta CHP Çanakkale Milletvekili Ali SARIBAŞ ve Çanakkale ÖZGÜR Gazetesinden Nuray ARTUT olmak üzere tüm dostlara teşekkür ederim.