sermet@canakkaleolay.com
‘Birlikte hareket etmek’ yaşamımızda çok önemli yer bulmuş bir kavram ve pratiktir; başarılı olmak, toplumsal gelişime katkı sunmak, demokratik gelişim sağlamak gibi birçok alanda önemli bir kriter ve son tahlilde zorunluluktur.
Hepimizin kendi deneyimleri ile yaşadığımız gibi çok da kolay başarılan bir şey değildir; ‘birlikte hareket etmek’
Dünkü gazetemizde var olan bir haber üzerine bunları sizler ile paylaşma ihtiyacını hissediyorum.
15 Ekim Dünya Beyaz Baston ve Görme Engelliler Gününde engelli derneklerinin bu günü beraber kutlayamamaları pratiğine tanıklık ettik.
Birlikte hareket etme konusunda herkesten daha fazla bir arada olmaya ihtiyacı olan bu kesimlerin, ayrılığı aynı zamanda bir başka gerçeğe de işaret etmektedir.
Engelliler gibi toplumda sorunları ve hakları ile daha yoğun mağduriyet taşıyan bu kesimlerin birlikte olmaktan, birlikte hareket etmekten başka seçenekleri yoktur.
Bu çok yalın bir gerçek iken, yerine getirilememesinin ardında sistemin yarattığı rekabetçi anlayış, aynı zamanda bir araya gelip örgütlenerek oluşacak gücün yaratacağı ivmeden rahatsız olanların engelleme çabaları vardır.
Şunu söylersek çok yanlış olmaz;‘Birlikte hareket etme’ aynı zamanda engellenen boyuttaki bir durumdur.
Tabiki bu, her koşulda böyle olmamaktadır.
‘Birlikte hareket etme’ konusunda çok önemli başarı örneklerini de yaşıyoruz, hafta sonu yaşadığımız gibi.
Hafta sonu bir araya gelen Kongre Girişimi adı altında emekten, barıştan, özgürlüklerden, insanca yaşamdan, dil, din , mezhep ,milliyet ayrımı olmadan eşit yurttaşlar olarak bir arada yaşamak isteyen toplumun her kesiminden insanlar şimdi birlikte yeni bir yolculuğa çıkıyorlar.
‘Demokratik Halklar Kongresi’ olarak yoluna devam edecek bu girişimin yarattığı bu başarı küçümsenecek bir başarı değildir.
Bugüne kadar bir araya gelemeyen fakat yaşadıkları mağduriyetleri gidermenin yolunun ortak mücadeleden geçtiğini gören çeşitli kesimler farklılarının zenginlik olması bilinci ile şimdi hep birlikte yeni bir umudu örüyorlar.
Bugüne kadar birleşemeden kuruyan küçük derecikler şimdi bir olup, gürleyerek akacaklar.
Bu girişim mevcut sistemden mağdur olan bütün kesimlere yeni bir heyecan katmıştır.
Yakılan bu birlik ve mücadele ateşi sistemin mağdurlarının içlerini ısıtmaktadır.
İşte ‘birlikte hareket etmek’ böyle bir duygudur.
Kapitalist dünya, beraberinde kendi anti tezini de yaratan bir sistemdir. İşte bunun için Wall Strett eylemcilerin tutuşturduğu kıvılcım bütün dünyayı sarmıştır.
Artık “biz yüzde doksan dokuzuz onlar yüzde bir sloganı” ile tüm dünyaya yayılan bir birlikte hareket etme geleneği gelişiyor.
Dünya yeni değişimlere gebe,bu böyle biline.
Kent Konseyi Genel Kurulu ardından
Kent Konseyi halkın yönetime katılması noktasında önemli bir organdır.
Kent Konseyinin geçmiş performansı bu kriter temelinde çok başarılı bir grafik göstermemiştir.
Genel Kurulda yeniden başkanlığa seçilen Saim Yavuz’un bu alanda göstermiş olduğu çabaları bu arada göz ardı edemeyiz.
Yoksa kendisine haksızlık etmiş oluruz.
Kent Konseyinin gerek kuruluş, gerekse de 2009 yılında çıkarılan yasa sonrasında Başkan Yavuz Kent Konseyine işlerlik kazandırmak için çaba göstermiş, emek vermiş bir kişidir.
Böyle olmasına rağmen yine karşımıza “birlikte hareket etmek” kavramı çıkmaktadır.
112 çağrılı katılımcının 63 ünün genel kurula katılım göstermesi yeni dönemde Yürütme Kurulunun önündeki hedefler noktasında bir ip ucu vermiştir, diye düşünüyorum.
Aynı zamanda 2004 yılından itibaren başkanlık görevini sürdüren Saim Yavuz’unda müzmin başkanlar kategorisinde anılmaması için yeni dönem için bu konuya ilişkinde hedeflerinin olması gerektiğini hatırlatırım.
Yeni seçilen Başkan ve Yürütme Kuruluna başarılar dilerim.
