turgutcamer@hotmail.com
Değerli okurlarım bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Her yıl 8 Mart'ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür bu gün
***
*Bu günün tarihçesi; 8 Mart 1857’de ABD’nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlıyorlar. Ancak Amerikan polisi işçilere saldırıyor ve işçileri fabrikaya kilitliyor. Fabrikada yangın çıkıyor. 12O kadın işçi can veriyor. Aradan 53 yıl geçiyor.
26-27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında Almanya Sosyal Demokrat Partisi liderlerinden Clara ZETKİN, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında yaşamını yitiren kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılması önerisini getiriyor ve öneri oy birliği ile kabul ediliyor.
Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921’de Moskova’da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansında gerçekleştiriliyor ve adı da “DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ” olarak belirleniyor.
*Türkiye’de ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında kutlanmaya başlıyor. 1975 ve onu izleyen yıllarda Türkiye’de yığınsal kutlamalar sokaklara taşmaya başlıyor.
“Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı” programından Türkiye’nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapılıyor.
12 Eylül 1980 Cunta yönetimi 4 yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmasına izin vermiyor. Ta a ki 1984 yılından itibaren her yıl ülkemizdeki çeşitli kadın örgütleri tarafından “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” kutlanmaya devam edilmektedir.
***
Sevgili Çanakkale OLAY okurları, yukarıdaki tarihçeden sonra ‘kadın’ nedir? Tanımladıktan sonra da ülkemizde kadınların durumu nedir? Özetle değinerek yazımın finaline gitmek istiyorum.
*Fizyoloji uzmanları kadınların fiziki yapısı ve narinliğin altında yatan gücün daha uzun süre yaşamalarını ve sağlıklı kalmalarını sağladığını öne sürerler. Araştırmalar sonucunda; erkeklerin kaslı, güçlü yapısı, kadından daha üstün niteliklere sahip olmalarını sağlasa da kadının biyolojik gücü sayesinde daha üstün ve dirençli olduğu saptanmıştır.
Dolayısıyla, ‘erkek kadından daha fazla niteliklere sahiptir…’ teorisi sona ermiştir. Bu yalnızca insanlar için değil memeli olan tüm türler için geçerli bir gerçektir.
Günümüzde birçok ölümcül hastalığa yakalanan ve etkilerini en fazla yaşayan erkeklerdir.
Örneğin, kolesterol ve kalp gibi hastalıkları yaşayanların çoğunluğu erkeklerden oluşmaktadır. Uzmanlar bunun sebebini de bulmuşlar; Kadınların bakteriyel enfeksiyonlara karşı daha dayanıklı olmalarıymış…
Böylece kadınlar anne karnında da normal yaşamında da yaşama konusunda erkekten 1 adım öndedir.. Bu nedenle de kadının ömrü erkeğe göre daha fazladır.
İstatistiklere göre; dünya üzerinde 100 yaşının üzerinde olan insanların yüzde 85’i kadınmış. Kadınlar erkeklere göre 5-10 yıl daha uzun yaşıyormuş.
* Ülkemizde yaklaşık 40 milyon kadın var. Kadınlarımızın yaklaşık 2 milyon 200 bini okuma-yazma bilmiyor. Yaklaşık 24 milyonu ilkokul mezunu.
- Bir başka istatistiki veriye göre; kadınlarımızın yüzde 27’si okur-yazar değil, yüzde 39’u ilkokul, yüzde 7’si ortaokul, yüzde 5’i lise, yüzde 2’si yüksekokul ve fakülte mezunu.
- 2010-2015 yılları arasında 232 bin 313 kız çocuğu ‘çocuk gelin’ oldu!
- Her 4 kadından 1’i fiziksel şiddete uğruyor.
- 2016 yılında 328 kadın, 2017’nin Ocak ayında 29 kadın öldürüldü.
* Kadın ayni zamanda annedir.
Anne kimdir?
Yaşamda yalnızca anneler çıkarsız sever çocuklarını.
Hiçbir karşılık beklemeden evlatlarına verir sevgisini.
Anne demek yemeyen yediren, giymeyen giydirendir.
Anne demek sabahlara kadar başımızda bekleyendir.
Çocuklarının mutluluğu için kendi mutluluğunu feda edendir.
*Bu nedenlerden dolayı da KADINLARIN-ANNELERİN HAKKI ÖDENEMEZ…
NOT: Bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, eşitlik, özgürlük ve mutluluk dolu bir yaşam sürmelerini diliyorum… T.Ç
TAZİYE: Gazeteci dostum Orhan Mutay’a Allahtan rahmet acılı ailesine sabır ve başsağlığı dilerim… T.Ç
