6 gün kaldı... 23.03.2009

 Yerel yöneticilerimizi seçeceğimiz güne 6 gün kaldı. Bu zamana kadar siyasi partiler ve adaylar birçok şey söyledi. Propaganda çalışmaları temelinde birçok şey gerçekleştirildi. En önemlisi Başbakanın Çanakkale mitingindeki ifadeleriydi. Bir halkın iradesini yok sayan, tehdit ve baskı içeren o ifadeler şimdi unutulacak cinsten değil. Başbakan “Eğer ideolojiye prim vermeye devam ederse bu Çanakkale daha çok çekecek bütün yokluklar burada daha çok devam edecek “ sözleri ile kendi partilileri dâhil olmak üzere hepimizi yok saydı. Çanakkale halkı böylesi dayatmalara hiçbir zaman geçit vermemiştir. Şimdi de vermeyecektir. Tarihimiz bu konuda canlı örnektir. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi tam bu yazıyı yazarken bir telefon çaldı. Telefonun karşısındaki bir bayan sesi ”AKP seçim bürosundan arıyoruz ,seçim ile ilgili birkaç şey söylemek istiyoruz “demez mi… Kendilerine şunu söyledim.”Aramayın. insanların iradesine saygı gösterin rahatsız etmeyin.Bu tarz insanları hiçe sayan bir üsluptur “dedikten sonra teşekkürlerini ilettiler. Ben bu kadar çok aranırken Mehmet Doğan abimiz hiç aranmamaktan şikayetçi. Telefon ile propaganda yapan partilerin dikkatine sunulur. Sevgili Çanakkaleliler Size saygı göstermeyenlere, sizi yok sayanlara, seçim öncesi bu şekilde hatırlarına gelip arayıp, daha üst politik duruşlar ile de tehdit edenlere itibar etmeyiniz. Yerel yönetim birlikte yönetim işidir. Önce ilkesel olarak bu noktada gerçekten inandığınız tarzın arkasında olunuz. Çanakkale halkı bu seçimlerde de çağdaş aydınlık yüzünü gösterecektir. Bu kentin aydınlık yüzü, çağdaş yaşama bağlı değerleri ile daha ileri hedeflere ulaşma noktasında olumlu adımlar atacağına inancım tam. Özellikle Ülgür Gökhan başkanlığındaki yeni dönem yerel yönetiminin performansı için kentlilerin beklentisi bu noktada. Özellikle bu seçim dönemindeki kamuoyunun bilinç ve yaklaşımındaki bazı değerler ile yeni sürecin daha katılımcı, bir o kadar da denetleme fonksiyonlarının gelişeceği bir dönem olacağının işaretlerini almaktayım. Ülgür Gökhan da “ben sizlerin temsilciyim yöneticiniz değilim “kavramı ile bu kapsamda önemli bir noktaya işaret vermiştir. Kamu yöneticileri ve siyaset Başbakanımızın Çanakkale’deki mitingine katılan bürokratlar ile bir başka tartışmanın kapısını araladık. Yasal olarak suç olması bakımından katılan bürokratlar için soruşturma açıldı. Demokrasi ve özgürlükler itibarıyla bu konuda bende bu yasağa karşı olmama rağmen, demokrasi bilincinin bütün kurumları ile gelişmediği şartlarda bu gelişme partizanca davranışların geliştiği atmosferleri oluşturabiliyor. Tıpkı bir kamu kuruluşunun araçlarını miting için seferber etmesi gibi. Bu bakımdan sorunun çözümü bütünlüklü olarak gelişecek mekanizmalar içinde oluşacaktır. Aksi halde birçok konu da olduğu gibi çelişik durumların gelişmesini sağlayarak yamalı bohçalar yaratırız. Otomotiv sektöründe krizin etkilerinin giderilmesi için ÖTV oranları düşürüldü. Satışlar arttı. Stoklar hızla erimeye başladı. Ama hiç işten atılan işçilerin geri alındığını henüz duymadık. Yine otomotiv sektörü yan sanayi işletmelerinde durdurulan üretimlerde bir hareketlilik görmedik. Ama bakarsan krize karşı önlemler alındı mı alındı. Özetle lafla peynir ekmek gemisi yürümüyor. Tıpkı birtakım projelerim var, bu kenti en iyi ben yönetirim demek gibi. Anlaşılması zor… Geçen hafta bir yerel gazetede AKP Belediye Başkan Adayı, Ülgür Gökhan’a hodri meydan çağrısında bulunmuştu. Kendisi ile her platformda her türlü konuyu tartışmaya hazır olduğunun mesajını vermişti. Bundan sonra Efe’nin Gökhan’ı bir televizyon programına davet edip tartışmasını beklerken ÇASİAD’ın düzenlediği adayların bir arada kamuoyu önünde olacağı tartışmaya katılmayacağını öğrenince bu siyaset ne garip oldu demekten kendimi alamadım. Hem hodri meydan diyeceksin ondan sonrada bir bahane yaratıp böylesi bir platformdan kaçacaksın. Hem de bunu yaparken özrü kabahatinden büyük; başka bir davranış sergileyeceksin. Siyasi rakiplerini muhatap almayarak demokrasiye olan yaklaşımında ne kadar geri olduğunu bütün kent önünde ortaya koyacaksın. Hal böyle olunca bakalım şu son 6 gün içinde AKP cephesi süreci dezenformasyonlara dönüştürecek ne tip girişimler içersinde olacak. Merakla bekliyorum.