Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

51. Troia Festivali’ne doğru

1554
Geçen sene düzenlenen Troia Festivali sonrasında beklentilerin yükseldiği özelikle tanınmış müzik sanatçıların katılımı ile Çanakkalelilerin beğeni ile takip etikleri bir festivalden sonra 51. Troia Festivali bu yıl ülke gerçekleri göz önünde bulundurularak yeni hedeflerle çalışmalarını sürdürüyor.
Festival kapsamında ,sanat ve kültür üretiminin ülke gerçekleri ile uyumunun sağlanarak, nitelikli işler yapmak oldukça zordur.
Bu anlamda Troi Festivali organizasyonunda çalışan kişilerin işi geçen yıllara göre çok daha zor.
Tabiî ki her zor olan başarıldığı sürece; çok daha değerli ve anlamlı olur.
Elbettte ülkemizde son derece acı verici, olumsuz insanca yaşam koşullarından uzakl gerçekleşen bunca olay varken tüm bunlara karşı ilgisiz kalmak düşünülemez.
Troia festivali konsept olarak zaten böylesi bir kimlik kazanmış bir festivaldir; yıl gelmiş barış sorunu, yıl gelmiş çevre sorunları ve Kazdağları gibi konular festival teması olarak ele alınmış buna uygun çalışmalar ve üretimler gerçekleştirilmiştir.
Bu yıl da, yıla damgasını vuran Soma, Şırnak maden katliamları ,Lice katliamı Gezi direnişi ve Gezi de yitirdiklerimiz göz önüne alındığında bu olayların hepsinin ortak paydası olan demokratik haklar , insanca yaşam ve özgürlükler vurgusu genel tema olarak ele alınmalı ve kültürel ve sanatsal üretim bu temelde geliştirilmeye çalışılmalıdır.
Festival tarzı etkinliklerde böylesi temalı çalışmaların gerçekleştirilmesi gerçekten zordur, iyi bir organizasyonu gerektirir.
Gerekli performans sağlanamazsa da, yasak savma kabilinden yapılan işlere dönüşür ki; bu aynı zamanda ele alınan tematik değerlerin de içini boşaltan bir pratiğe dönüşebilir.
Böylesi bir olumsuzluğu yaşamamak için kentin ilgili dinamikleri ile paylaşımda bulunmak onlarında enerjilerini, olanaklarını,organizasyon kabiliyetlerini seferber etmek gerekir.
51 yıllık bir sürecin getirmiş olduğu deneyim ile Çanakkale Belediyesi bu yılda başarılı bir festival etkinliğine imza atacaktır.
Şimdiden belirlenmiş bazı organizasyonlar bunun işaretlerini vermektedir.
Yine de özelikle geçen seneki başarı ile yükselen çıta ve beklentiler sonrasında bu yılki konseptin daha kompleks olması nedeniyle daha itinalı davranılması gerektiğini unutmamak gerekir.
Bunun ötesinde Çanakkale’deki demokrasi ve emek güçlerinin de bu yıl Çanakkale Belediyesine destek olması, katkı sağlamak adına yaratacakları üretimlerle paylaşımlarda bulunması konusunda adımlar atılması bir başka gereklilik olarak not edilmelidir.
 
Kendini tutamıyor.
Başbakan bireysel özgürlükler konusunda her seferinde bir başka skandala imza atarak esasında özgürlükler alanındaki müdahale noktasındaki bilinçaltının dışa vurumundan örnekler veriyor.
Dün kızlı erkekli evler sonra kürtaj hakkı gibi bireysel haklar konusundaki müdahaleye şimdi de genç bir sporcunun dövmeleri eklendi.
Şimdi bu konu ‘ne olmuş yani dövme sağlığa zararlı olduğu için uyarmış’ şeklinde geçiştirilemez.
Hele birde bununla da yetinmeyerek sporcunun hocasına da aynı şikayette bulunması, içinde bulunduğu ruh halini anlamak için bir başka göstergedir.
Bu konu bireysel özgürlükler karşısındaki baskı kültürünün önlenemez sonucudur.
Böylesi bir yapıdaki bir kişinin yarın geniş yetkilerle donatılmış devlet başkanı olması durumunu düşünmek bile bir kâbustur.
 
Toplu taşıma zamları hayırlı olsun!...
 
65 yaş üstü bedelsiz taşıma tartışmaları derken otobüs ücretlerine %9 zam yapılıverdi
Yılık enflasyonunda o düzeyde olduğu düşünülürse ekonominin kurgusunun enflasyon- fiyat artışı- enflasyon sarmalına doğru hızla evrildiğini söylemek çok yanlış olmayacak.
Ekonomide istikrardan bahseden çevreler gün geçtikçe bu tespitlerini artık biraz zor dillendirebilecekler.
Önümüzdeki günler itibarıyla ekonomide hepimizi zor günler bekliyor.
Gelecek zamlara önce kendimizi alıştıralım,sonra da ekonomik koşulların yaratacağı olumsuzluklara karşı tedbirlerimizi şimdiden alalım.
Cumhurbaşkanlığı ve hemen ardından genel seçimler nedeniyle ertelenecek bazı uygulamaların faturasının 1915 Mart ayından sonra ağır olacağını şimdiden not edebilirsiniz.
Peki bu gelişmeyi kabullenip seyredecek miyiz?
Tabiki hayır, ekonomik olarak, yoksulların her geçen gün daha olumsuz koşulları yaşayacağı uygulamalara, zamlara karşı en geniş kesimlerle birlikte hareket ederek mücadele etmek konusunda harekete geçilmelidir.
Çanakkale’deki ulaşım zamlarına karşı gösterilecek tepki ile bir başlangıç yapma zamanıdır.