Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

2+2 her zaman 4 eder...

1785
Diyarbakır’da kutlanan Nevruz törenlerinde okunan Öcalan’ın mesajı ile, Kürt sorunu yeni bir paradigmaya dönüştü. Çözüm için demokratik siyaset yolunda hareket edileceği belirtiliyor, silahlı mücadele döneminin sonlandırıldığı ifade ediliyordu. Ölümlerin olmayacağı, demokratik siyasetin çözüm için gündeme geldiği birlik ve kardeşliğin tesis edileceği koşullara karşı çıkmak; kelimenin tam anlamıyla şiddeti ve savaşı savunmaktır.
 
Çatışmasızlığa, halkların bir arada kardeşçe yaşamasına karşı olmak nasıl bir şeydir; anlamak zor.
Hele bunun üzerine meclis sıralarından bir şiddet gösterisi yapmak kabul edilecek bir durum değildir.
Gelinen süreçte önyargılarımızdan arınmak gerekmektedir.
 
Gelişmelere sağduyu ile yaklaşalım.
 
Silahların sustuğu, fikirlerin konuştuğu, barış ve kardeşlik içerisinde, ölümlerin olmadığı koşullara hayır demenin bir anlamı olabilir mi?
 
Bunlar hepimizin kabul edebileceği gerçeklerdir, şuna takılmamak gerekir; 2+2 kim söylerse söylesin her zaman 4 eder.
 
Yeni bir fırsat yakalanmıştır.
Bu barış adına kardeşlik adına umut vericidir.
Bu umudun yeşermesi tohum vermesi bizlerin çabaları ile olacaktır.
 
Fakat yılların getirdiği nefret ve öfke duyguları ile yeni duruma yaklaşmak bu sürece zarar verir.
Tabiî ki yolun henüz başındayız, gerçekleşmeleri göreceğiz, samimiyet noktasında sınav verecek bir siyasal iktidar var şimdi.
 
Tüm bunların dışında bizlere düşen barışa inanmak, kalıcı olması için demokratik çözüm noktasında atılacak adımlar konusunda ısrarcı olmaktır.
 
Yaşam çok dinamik , belki hiç aklınızdan geçmeyen birtakım gerçekleşmeler ile karşı karşıya kalıyorsunuz.
 
Aklıma hiç gelmezdi; Öcalan açıklama yapacak da finansal piyasalar bundan olumlu etkilenecek diye.
Öcalan açıklaması ile önce borsa olumlu tepki verdi ve yükseldi, hazine bonosu faizleri geriledi.
Finansal piyasalar toplumsal olaylar karşısında son derece duyarlıdırlar.
 
Açıklama karşısında ortaya çıkan gelişmeler, sorunun gerçekten Türkiye’nin önemli bir sorunu olduğunun bir başka cepheden doğrulanması anlamında önem taşımaktadır.
 
Bu da yaşamımda başka bir deneyim oldu diyebilirim.
 
Neyse biz gelelim günlük hayatımızdaki çarpıklıklara…
 
Bir vatandaş başından geçen bir olayı anlattı.
 
Gece saat 24 sıralarında tanımadığı kişilerin saldırısına uğrayıp, polisten yardım isteyen vatandaşın başına gelenler gerçekten çok ilginç.
 
İskele meydanına vatandaşın çağrısı üzerine gelen emniyet kuvvetleri vatandaşın mağduriyeti ile uğraşmaktan ziyade kendisinin alkollü olduğunu gerekçe göstererek kendisi ile uğraşmaya başlamışlar.
 
“Hep böyle yapıyorsunuz içki içip görevlileri meşgul etmekten başka yaptığınız bir şey yok” şeklinde bir tavır ile karşılaşan vatandaş görevlilere “benim şikayetimi dikkate almak zorundasınız benim içki içmiş olmam suçlu muamelesi görmeme neden olamaz” deyince kıyamet kopmuş,
 
Sen misin böyle diyen; bir mağduriyetinden dolayı şikayetçi olan vatandaş hemen görevli memurlara mukavemet ve hakaretten doğru karakola.
 
Karakol, hastane , savcılık derken açılan dava ile süren bir süreç.
 
Siz siz olun şunu hiç unutmayın; içki mi içiyorsunuz her an potansiyel suçlu muamelesine tabii kalabilirsiniz!
 
Daha çok yolumuz var, çok…