18 MART - ÇANAKKALE DESTANI!..
95 yıl önce, 18 Mart 1915’te Çanakkale boğazında ve karada dünyanın en çetin savaşlarından biri yapıldı. Gazi Mustafa KEMAL ve Askerleri büyük bir zafer kazandı.
Bu büyük zaferin 95. yıl dönümünde Ankara’da bulunan Çanakkale’liler olarak, “Çanakkale Kültür ve Dayanışma Derneği” üyeleriyle birlikte her yıl olduğu gibi Anıtkabir’i ziyaret ederek mozoleye çelenk koyup saygı duruşunda bulunduk.
Sevgili Çanakkaleliler, 18 Mart tarihi aslında tüm yurttaşlarımız için anlamlı bir tarihtir.Ancak, biz Çanakkaleliler için çok daha anlamlıdır. O topraklarda doğmuş olmak duygusal olarak sanki bizlere başka bir ayrıcalık tanıyor!..Atamızın huzurunda sanki diğer ziyaretçilerin yaşadıkları duygudan farklı duygular yaşıyormuşuz gibi geliyor insana!
***
Hiç kuşkusuz; Anıtkabir deki “Çanakkale savaş alanlarını sembolize eden müzeyi, sergiyi” görmek başka, savaş alanlarını bizzat yerinde görmek, gezmek başkadır. Kabul edelim ki, biz Çanakkaleliler bu yönden de şanslıyız.Sanırım her birimiz Çanakkale’ye gittiğimizde ve Çanakkale de ikamet edenlerimiz her fırsatta şehitlerimizi ziyaret etme olanağına sahibiz.
Bu yıl, Ankara da ki “ Zafer Haftası Etkinlikleri”nden biri de “Çanakkale Destanı ve Cephelerden Fotoğraflar” konulu fotoğraf sergisiydi.Sergi; Kızılay Zafer Çarşısı Güzel Sanatlar Galerisinde idi.Sergide, Çanakkale Zaferini anlatan büyük ebatlarda hazırlanmış, 110 adet fotoğraf yer alıyordu. Fotoğraflar, Genel Kurmay Başkanlığından alınan görüntülerden oluşuyordu. Sergide duygu seline kapılmamak olanaksızdı.
***
Bilindiği gibi İtilaf devletleri, 95 yıl önce denizden ve karadan Gelibolu Yarımadası’na çıkarma yapmak için geldiler.
İlk karaya asker çıkarma girişimi 19 Şubat 1915’te İngiliz ve Fransız donanmasının Çanakkale’nin dış tabyalarını topa tutmasıyla başladı.
Aylar süren çatışmalardan sonra 20 Aralık 1915’te İngilizler işgal ettikleri Anafartalar – Arıburnu bölgesinden gizlice çekilmek zorunda kaldılar.
En son İngiliz askerleri 8 – 9 Ocak 1916 gecesi Seddülbahir bölgesinden bir daha dönmemek üzere Çanakkale topraklarını ve denizini terk ettiler.
Oysa, hiç gitmemek hatta İstanbul’a ulaşmak üzere gelmişlerdi (!)
Ancak, onların öngöremediği bir şeyler olmuştu!..
Anafartalar, Arıburnu ve Conkbayırında Türk askeri görülmemiş bir inanç ve cesaretle savaşıyor,tarihin en şanlı kahramanlık sahnelerini sergiliyordu.
Bu sahneler hiç kuşkusuz, Anafartalar kahramanı dahi komutan Mustafa Kemal ATATÜRK’ün;
“ – Cephanemiz kalmadı” diyen askerlerine,
“ – Cephaneniz yoksa süngünüz var” diyerek verdiği şu emri ile gerçekleşiyordu:
“ - Ben size taarruz emretmiyorum; Ölmeyi emrediyorum!
Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar geçebilir!”
57. Alayın komutanı dahil tümü şehit olmuştur. 57.Alayın kahraman erleri için Yarbay Mustafa Kemal;
“ Karşılıklı siperler arasında mesafemiz 8 metre, yani ölüm kesin; birinci siperdekiler hiç kurtulmamacasına hepsi düşüyor, ikinci siperdekiler onların yerine gidiyor. Fakat ne imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor,üç dakika sonra öleceğini biliyor, en ufak bir duraksama bile göstermiyor, sarsılmak yok. Bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayrete ve tebriğe değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale Savaşını kazanan bu yüksek ruhtur.”demiştir
***
25 Nisan 1915 tarihindeki “ göğüs - göğüse” çatışmalarla başlayan ve 16 Mayıs 1915’e kadar süren “Arıburnu” cephesindeki kahramanlıklar Dünya Savaş Tarihi’nde asla unutulamaz izler bıraktı.
İşte bu unutulmazlık her 25 Nisan’da Anzak Çıkarmasının Yıldönümlerinde düzenlenen “ Şafak Törenleriyle” tescilleniyor.
Bu nedenle her yıl olduğu gibi bu yılda binlerce Avusturalyalı,Yeni Zelandalı ve Birleşik Krallığın torunları, dedelerinin savaştıkları “Çanakkale Topraklarını” ziyaret edecekler. 95 yıl önce dedeleri birbirine karşı savaşan Türk ve Anzak gençleri bugün dost oldular birlikte eğleniyorlar!..
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, Büyük Önderimiz Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 1934 yılında söylediği şu sözlerdeki anlamın yüceliği dedelere, torunlara ve bizlere yeter;
“ – Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken İngiliz, Fransız, Avusturalyalı, Yeni Zelandalı, Hintli Kahramanlar!
Burada bir dost vatanın toprağındasınız.
Huzur ve sükun içinde uyuyunuz.
Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar!
Göz yaşlarınızı dindiriniz.
Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır.
Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır.
Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır!..
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ…