Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

1 Eylül'de barışın sesini yükseltelim.

Ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda barışa olan ihtiyacımızın son derece acil bir duruma geldiği şu günlerde 1 Eylül Dünya Barış Günü çok daha anlam kazanmıştır. Savaşa son vermek çatışmaları durdurmak, gözyaşlarını dindirmek için savaşa karşı barışın sesini yaşamın her alanında güçlendirmek 1 Eylül Barış Günü nedeniyle gerekli bir ihtiyaçtır. Savaştan medet umanların kimler olduğunu, amaçlarının ne olduğunu biliyoruz. Onların bu hedeflerine ulaşması, kapitalizmin vahşi düzenini, devam ettirmek; acılar ve gözyaşları pahasına savaş ve şiddet koşullarında yerine getirilmeye çalışılmaktadır.

1441

 Sömürüye zulme karşı mücadele; aynı zamanda,  sistemin halklara dayattığı bu kirli savaşa karşı mücadeleyi gerektirir.

Savaşın, şiddetin panzehiri barıştır.

Yıllardır barış kenti vizyonu ile hareket eden Çanakkale, her gün acı haberleri aldığımız şu günlerde barış için mücadelesini daha da yoğunlaştırmalı savaş kışkırtıcılarını, savaş politikalarını boşa çıkaracak bir iradeyi göstermelidir.

1 Eylül Dünya Barış Günü, önümüzde bu anlamda bir fırsat olarak durmaktadır.

1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle düzenlenecek bir barış şenliği bu bağlamda önemli bir etkinlik olacaktır.

Savaşın tüm acılarına, yıkımlara, ölümlere karşı barışın türkülerini haykırmak, barışın şarkılarını hep birlikte söylemek savaş ile yaratılmak istenen bu kaosa karşı halkların direncini yaşama bağlılığını göstermek, yaratılmak istenen yılgınlığa karşı direnci ve halkların dimdik ayakta olduğunu tüm moralleriyle karşı durduklarını ortaya koymak, halkların motivasyonuna katkı sağlayacağı gibi savaş patronlarını da bir kez daha telaşa düşürecektir.

Savaş ve savaş politikalarına karşı mücadele de barış şarkılarını hiçbir zaman dillerden düşürmeyelim,barış şarkılarını unuttuğumuzda savaş patronları sevineceklerdir.

Çünkü onların istediği tamda budur; , yılgınlık, moral bozukluğu, dirençsizlik, coşku ve motivasyonunu kaybetmiş bir halk topluluğu.

İşte böyle bir ortam savaşın panzehiri olan barışın yaşamasına engel olacak bir zemindir.

Festival sırasında sürdürülen gerici propagandadan etkilenerek müzik etkinliklerinin iptal kararı; savaşın panzehiri olan barışın beslendiği damarları tıkayacağı için yanlış bir karar olmuştur.

1 Eylül nedeniyle de aynı yanlış tekrarlanmalıdır.

Savaşa karşı barış türkülerinin, mücadeleci özünü görmezden gelerek ; barış mücadelesini boğmak isteyen gerici anlayışın ekmeğine yağ sürmeyelim.

Barış mücadelesine önemli bir destek veren Başkan Ülgür Gökhan’a buradan bir çağrım olacak; 1 Eylül gününde Çanakkale’nin barış güçleriyle dayanışma içersinde Çanakkale Belediyesi öncülüğünde düzenlenecek barış şenliğine aracılık ediniz.

Savaşın acılarını her geçen gün daha olumsuz olarak yaşadığımız günlerde umudumuz barış taleplerinin yaratacağı iklimin, ve iradenin savaşı engellemesidir.

Bunun yolu halkımızın barış talepleri arkasındaki dayanışmasını güçlendirmekten geçer.

1 Eylül’de düzenlenecek barış şenliği tamda bu amaca hizmet edecektir.

Siz, savaş patronlarının, onların sözcülüğüne soyunmuş savaş kışkırtıcısı siyasi iradenin soytarılıklarına bakmayın.

Onlar, hakkınızda ne kadar kara propaganda yaparlarsa siz ve savunduğunuz barış değerleri bir kat daha güçlenmektedir.

Barıştan yana göstermiş olduğunuz, takdir edilen tutumunuzu böylesi bir dönemde taçlandırma zamanıdır.

Barış şenliği için harekete geçip Çanakkalelilere barışın coşkusunu yaşatmalısınız.

Çanakkale halkının barış konusundaki ilgisi her geçen gün artmaktadır.

Bunu Barış Blokunun açmış olduğu imza kampanyasında Çanakkalelilerin göstermiş olduğu ilgi ile bire bir yaşamaktayız.

1Kasım seçimlerinin en önemli özelliğinin savaş ile barış arasındaki bir tercih olduğunu düşünürsek; özellikle CHP örgütü de barış adına yapılacak çalışmalara destek vermeli partilerinin barış mesajlarını Çanakkale halkı ile buluşturarak aynı zamanda seçim süreci çalışmaları için yol almalıdır.

Her ne hikmetse,  kendilerini bu çalışmalar içersinde göremiyoruz.

CHP il yönetimi, ilçe yönetimi; Çanakkale’nin barış taraftarlarıyla birlikte,  AKP’nin yeniden seçimlerde tek başına iktidar olmak için yaratıkları savaş ortamına karşı mücadele etmeden sandıkta başarılı olamayacaklarını unutmamalı ve bunun gereklerini yerine getirmelidirler.

Çanakkale’de birinci parti konumlarını koruyabilmeleri, hatta gelişen konjonktür itibarıyla 3 milletvekili çıkarabilmeleri günün koşullarına uygun politikalar üreterek AKP’yi teşhir etmelerinden geçer.

Bu gerçekleştirilemeyecek bir hedef değildir.

Bunun en temel aracı savaşa karşı barışı savunmaktır.

Milletvekili seçildikten sonra göstermiş olduğu duyarlılıkla göz dolduran Milletvekili Muharrem Erkek’e de bu konuda önemli görevler düşmektedir.

1 Eylülde hep birlikte bir başlangıç yapalım.

Bu başlangıç bizi 1 Kasımda başarıya götürecek yegâne yoldur.

Barışı savunalım, barışın coşkusunu yaşayarak savaşın acılarını saralım, umutlarımızı kaybetmeyelim.

Savaş patronları; bizim direncimiz, coşkumuz, motivasyonumuz karşısında amaçlarına ulaşmayacaklarını bir kez daha görsünler.

Haydi, Çanakkale Belediyesi buna öncülük et…