TMMOB’a bağlı ZMO Çanakkale Şubesinde ‘Çanakkale Yerelinde Kuraklık, Su Kaynakları ve Tarımsal Ürün Deseni’ isimli panel yapıldı. Birçok konuşmacı ve katılımcının yer aldığı panelde, Çanakkale’deki kuraklık, su kaynakları ve tarımsal ürün desenleri ele alındı. Panelin kolaylaştırıcılığını ise ZMO Çanakkale Şube Başkanı ÇOMÜ Ziraat Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Türker Savaş yaptı. Panel, Cumartesi günü ZMO’da yapıldı. Panelde ilk konuşan isim, Çanakkale Meteoroloji Müdürlüğü temsilcisi Kemal Uğur, Çanakkale’deki hava değişimlerinden ve sıcaklıkların yükselişine değindi. Çanakkale’nin en büyük probleminin soğumaması ve ısınmaması olduğunu vurgulayan Uğur; “Çanakkale’de, ortalama sıcaklıklarda istatistiksel olarak anlamlı bir yükseliş var. Bu anlamlı yükselişi, genelde de ilkbahar, yaz ve son bahar aylarında görüyoruz. Sıcaklıklarda, sadece Aralık ayında bir düşüş var ama kış ayının genelinde yükseliş olsa da istatistiksel olarak anlamlı bir yükselişe tekabül etmiyor. Çanakkale’de son 3 yılın, gerçekleşen verileriyle birlikte uzun yıllar ortalamasında 1-1,5 derece ortalama sıcaklıklar yukarıdan gidiyor. Ortalama sıcaklıkların yükselişine baktığımızda, maksimum sıcaklıklara da dikkat etmek gerekiyor ama aynı yükseliş maksimum sıcaklıklarımızda yok. Ekim ve Nisan ayların arasında maksimum sıcaklıklarda bir düşüş gözleniyor. Ama ilkbahar, yaz ve sonbaharı kapsayacak şekilde yükseliş trendi var. Çanakkale’nin şuandaki en büyük problemi, ısınmıyor ama soğuyamıyor. Bunu çeşitli sebepleri var, yer örtüsünün değişmesi, ormanlık alanların azalması ve aslında güneş ışınlarını daha fazla emip depolayan koyu renkli yüzey örtüsünün çoğalması” dedi.
“Barajlarımızın sulama oranı yüzde 73”
Çanakkale’de toplam 9 baraj olduğunu ve bunların sulama oranlarını bu sene artış göstererek yüzde 73 olduğunu dile getiren DSİ İşletme Mühendisi Ayhan Gündoğdu; “Bizim, kendi kontrolümüzdeki sulama alanlarında 9 tane barajımız var, bunun 8 tanesi sulama amaçlı ve 1 tanesi de Tayfur Barajı, bu da içme suyu amaçlı kullanıyoruz. Bunu 8 tane baraj ve 26 tane göletle yapıyoruz. DSİ verilerine göre, yıllık sulama oranları yüzde 60 seviyelerinde olmasına rağmen Çanakkale olarak uzun yıllar yüzde 60 ile 70 arasında seyretmekte ve Türkiye ortalamasına göre yüksek bir grafik çizmekteyiz. Çanakkale’deki sulama oranımız, sadece geçen sene rakam yüzde 68’di. Barajlarımızdaki ortalamamız şuanda, yüzde 73. Barajlarımızın hepsi yüzde 90’ın üzerinde seyrediyor, ortalamayı biraz düşüren baraj Biga’daki Bakacak Barajımız, oranı yüzde 33. Çanakkale Atikhisar Barajımızın doluluk oranı yüzde 99, ancak Ayvacık yüzde 90, Bayramiç Barajımız yüzde 100 dolu. Göletlerimizdeki ortalama doluluk, yüzde 81” dedi.
“Eskiden Çanakkale’de 150’den fazla ürün yetiştiriliyormuş”
Tarımsal ürünlere ve sulamaya geçmişten günümüze kadar olan süreçte örnekler veren ÇOMÜ Ziraat Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Harun Baytekin; “Su ve su kaynaklarının yönetimi ile ilgili tarihsel süreç içerisinde bazı deneyimlerden yaralanmamız gerekiyor. Yani, insanlar geçmişte, Kaz Dağları’ndan Truva’ya su getirmişler ama ürün desenlerine baktığınız zaman, tarihi kazılarda kurağa en dayanıklı olan iki sıra arpa, üzüm çekirdekleri, zeytin çekirdekleri ve badem kabukları var. Yani bu bölgenin tarihi ürünleri çok fazla değil ama biyolojik çeşitlilik, iklim çeşitliliği nedeniyle 150’den fazla ürünün yetiştirilmesine olanak sağlanmış. Ülkemizde buğday ve arpa ekilişlerinde çok önemli azalmalar var. 20 yıl öncesine göre bu ürünlerin ekim alanı itibariyle 3’te 1’i kaybolmuş durumda” dedi. (Atilla Akın)