5,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisinin ailesi dâhil 20 milyonluk geniş bir kitlenin geleceğini doğrudan ilgilendiren TİS görüşmeleri taraflar arasında varılan mutabakatla sona erdi. KESK Çanakkale Şubeler Platformu tarafından görüşmelere dair açıklama yapıldı. KESK olarak mutabakatın kabul edilmeyeceği belirtilen açıklamada; "KESK olarak hükümetin 12 Ağustos`ta yaptığı ilk teklifine ilişkin basın toplantımızda, varılan mutabakatın içeriğine ilişkin önemli tehlikeye dikkat çekmiştik. Birikmiş hiçbir temel sorunumuzu çözmeyen, 1-2 puanlık maaş artışları ve sonraki yıllara ertelenen vaatlerle cilalanan bir teklifin, mutabakatla sonuçlanmasının çok güçlü bir ihtimal olduğunu ifade etmiştik. Ne yazık ki ortaya çıkan tablo tam da budur. Hükümet kamu emekçileri ve emeklikleri tarafından tepkiyle karşılanan ilk teklifini, revize etmek için 11 gün boyunca hiçbir adım atmamıştır. Kamu Görevlileri Sendikaları Heyetinde yer alan bir konfederasyon olarak, 11 gün boyunca her gün, yeni bir teklifi yapılıp yapılmayacağını, yapılacaksa 4688 sayılı yasaya göre bizim de katılmamız gereken toplantının ne zaman gerçekleştirileceği konularında defalarca girişimde bulunduk Ancak Çalışma Bakanlığından hep aynı "Henüz net değil" cevabını aldık. Ne Çalışma Bakanlığı ne de masada "yetkili" sıfatıyla oturan konfederasyon ve sendikalar, kapalı kapılar ardında yürütülen müzakerelerin içeriği hakkında 11 gün boyunca tek bir cümle dahi etmemiştir. Bir "oldubittiyle" karşı karşıya bırakılan kamu emekçisi ve emeklisine verilen değer ve buna dair belge ortadadır" denildi.
Açıklamada; "Varılan mutabakata göre; Hükümetin ilk teklifinin 2022 yılı için 1 puan, 2022 içinse 2 puan artırıldığı mutabakat, büyük kazanım ve bir başarı gibi sunulmaktadır. Bir toplu sözleşmede başarının temel kriteri, ne talep ettiğiniz ve ne aldığınız arasındaki makasın ağzı ile ölçülür. Masaya "yetkili" sıfatıyla oturanlar ve ortak hareket ettikleri konfederasyon, 2022 için %21 artış+%3 refah payı+600 TL maaş kaybı yani toplamda %39 maaş artışı talep etmiştir. Ancak %5+%7 oranına imza atmıştır. 2023 için %17 artış+%3 refah payı teklifine karşılık %8+%6 oranına imza atmıştır. 2 yıl için toplamda %67,2 maaş artışı teklif eden "yetkili" konfederasyon, neticede toplamda %26 oranına imza atmıştır. Teklifle varılan mutabakat arasında 41 puan fark vardır. 5,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisinin en az 1 yılı çalınmıştır. Büyük bir lütufmuşçasına, enflasyon farkının maaşlara yansıtılacağı ifade edilmiştir. Refah payı talebi yine görmezden gelinmiş, yerine sadece sendika üyesi kamu emekçilerinin yararlandığı 3 ayda bir 135 TL tutarındaki toplu sözleşme ikramiyesi 265 TL artırılarak 400 TL`ye çıkarılmıştır. Artıştan sendikasız ve 4688 sayılı Yasaya göre sendikalı olması yasaklanmış en az 1 milyon 800 bin kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emeklisi yararlanamayacaktır. TİS ikramiyesinde artışın refah payıyla kıyaslanması veya "refah payı vermiyoruz ama toplu sözleşme ikramiyesini artırdık" denmesinin bir karşılığı yoktur" denildi.
Mutabakatın başarı olarak görülmesinin eleştirildiği açıklamada; "Mutabakatta, bizzat Cumhurbaşkanınca verilen 3600 ek gösterge sözü hakkında, "toplu sözleşme dönemi içinde yapacağımız çalışmaları meclise yasa haline getirmek üzere göndereceğiz" denilmiştir. Yıllardır kadro bekleyen, sayıları 500 yüz bini aşan sözleşmeli personel konusu ise "3+1 sistemi üzerinde çalışacağız" gibi net olmayan, köşeli vaatlerle geçiştirilmiştir. 3600 ek gösterge ve sözleşmeli personel konuları yine suya yazılmıştır. Milyonların beklentisi, seçim yatırımı olarak çıkmaz ayın son çarşambasına ertelenmiştir. "Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz" nutukları atılmıştır. Pandemide vatandaşlarına en az doğrudan yardım yapan ülkelerin başında olmamıza rağmen, sefalet oranındaki artışlara pandemi harcamaları gerekçe gösterilmiştir. Tüm bunlardan sonra soruyoruz, bu mudur başarı?" denildi.
Açıklamada son olarak; "Mutabakatta saymakla bitiremeyeceğimiz daha pek çok temel sorunumuza ilişkin tek bir cümle bile edilmemiştir. Sonuç olarak ortada bağlayıcılığı olan bir toplu sözleşme metni değil, 3600 ek gösterge ve sözleşmeli personelin durumu başta olmak üzere, bilinmez bir tarihe bırakılan bir vaat-temenni metni vardır. İşkolları toplu sözleşmelerinin içeriği ise "teknik çalışmalar devam ediyor" denilerek, tamamen belirsiz bırakılmıştır. KESK olarak 20 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik dayatan bu mutabakatı kabul etmiyoruz!" ifadelerine yer verildi.
(Eren Aşnaz)