havadurum

Yıldırım’dan yasa tasarısına tepki

KESK Çanakkale Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Eftal Yıldırım, emeğin karşılığını almak için grev ve toplu sözleşme içeren bir Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası istediklerini söyledi.

435
Yıldırım; “Amacımızı gerçekleştirene dek örgütlü mücadelemizi sürdürmeye kararlı olduğumuzu tüm Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu bileşenleri adına bir kez daha haykırıyoruz” dedi.
 
Konu ile ilgili sendika binasında açıklama yapan KESK Çanakkale Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Eftal Yıldırım, TBMM’de görüşülecek olan Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nu hakkındaki yasa tasarısına tepki gösterdi.
 
Yıldırım; “T.B.M.M.’de görüşülmeye başlanacak olan 4688 Sayılı “Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Hazırlanan Yasa Tasarısı”nda da emeğe yönelik “yasakçı anlayış” aşılamamış, aksine bazı düzenlemelerle daha da ağırlaştırılmıştır. Söz konusu yasa tasarısında; sendikal hak ve özgürlüklerimizin temel dayanağı olan, özgür toplu sözleşme ve grev hakkımızı kullanmamızın önündeki engeller varlığını korumaktadır. Ayrıca 4688 Sayılı Yasanın 15. Maddesinde belirtilen, sayısı on binlerle ifade edilen kamu emekçisinin örgütlenme özgürlüğü engellenerek, sendika üyesi olması yasağı sürdürülmektedir.
 
Toplu sözleşmede 2 milyondan fazla kamu emekçisini temsil edecek olan Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti’nin salt çoğunluğu ve başkanlığı tamamen anti demokratik bir yöntemle en çok üyeye sahip konfederasyona verilirken, diğer konfederasyonların temsili sınırlanmaktadır. Belediyelerle yıllardır yapılan Toplu Sözleşmeler, tasarıdaki sınırlamalar nedeniyle artık imkânsız hale getirilmektedir. 4688 Sayılı Yasa’nın, sendikaların tüzüklerine yasakçı bir anlayışla müdahale edilmesine olanak sağlayan içeriği, söz konusu tasarıda da korunmaktadır.
 
“Kamu Görevlileri Hakem Kurulu” adı ile oluşturulan yapıya zorunlu tahkim hakkı verilerek, dolaylı olarak grev hakkımız yasaklanmak istenmektedir. Toplu sözleşmede yaşanacak uyuşmazlık durumunda vereceği karar bağlayıcı olacak olan söz konusu kurulun bir kanadı; tümüyle hükümete bağlı olarak çalışan bürokratlardan oluşmakta olup, buna karşın sendika temsilcilerinin sayısı bürokratlardan daha az tutulmaktadır. Amacı ve yapısı tamamen anti demokratik olarak belirlenen kurulun “hakemlik” görevini nasıl yerine getireceği şüphelidir. Yasa tasarısının hazırlanması sırasında Memur Konfederasyonları’yla yaptığı müzakerelerde hükümet; toplu sözleşme hakkının kullanılabilmesi için kritik önemdeki “Hakem Heyeti”nin bağımsız olmasını kabul etmemiş ancak üzerinde uzlaşılan kimi düzenlemeler yapılması kararlaştırılmıştı.
 
Tasarıya göre toplu sözleşme süreci sonunda anlaşma sağlanamaması halinde, konu 3 gün içinde Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na götürülecektir. Hakem Kurulu’nun kimlerden oluşacağı ise tasarıda detaylarıyla belirlenmiştir. Buna göre 11 kişilik Hakem Heyeti’nin başkanı da dahil 3 üyesi; Bakanlar Kurulu tarafından, 4’ü de Bakanlar tarafından seçilmiş olurken, sadece kalan 4 üye Hükümetten bağımsız belirlenecektir.  Hakem Kurulu, en az 8 üyenin katılımıyla toplanarak, başvuru tarihinden itibaren 5 gün içinde kararını verecektir. Kurul, toplantıya katılanların çoğunluğuyla karar alacak ve üyeler çekimser oy kullanamayacaktır. Oylamada eşitlik halinde başkanın oyu belirleyici olacaktır. Kurul’un kararları kesin olacak ve toplu sözleşme hükmünde sayılacaktır” dedi.
 
“Hakkımızı yasal teminat altına alan yeni bir yasa talep ediyoruz”
Sendikal hak ve özgürlükler ışığında düzenlenecek gerçek bir yasaya ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Yıldırım; “Yasa tasarısının özüne ve ruhuna, yasakçı mantığın egemen olduğu görülmektedir. Biz kamu emekçilerinin ise evrensel normların güvencesinde, sendikal hak ve özgürlükler ışığında düzenlenecek gerçek bir yasaya ihtiyacı vardır. Bunun için grevli toplu sözleşme hakkımız güvence altına alınmalı, örgütlenmemizin önündeki yasal ve fiili engeller bir an önce kaldırılmalıdır. Her sendikanın kendi üyeleri adına toplu sözleşme yapabilmesinin önü açılmalıdır. Ülkemiz, uluslararası düzlemde, kendi kamu emekçisinin sendikal hak ve özgürlüklerini yasaklayan, sınırlayan bir ülke olarak anılmanın utancını yaşamayı hak etmemektedir. Bu duruma son vermenin zamanı çoktan gelmiştir. Bu amaçla bütünlüklü olarak sendikal haklara ilişkin uluslararası hukuk çerçevesinde hazırlanarak, Toplu Sözleşme ve Grev hakkımızı yasal teminat altına alan yeni bir yasa talep ediyoruz. Amacımızı gerçekleştirene dek örgütlü mücadelemizi sürdürmeye kararlı olduğumuzu tüm Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu bileşenleri adına bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu.
Paylaş