Türk Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Resul Demirbaş, Eğitim Bir-Sen temsilcilerinin kendisi hakkında sendikacılığı, sadece sorunları dile getirmekten ibaret sandığı, şimdiye kadar herhangi bir kazanımı bulunmayan, sorun çözemeyen, mutabakat döneminde tezvirat, tehdit ve şantaja başvuran biri olarak nitelendirmelerine cevap verdi. Demirbaş açıklamasında; "Her zaman olduğu gibi saman altından su yürüten ve sırtını kimlere, nerelere dayayarak kapalı kapılar ardında ne işler çevirdiği herkesçe bilinen Eğitim Bir-Sen, eğitim çalışanları üzerinde baskı kurma aracı olarak kullandığı müdürcüklerinin foyası ortaya çıkınca "Okul yöneticisini tehdit eden malum sendikanın başkanı yargı önünde hesap verecek!" diye yaygara koparmış ve en iyi bildikleri işi yaparak mağdur edebiyatına başvurmuştur" dedi.
"Zamanlama itibariyle son derece manidardır"
Zamanlamanın manidar olduğunu belirten Demirbaş; "Eğitim emekçilerinin teveccüh göstererek, Türk Eğitim Sen`i Çanakkale genelinde yetkili sendika olarak belirlediği şu günlerde, Eğitim Bir-Sen cephesinden gelen bu salvolar zamanlama itibariyle son derece manidardır. Görünen odur ki; Eğitim Bir-Sen cenahı aldığı yenilgiyi örtbas etmeye ve daha fazla üye kaybının önüne geçmeye çalışmaktadır. Bununla birlikte, yaklaşan İlksan temsilci seçimleri evvelinde, ilksan üyelerini manipüle ederek kendi tarafına çekmeyi hedeflemektedir. Eğitim Bir-Sen`in İlksan hakkındaki gizli niyetlerini çok iyi bilen İlksan üyeleri, sandıkta bu zihniyete gereken cevabı verecektir" dedi.
"Haddinizi bilin"
Hakkındaki açıklamalara; "20 yılı aşkın süredir, profesyonel bağlamda sendikacılık yapan birine söylenecek söz mü bunlar?" şeklinde cevağp veren Demirbaş; "Yoklukta sendika temsilci olmuş, okul müdürü ve müdür yardımcıları kalkmış sendikacılık dersi veriyorlar, daha dün bir bugün iki, bir durun kendinize gelin haddinizi bilin! Sizin tezinizin aksine sendikacılık, eğitim çalışanlarının sorunlarını her platformda dile getirmektir. Onların hakkını savunmaktır, gerekirse eylem kararı almak, demokratik yollardan işvereni hakkın hukukun tesisi için uyarmaktır. Sendikacılık, işverene şirin görünerek koltuğu sağlama almak düşüncesiyle çalışanı toplu sözleşme masasında satmak değildir. Sendikacılık, İlksan`a çökmek için aday göstermiyoruz bağımsız adayları destekleyeceğiz diyerek Eğitim Bir-Sen üyesi İlçe Milli Eğitim Müdürlerinden tutun Şube Müdürlerine, okul müdürlerine varana kadar eğitim çalışanlarını psikolojik olarak etki altına alabilecek kadroları sözde bağımsız aday olarak gösterip, İlksan üyelerinin aklıyla dalga geçmek değildir. Sendikacılık, gerek Çanakkale`de gerekse Ankara`da eğitim çalışanlarının bir an evvel aşılanması için yapılan eylemlerde Türk Eğitim-Sen, Eğitimiş, Eğitimsen birlikte hareket ederken, Eğitim Bir-Sen`in yaptığı gibi eylem kırıcılığı yapmak, eğitim çalışanlarının yaptırım gücünü zayıflatmak değildir. Eylemlerde yoksun, mücadelede yoksun, toplu sözleşme masasında yoksun, aranıyorsun ey Eğitim Bir-Sen. Senin kuruluş amacın sendikacılık yapmak, koltuk dağıtmak değil. Kadrolaşma ve kurumlara çöreklenme derdiyle sendikacılığını unutanlara hatırlarız" dedi.
(Haber Merkezi)