"Yetkin ve işlevsel bir rehberlik sistemi hayata geçmeli"

462
Bayramiç`te tartışma yaşadığı yengesi Ülkü Akın`ı öldürme suçundan aranan 14 yaşındaki S.A.`nın, 10 yaşındayken okulda arkadaşları önünde `hırsız` damgası ile teşhir edildiği ortaya çıktı. Konuyla ilgili uzman görüşü aldığımız Gazetemiz Çanakkale OLAY`ın yazarı pedagog Hakan Şahintürk, "Çocuğun böyle bir kimlik edinmesi, böyle bir kimlik yakıştırması, bu şekilde sıfatlandırılması, herkes tarafından itilmesi, dışlanması nedeniyle; çocuk suça teşvik edilmiş oluyor. Bu da çocuğun sağlıklı şekilde davranamamasına neden olmuş. Bunların hepsi kartopu gibi büyümüş, kümülatif olarak çocuğun suça teşvikini tetiklemiş. Çocuk, sorunlarını kendi adaletine göre çözmeye alışmış" dedi. Şahintürk benzer suçların önlenebilmesi için ise, yetkin, verimli ve işlevsel bir rehberlik sisteminin hayata geçilmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Yasalara göre18 yaşının altında olan bütün bireyler `çocuk`. Çocukların da adliyelerde ifadeleri pedagog ve psikolog eşliğinde alınıyor. Çocuğun psikolojisi düşünülerek çocuğun adli surecisinin devam ettirilmesi gerekiyor" sözlerinin altını çizdi.
 
"Çocuğun rencide edilmesi uygun pedagojik yaklaşım değil"
Şahintürk, çocuğun yaşadıklarını başlangıçtan bu yana değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Çocuk bir hata yapmış ya da suç işlemiş. Bu suçla ilgili değerlendirmelerin, okul yönetimi tarafından yapılırken, çocuğun kendi psikolojik durumu göz önüne alınması gerekiyordu. Okuldaki diğer öğrencilerin yanında çocuğa `hırsız` damgası yapılması ve bu anlamda çocuğun dezavantajlı bir şekilde rencide edilmesi, uygun bir pedagojik yaklaşım değil" dedi.
"Çocuğun rehabilitasyon sürecinden geçmesi gerekiyor"
Herkesin böyle bir eğilim içine girebileceğine dikkat çeken pedagog Şahintürk, çocukta mülkiyet kavramının gelişmemiş olabileceğine de işaret ederek, "Bu nedenle böyle bir çalma davranışının içerisine girmiş olabilir. Bunun yapılmış olması, eğitimcilerin belirli önlemleri alma gerekliliğini hissettiriyor. Çocuğun rehabilitasyon sürecinden geçmesi gerekiyor. Rehberlik servisinin gerekiyorsa rehberlik araştırma merkezi ve onun kanalı ile çocuk psikiyatrisi ya da çocuk psikologuna yönlendirilmesi gerekiyordu. `Çocuğun o davranışı yapmasını tetikleyen durumlar nedir` gibi konuların irdelenmesi gerekiyordu. Çocuğa, `Sen suçlusun`, `Sen hırsızsın`, `Sen başkasının malı çaldın` demek çok kolay. Ama çocuğun o davranışı yapma nedenlerini ortadan kaldırıp, çocuğun sağlıklı bir yaşam sürmesine destek olmak için biraz mücadele gerekiyor. Eğitimcilerin yapması gereken bu" ifadelerine yer verdi.
 
"Herkes tarafından itilmesiyle, çocuk suça teşvik edilmiş oluyor"
Şahintürk çocuğa yakıştırılan kimliklerin, gelecek yaşamı için büyük önemi taşıdığına vurgu yaparak, "Çocuğun böyle bir kimlik edinmesi, böyle bir kimlik yakıştırması, bu şekilde sıfatlandırılması, herkes tarafından itilmesi, dışlanması nedeniyle; çocuk suça teşvik edilmiş oluyor. Bu da çocuğun sağlıklı şekilde davranamamasına neden olmuş. Bunların hepsi kartopu gibi büyümüş, kümülatif olarak çocuğun suça teşvikini tetiklemiş. Çocuk, sorunlarını kendi adaletine göre çözmeye alışmış" diye belirtti.
"Eğitimsel açıdan değerlendirilmeli"
14 yaşındaki S.A.`nın yengesi Ülkü Akın`ı öldürme şüphesiyle aranıyor olmasına ilişkin ise pedagog Şahintürk, "Bu irdelenmesi, incelenmesi gereken bir şey. Bu durum daha çok eğitimsel açıdan değerlendirilmeli. Bu çocuk gibi çocuklarımızın, dezavantajlı durumlarını ortadan kaldıraca, onlarla ilgilenecek yetkin ve verimli bir rehberlik sisteminin daha işlevsel bir rehberlik sisteminin hayata geçilmesi ve bu anlamda çocukların topluma kazandırılması, bizim en önemli gereksinimiz. Her çocuk bu şekilde olsa, toplumdaki travmayı düşünebiliyor musunuz? Çok büyük bir sıkıntı" dedi. 
 
Çocukların ifadeleri pedagog ve psikolog eşliğinde alınmalı
Şahintürk sözlerini şu şekilde sürdürdü, "Bu olay çok ekstram çok özel bir olay. Her çocuk bunu yapmaz ama yapmaması için toplumun ya da eğitim sisteminin buna çok duyarlı olması lazım. Çocukların özellikle ilköğretimde ve ortaokulda ailelerinin tanınması, ekonomik durumundan, anne babalarının neler yaptığı gibi konuların araştırılması gerekiliyor. Bu tip öğrencilerin bireysel görüşmelerle tanınıp daha sonra çocuğun ailesinde böyle bir şey yapmasıyla ilgili potansiyel varsa o çocuk üzerinde çalışılması gerekiyor. Önemli bir detay. Bu tip olaylarla karşılaşılmaması için; suç unsuru olabilecek davranışlara eğilimi olan çocukların bir an evvel tespit edilip dezavantajlı olan ailelerin, onlar üzerinde sağlıklı yaşama uyumu için çalışılması gerektiğini düşünüyorum" ifadelerine yer verdi. Çocukların içinde bulunduğu bu ve buna benzer olaylarla ilgili olarak Şahintürk, "Yasalara göre18 yaşının altında olan bütün bireyler `çocuk`. Çocukların da adliyelerde ifadeleri pedagog ve psikolog eşliğinde alınıyor. Çocuğun psikolojisi düşünülerek çocuğun adli surecisinin devam ettirilmesi gerekiyor" dedi.
(Damla Yeltekin)
Paylaş