Çanakkale Valiliği Toplantı Salonu’nda basın mensupları ile bir araya gelen Vali Güngör Azim Tuna, Çanakkale Boğazı’na yapılması planlanan köprü projesinin yanı sıra Alçıtepe’de bulunan 150 dönümlük alana bir köy ile Troia hikayesinin canlanacağı Troia Köyü’nün oluşturulacağını gündeme getirdi. Oluşturulacak olan iki köyün, turizme katkısının yanı sıra kentin tanıtımına da fayda sağlayacağını belirten Vali Tuna, 2015 yılına kadar bir çok projeyi hayata geçireceklerini söyledi.
Boğaz köprüsü
Çanakkale Boğazı’na yapılması planlanan köprü ile ilgili bilgiler veren Vali Tuna; “Boğaz köprüsü konusu çok konuşuldu ve tartışıldı. Boğaz Köprüsü’nde 2015 yılına kadar bir fizibilite proje hazırlıkları tamamlanmış olacak. Projesinin 2015 yılına kadar tamamlanması gerekiyor ÇED’den muaf olabilmesi için. Mutlaka 2015 yılına kadar projesi bitecek ve ihalesi de yapılmaya hazır hale gelecek. Ama ihale ne zaman yapılır ve biter tabi ki onu şu anda kestirmek zor. Bu proje Çanakkale’ye çok şey kazandıracak. Yollarımız daha kaliteli hale gelecek. Bu proje, çevreci bir anlayışla yeniden projelendirilmiş. Tarih ve doğal alanları da tabi ki koruyarak bu yapılacak” dedi.
Dünya’nın en uzun açıklıklı köprüsü olacak
Köprü ile ilgili teknik bilgiler veren Vali Tuna “Çanakkale Boğaz Geçişi ile ilgili olarak; mevcut güzergâh incelenmiş; tarihi, doğal sit alanlarına etkisi ile Çanakkale Şehir Merkezine etkileri incelenerek, prensip olarak güzergâhın tekrar gözden geçirilmesi ve Boğaz Geçiş Yerinin değiştirilmesi kararı alınmış ve yapılan ön çalışma ve değerlendirmelerde; Çanakkale Boğazı’ndan geçilebilecek yerler yukarıda belirtilen olumsuz etkileri de giderecek şekilde, deniz ve kara topografyası ile bağlantı noktaları incelenerek, Gelibolu ile Lapseki İlçeleri arasındaki Sütlüce-Şekerkaya Geçişi uygun bulunmuştur. Toplam uzunluğu 1800 m olması planlanan Çanakkale Köprüsünün yapılacağı yerdeki Çanakkale Boğazının iki yaka arasındaki mesafe yaklaşık 3900 m olup, bu köprünün Dünya’nın en uzun açıklıklı köprüsü olması öngörülmektedir” dedi
Kınalı-Çanakkale-Balıkesir otoyolu projesinin yaratacağı etkiler ve faydalar üzerine de açıklamalarda bulunan Vali Tuna şunları kaydetti : “Kınalı-Çanakkale-Balıkesir Otoyolu projesi çevreci bir anlayışla, yeniden projelendirilmekte olup, tarihi ve doğal alanlar korunacaktır.Halen 132 Km olan İstanbul-Tekirdağ arası 18 km kısalarak, 114 Km’ye inecek olup, yine halen 334 Km olan İstanbul-Çanakkale arası ise 55 km. kısalarak, 280 Km’ye inecektir.Otoyol projesinin hayata geçmesi ile birlikte, İstanbul-Tekirdağ arasındaki ulaşım 1 saatin altına inecek olup, İstanbul-Çanakkale ulaşım süresinin de 3,5 saatten 2 saate inmesi beklenmektedir. Bu otoyol projesi ile Çorlu ve Çerkezköy’de bulunan sanayi alanlarının Çorlu Havaalanının Tekirdağ ile doğrusal bağlantıları yapılacaktır. Ulaşım imkanları artacak olan Çanakkale ilinin Gelibolu, Lapseki kesiminde hızlı gelişmelerin olması beklenmektedir. Özellikle; hali hazırda ulaşım imkanları kısıtlı olan Çan ve Yenice ilçeleri civarında hayvancılığa dayalı sanayilerin gelişmesi için potansiyel bölgeler ortaya çıkacaktır. Bu nedenle, Bölgesel planlarda ve Çevre Düzeni planlarında, otoyolun etkisinin de dikkate alınarak, yeni bir planlama yapılması, bölgenin sağlıklı gelişmesi açısından önemlidir. Kınalı-Çanakkale-Balıkesir Otoyolu ile hedeflenen bir başka konu ise İstanbul-İzmir arasındaki Gebze-İzmir otoyolu ile beklenen gelişmeler ve İstanbul’dan İzmir yönüne doğru olması beklenen trafik yükünün bir bölümünün bu otoyol üzerine alınması ve Batı Marmara ile Kuzey Egenin dengeli kalkınmasının sağlanmasıdır. Özellikle İstanbul’un Batı bölgesini oluşturan Atatürk Havalimanı Mahmutbey ekseninin batısında kalan 5-6 milyonluk bir nüfusun İzmir bağlantısının bu otoyol üzerinden yapılması planlanmaktadır ki bu durum, İstanbul trafiği üzerinde önemli katkıları olacaktır. Çanakkale Köprüsü’nün Asya ayağı olan Lapseki ile halen yapım çalışmaları devam eden Gebze-İzmir Otoyolunun Karacabey arasındaki yol standartlarının iyileştirilmesi yada bu kesimin otoyol haline dönüştürülmesi ile Lapseki-Bandırma arasında da sanayi ve liman hizmetlerinde artışlar olacaktır.Kuzey Ege ve Çanakkale limanlarının İstanbul ve Trakya’da ki sanayi bölgeleri ile irtibatının sağlanmasının dışında; bu projenin en önemli etkisi Batı Anadolu bölgesinin ki buna Adana ve Konya dahil olmak üzere Avrupa ile bağlantısının bu otoyol üzerinden olması hedeflenmektedir.Bu proje ile bir başka hedefimiz ise; Ege ve Çanakkale’deki Limanları Bulgaristan ve Romanya’nın da içinde olduğu Batı Karadeniz Havzası ile bağlamaktadır.Geleceğe yönelik olarak, planlanan Çanakkale Köprüsü üzerinden demiryolu hattının geçirilmesi ile ilgili fizibilite çalışmaları yapılarak, konunun değerlendirilmesi yapılmalıdır.”
2015 seferberliği
Çanakkale Savaşları’nın 100. yıldönümü olan 2015 yılında çok çeşitli etkinlikler yapılmasının planlandığının altını çizen Vali Tuna; “Bu konu ile ilgili önerilerimizi paylaştık. Bizim beklentimiz bu konuyla ilgili kurumsal bir yapı ortaya çıkması idi. Ama bu diğer adıyla ajans gerçekleşmedi. Bizim yapacaklarımızı engellemez diye düşünüyoruz. Biz kurumsal bir alt yapı olmasa da yolumuza devam edeceğiz. Panoroma 2015 Projesi de yapılacak. Onu da bekliyoruz. İnşallah oda 2015 yılına kadar yapılır. 2015 yılına yönelik artık bir start vermenin zamanı geldi. Bir yapılanma oluşturup ciddi bir şekilde çalışmaya başlayacağız. İl Özel İdaresinde bir merkez oluşturuyoruz. Birkaç yıl çalışmaları buradan yöneteceğiz” diye konuştu.
Alçıtepe’ye yeni bir köy
Gelibolu Yarımadası’nda bulunan Alçıtepe Köyü sınırları içerisinde bulunan 150 dönümlük bir alana köy oluşturmayı planladıklarını vurgulayan Vali Tuna; “Alçıtepe’de aşağı yukarı 150 dönüm bir yer var. Buraya önemli bir projeyi birlikte gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Alçıtepe’nin yanında, büyük bir köy oluşturulacak. Buradaki düşüncemiz, Türkiye’nin değişik bölgelerinden hatta 100 yıl önce Çanakkale Savaşları’nda bizimle beraber olan eski Osmanlı bakiyesi topraklardan belki esintilerin yer alacağı bir köy diyebiliriz. Böyle bir projemiz var. Bunun çok ilgi çekeceğini düşünüyoruz. Bu bize hitap eden bir proje. Ama yerli ve yabancı herkesin gelip konaklayabileceği ve bir takım ihtiyaçlarını da giderebileceği bir yaşam alanı olacak” dedi.
Troia Köyü Projesi
Her yıl yoğun bir şekilde ziyaretçi akınına uğrayan Troia Ören Yeri ile ilgili farklı bir projeye imza atmak istediklerini dile getiren Vali Tuna, bir iki yıl içerisinde yaşayan bir Troia Köyü’nün yapılacağı müjdesini verdi. Vali Tuna; “Troia için de farklı bir düşüncemiz var. Bir Troia Köyü düşünüyoruz. Kültür Bakanlığı’ndan da bu proje için destek almak gerekecek. Yaşayan bir Troia Köyü. Buranın turizmine ve kentin tanıtımına hizmet edecek bir Troia Köyü’nü gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Kısmet olursa, bir iki yıl içerisinde bunu tamamlamayı planlıyoruz. Bununla ilgili destek de alıyoruz. Troia’nın hikayesine uygun bir animasyon canlandırılması lazım. Birinin çıkıp bir şey yapması lazım ve arkası gelecek. Bu da hızlı bir şekilde yapılması lazım. Troia’ya giderken uygun bir yer tespit edeceğiz. Çok uzak olmayacak. Burada bu köyün kurulması lazım” şeklinde konuştu.
“Belediye yeter ki, kararlı olsun ve istesin”
Depreme dayanıksız olduğu iddia edilen Vakıflar İş Merkezi ile ilgili soruları da yanıtlayan Vali Tuna; “Yerel yönetimin yani belediyenin bu konuda istediği takdirde çok şey yapabileceğini düşünüyorum. Yeter