Türkiye Barolar Birliğinin 37. Olağan Mali Genel Kurulu, Çanakkale`de gerçekleştirildi. Kolin Otel`de düzenlenen genel kurulda, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı`nın okunmasının ardından divan heyeti oluşturuldu. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, genel kurulun açılışında yaptığı konuşmada, Çanakkale`nin çok önemli bir şehir olduğunu söyledi. Türkiye`nin bağımsızlık mücadelesi meşalesinin Çanakkale`de yakıldığını belirten Sağkan, "Şu an üzerinde bulunduğumuz bu toprak, bağımsız bir vatan mücadelesi meşalesinin yakıldığı, Çanakkale zaferini kazandığımız topraklardır. Altında yatan gencecik vatan evlatlarının, torunları özgür bir ülkenin sabahına uyansınlar diye kendi mevsimlerinden vazgeçtikleri topraklardır. Üzerinde bulunduğumuz bu toprak dönemin güçlülerinin ve emperyalist sömürücülerinin bir olmayla, birlik olmayla başa çıkamadığı o tarihin sahnesidir." dedi.
"Ali Günday ve Tahir Elçi de bizimle"
Avukatların sorunlarına değinen Sağkan, şiddete uğrayan ve öldürülen meslek mensuplarından bazılarını hatırlattı. Hukukun üstünlüğünü gözeterek mesleklerini yapan avukatların, hak savunucuları olduğunu vurgulayan Sağkan, şöyle konuştu: "Bugün bizleri bir araya getiren bu manevi bağ, zorlu koşullar altında bu ülkede yaşayan her yurttaş için hiçbir ayrım gözetmeksizin hukukun üstünlüğünü tesis etme arzusudur. Bu arzumuz bizi geçmişten bizi bugüne getiren en büyük bağdır. Bu bağ yeri geldiğinde canları pahasına hukukun üstünlüğü mücadelesinden çekinmeyen meslektaşlarımız ve baro başkanlarımızla kurulmuştur. Gözü dönmüş bir kötülüğün bizlerden sadece fiziki olarak ayırdığı Gümüşhane Barosu Başkanımız Avukat Ali Günday da Diyarbakır Barosu Başkanımız Avukat Tahir Elçi de bugün bu salonda bizimledir. Kendilerini saygı, sevgi ve özlemle anıyorum."
"Bağımsız yargının tesisi için mücadele etmekten geri durmayacağız"
Barolar Birliği Başkanı Av. R. Erinç Sağkan, konuşmasında, "Adalet için mücadele ettiğimiz bu dönem, aynı zamanda hak ve özgürlükler bakımından ağır ihlallerin yaşandığı ve bu hak ihlallerine dur demesi gereken yargının maalesef ihlallerin aracı haline getirildiği bir dönemdir. Sadece son bir haftada; 6 yaşında çocuğun istismarı davasına, İBB Başkanı`na verilen hapis cezası ve siyaset yasağına, Montrö Sözleşmesi`ne sahip çıkan emekli Amirallerin yargılandığına tanık olduk. Mesleğimizi yapmaya çaba gösterirken önümüze çıkan en büyük engel, hiç kuşku yok ki, bağımsız ve tarafsız yargının tam anlamıyla tesis edilememiş olmasıdır. Avukatlar olarak kurucu unsurlarından biri olduğumuz yargının içinde bulunduğu bu durumun, adalet duygusunu tatmin edemediğinin de en yakın tanığıyız. Ülkem adına üzgünüm ama hiç umutsuz değilim. Bugüne kadar nasıl mücadele ettiysek, bundan sonra da bağımsız yargının tesisi için mücadele etmekten bir an dahi geri durmayacağımızı buradan tekrar ifade etmek isterim" dedi.
"Barolar Birliğinin Mücadele iradesi hafızalarda kalacak"
"Verdiğiniz destekle 5 Aralık 2021`de göreve geldik" diyen Sağkan, "Göreve geldiğimizde, bir grubun zaferini değil mesleğimiz adına ödün vermeden hizmet etmeyi şiar bellemiş bir değişimi kutladık. Birliğimizi saran sessizliği, birlik olmanın senfonisine dönüştürmeyi amaç edindik. Aradan geçen bir senede, onlarca şehirde, mesleğimiz ve hukuk devleti için varlık gösterdik. Bu süreçte çok sayıda faaliyet gerçekleştirdik. Ancak bunlara geçmeden önce, hep birlikte başardığımız ve artık bizim manevi birlikteliğimizin simgesi olan bir isimden, bir meslektaşımızın evladı olan Mustafa Yağız`dan söz etmek isterim; zira Mustafa Yağız birlikteliğimiz sayesinde tedavisine kavuşacak ve umuyorum ki, uzun mutlu huzurlu ve sağlıklı bir hayat sürecek. Mustafa Yağız`ın tedavisine kavuşmasını sağladık, adil bir ülkede yaşaması sağlamak da boynumuzun borcudur. Bugün bizi bir araya getiren binalar ve mekanlarda başka meslektaşlarımız ve hatta belki bizim çocuklarımız aynı azim ve kararlılıkla mücadeleye devam edecek. Ancak biliyorum ki; Türkiye Barolar Birliğinin bu zorlu dönemde sahip olduğu mücadele iradesi daima hafızalarda kalacak" dedi.
(AA-Nevin Yüksel)