havadurum

"Yapmadığım bir suçtan dolayı buradayım"

715
Çanakkale 2. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen davanın ikinci duruşmasına, hakkında "tasarlayarak canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme" ve "bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme" suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu sanık U.A, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Duruşmaya SEGBİS ile katılan tanıklardan İsmail Ç, Nazmi Arıkan ile bir eğitim konferansında tanıştıklarını, U.A. ile ise Beykent Eğitim Kurumları marka ortaklığından dolayı tanıştıklarını söyledi. İsmail Ç, cezaevinde tutuklu bulunan U.A`nın kendisine, eşine ve çocuklarına yönelik tehdit mesajları içeren mektup yazdığını belirterek, "Şu anda orijinal kopyası elimde. Hatta bunu eşime yazmış. Daha önce de bana yazdığı mektup da var. İlişikli olduğumuz kurumlara yazıyor. Burada herkesin ismini tekrar tekrar geçiriyor. Kendisini unutturmamaya çalışıyor. Hani derler ya aba altından sopa göstermek, kısmen de böyle bir şey yapıyor. Bunun başka bir anlamı yok. Bunlar arzu edilirse mahkemeye sunulabilir. Bu mektuplarda `eşim kocasız kalacak`, `çocuklarım babasız kalacak` gibi birtakım ifadeler de var. Bu açık bir tehdit değil mi?" dedi. Sanık U.A. da tanığın bu ifadesi üzerine bu söylemleri kendisinin eşi ve çocuklarını kastederek söylediğini savundu. Cinayetin işlendiği tarihte Gelibolu Otogarı`ndan İstanbul`a gitmek için otobüs bekleyen yolculardan Ganime Y de o gece 01.10 otobüsüne bineceklerini ancak otobüsün gecikmesi nedeniyle Gelibolu`dan saat 02.05 ya da 02.10 civarında ayrıldıklarını anlattı. Otogarda bekledikleri sırada üzeri çamurlu ve panik halindeki bir kişinin buraya geldiğini ifade eden Ganime Y, şunları kaydetti: "Ben hiç kimseyi tanımıyorum. Otogara bu sırada üzeri çamur içinde olan panik halinde ve heyecanlı bir beyefendi geldi. Yanımdaki kişi adam tarladan otobüse seyahate geliyor diye espri yaptı. Sonra bu beyefendi içeriye girdi. Sanıyorum benim de bilet aldığım şirketten ona yer buldular. Geri döndüğünde üzerini değiştirmişti. Çamurlu kıyafetleri yoktu. Bir deniz şortu ve parmak arası terlik giymişti. Aynı otobüs ile İstanbul`a yolculuk ettik. İstanbul`da ise Alibeyköy cep otogarına geldik. Yine heyecanlı ve panik haliyle koşarak otobüsten indi. Koşarak benden önce taksi sırasına girdi."
 
"Bir tanık dinlenmedi"
Tanık Y, bu olayın ardından Samsun`a bir yakınlarının düğününe gittiğini, burada haberleri izlerken söz konusu cinayetin haberini gördüğünü ve görüntülerdeki kişinin Gelibolu`da otogardaki kişi olduğunu hatırlaması üzerine durumu yakınlarına anlattığını, ardından da savcılığa giderek ifade verdiğini sözlerine ekledi. Nazmi Arıkan`ın avukatlarından Nevzat Kaan Karcılıoğlu ise mahkeme heyetine 29 sayfalık savunma dilekçesi verdiklerini hatırlatarak, sanık U.A`nın herhangi bir indirim uygulanmadan, pişmanlık emaresi de göstermemesi nedeniyle en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ettiklerini belirtti.
 
Diğer tanık Şaban G. ise yurt dışında bulunması nedeniyle dinlenemedi. Sanık U.A. savunmasında, cinayeti kendisinin işlemediğini ve suçlamaları kabul etmediğini iddia ederek tahliyesini talep etti. Olay yerindeki DNA örneklerinin tekrar incelenmesi talebinde bulunan U.A, şöyle konuştu: "Ben yapmadım. Bir insan bir insanı bıçaklarken üzerinde nasıl DNA`sı çıkmaz. Ben Nazmi Arıkan`ı öldürdüysem neden üzerinde DNA`m çıkmadı. Nazmi Arıkan `gelip beni öldür mü` demiş. Olay yerinde 5 tane parmak izi var. Neden bunun üzerine düşülmüyor. Nazmi Arıkan`ın üzerinde benim DNA`m çıkmadı, neden bunun üzerine düşülmüyor. Peçetede başka bir kişinin izi var. Bunun neden üzerine düşülmüyor. Ben Rambo muyum ki insanları orada 14 dakikada halledeyim. Benim iki tane çocuğum var, eşim mağdur. Ben yapmadığım bir suçtan dolayı buradayım. Ben köye gitmediğimi inkar etmiyorum. Tutuksuz yargılanmamı talep ediyorum." Mahkeme heyeti, U.A`nın tutukluluk halinin devamına karar vererek, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi ve sanık avukatlarının taleplerinin karşılanması için duruşmayı 20 Mart`a erteledi.
 
Olay nasıl olmuştu?
Çanakkale`nin Gelibolu ilçesine bağlı Karainebeyli köyünde, Nazmi Arıkan`a (69) ait çiftliğin çalışanları, geçen yıl 13 Temmuz`da iş yerlerine geldiklerinde bir süredir haber alamadıkları Arıkan ve şoförü Şerif Eker`in (46) cesetlerini bulmuştu. Bıçaklanarak öldürüldükleri belirlenen Arıkan ve Eker`in cenazeleri, 15 Temmuz`da İstanbul`da düzenlenen törenin ardından toprağa verilmişti. Olayla ilgili olarak 14 Temmuz`da özel okul ve kurs işletmecisi U.A. cinayet zanlısı olarak gözaltına alınmış, 17 Temmuz`da tutuklanmıştı.
(AA) 
 
Paylaş