Yangın çam balını vurdu!

Yangının zarar verdiği bir diğer alan ise arıcılık faaliyetleriydi. İki ayrı yangında toplamda en az 500 kovanın arılarıyla birlikte yandığı düşünülüyor. Binlerce kızılçam ağaçlarının yandığı bölgede, hem mevcut arıcılar, hem de bölgedeki arıcılık faaliyetinin de geleceği zarar gördü. Kentte, 16 Temmuz ve 22 Ağustos yangınları ile bir ayda 6 bin hektarlık alan zarar gördü. Hayvancılık ve tarım ile geçimini sağlayan bölgede, tarımsal alanlar, hayvanların meraları, ağılları yanarken, çok sayıda büyük ve küçükbaş hayvan yaşamını yitirdi. Çanakkale'nin ihraç ürünlerinden biri olan çam balının yoğun olarak yapıldığı Çanakkale'de, çok geniş bir alanda çam ağaçlarının yanmış olması arıcılık ve bal üretimi faaliyetlerini sekteye uğrattı. Ağustos ayının ikinci yarısı itibariyle başlayan çam balı üretimi konusunda Çanakkale, son yıllarda üretimin arttığı merkezlerden biri konumundaydı.

Geçen yıl Marmaris, bu yıl Çanakkale!

Geçtiğimiz yıl Marmaris'te meydana gelen ve 5 gün sonunda söndürülen yangında 5 bin hektara yakın alan zarar görmüştü. Çam balı üretiminin yoğun olarak yapıldığı bu alanlarda çıkan yangın, birçok alanda olduğu gibi Çam balı üretimine de zarar verdi. Bilim insanlarının kuraklık nedeni ile çam balı üretiminin düştüğü açıklamalarının yanında, bu alanlarda çıkan yangın arıcılık faaliyetlerini sekteye uğratıyor. Dünyada üretilen çam balının yüzde 92'sine sahip Türkiye'de, Çanakkale'den başlayıp güneye doğru İzmir, Aydın, Muğla ve Antalya gibi illerde yoğunlaşan çam balı üretimi konusunda Çanakkale Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cahit İleri ile konuştuk.

"Arıcılık büyük zarar gördü"

Çanakkale Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cahit İleri, yangın bölgesinin bal üretiminin yapıldığı alanlardan biri olduğunu, ifade ederek, "Bal üretimi yapan arkadaşlarımız vardı orada. Yangın çok hızlı yayıldığı için kovanları dahi kaldıramadılar oradan. Kovanları ile beraber arılarını kaybettiler. Henüz rakamları almadık tabiki ama tahminimiz; Bir ayda çıkan iki büyük yangında, 500'ün üzerinde arı kovanının zarar gördüğü yönünde. Çok üzgünüz. Yangın birçok alanda zarar veriyor; tarımdan, hayvancılığa, yaban hayatına kadar pek çok alanda zararı var. Tabi bizim açımızdan arıcılık da büyük bir zarar gördü" dedi.

"Arıcılığın kaybı, gelecek yıllar içinde çok büyük"

Arıcılığı yanan bölgedeki ağaç sayısının direkt ilgilendirdiğini söyleyen İleri, istatistiklere göre, 50cm çapındaki bir ağıcın yılda verdiği bal miktarının 22 kilogram olduğunu ifade etti. İleri, "Dolayısıyla bu iki yangında binlerce çam ağacının yok olduğunu düşünürsek, arıcının kaybı sadece bugün değil, gelecek yıllar içinde çok büyük olduğunu görürüz. Şuan tek tek rakamları vermek çok doğru olmaz diye düşünüyorum ama, yanan alanın büyüklüğünü, yanan ağaç sayısını kıyasladığımızda, orada gelecek yıllarda da yüzlerce kovanın toplayacağı bal yok oldu" dedi.

Çanakkale'nin üretimi tahmini olarak yılda 500 ton

Çanakkale'de çam balının genel üretimi ile ilgili bir rakam vermelerinin zor olduğunu söyleyen, birliğe bağlı 84 bin civarında arı kovanı olduğunu ifade eden Cahit İleri, "Çanakkale genelinde, tahminen yılda 500 ton civarında çam balı üretim olduğunu söyleyebilirim. Çam balı aynı zaman bizim ihraç ürünümüzdür. Dünyada üretilen çam balının yüzde 92'si Türkiye'de, yüzde 8'i ise Yunanistan'da üretilmektedir. Bu yüzde 92'nin büyük çoğunluğunu Muğla, Antalya bölgesi üstleniyordu" dedi.

"Çam balı üreten koşnili böceği son yıllarda Çanakkale'de yoğunlaşmıştı"

Çanakkale'de çam balı üretiminin son yıllarda arttığını söyleyen Çanakkale Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cahit İleri, Çam balını, arının yapmadığını, Latince "Hellenica Marchalina", Türkçe ismiyle "Çam Pamuklu Koşnili" böceği olduğunu söyledi. Bu böceğin özellikle Ağustos 15'inde ergin larva konumuna geldiğini, çamdan beslendiğini ve bu böcekten çıkan sıvının arı tarafından toplanarak bal olarak peteklerde depolandığını söyledi. İleri, "Bu böcek de aşırı sıcaklardan dolayı Muğla, Marmaris başta olmak üzere güney illerinde yaşamamaya başladı. Dolayısıyla bizim bölgemiz bu böceğin yaşamasına uygun hale geldi, eskiden çok fazla olmayan bu böcek, son yıllarda Çanakkale'de de yayılım gösteriyor. Aslında bir 10-15 gün sonra o bölgede kovan konaklaması artacaktı. Arıcının sezona girme zamanı bu dönem. 10-15 gün sonra olsaydı mevcut zarar en az iki katı olabilirdi" dedi.

"Arıcılar fahri ormancı gibidir"

Yangınların büyük çoğunluğunun insan kaynaklı olduğunu dile getiren İleri, yangına karşı hassasiyetin artması gerektiğini ve herkese iş düştüğünü söyledi. İleri, "Biz arıcılar olarak kovanları açabilmek için körük kullanıyoruz. Körüğün içerisinde karton veya ağaç çürüklerini yaktığımız ateş var. Ama özellikle, yangından korunabilmek için, elimizden gelen çabayı gösteriyoruz, kimi zaman körük yakmamaya özen gösteriyoruz. Çünkü bizim kazancımız ormanlardan geliyor. Ormanların sağlıklı olması, bizim kazancımızdır. Arıcı bunun bilincindedir. Hatta arıcı bir fahri ormancı gibi, ormana giren çıkana da dikkat eder. Bizler bu konuda, ormanlarımızın değerinin farkındayız" dedi.