Yalanda ısrar ettikçe şerefsizleşenlerin hikayesi...

Bu hikaye çok özel bir hikayedir.
Bu özel hikâyenin aktörü olmak hiç de kolay değildir, hayatın normal işleyişinin dışında rol almak gerekmektedir.
Daha açık olarak; üstlendikleri özel görevleri yerine getirmek amacıyla kimliklerini gizleyerek müstear(sahte) isimlerle kentte, sivil toplum yöneticisinden sendika yöneticilerine, siyasilerden basın mensuplarına, kendileri gibi düşünmeyen öğretim üyelerinden demokratik haklarını kullanan öğrencilere, çalışan işçilerden memurlarına kadar herkese karşı baskı ve yıldırma politikalarıyla saldıran, organize hareketin bilim adamı kılıklı figüranları olmak gerekmektedir.
Çanakkale halkı bu organize işleri çok yakından takip ediyor.
Olay gazetesi bu organizasyonun âdeta enselerinde, her türlü haksız, hukuksuz baskıcı ve saldırgan tavrını kamuoyuna teşhir ediyor.
Gazetecilik sorumluluğunu yerine getiriyor.
Böyle olunca da bu organize çetenin, dezenformasyon itibarsızlaştırma adına görev yapan sahte isimli elemanlarının hedefinde, diğer tüm itibarsızlaştırma karalama kampanyasına maruz kalan çevreler ve insanlar gibi yalan ve entrikalar ile hakkında karalamalar yapılmakta her seferinde bu yalanları ortaya çıkaran Olay Gazetesi organize çetenin yeni tertiplerine maruz kalmakta, yalanda ısrarı sürdüren sahte isimler arkasına gizlenen bu kişiler de her gün biraz daha iğrençleşmektedirler.

1244
Böyle bir girişimi geçenlerde organize çetenin Feride K. Yavaş sahte isimle yazan elemanının gazetemiz hakkındaki yalan ifadeleri ile yaşadık.
Feride K. Yavaş sahte ismiyle yazılar yazıp, hukuk karşısına tetikçi bir isimle çıkarak yalan ifadelerle hukuku da yanıltarak suç işleyen böylesi bir ilişkinin varlığını bundan çok önceleri ispat edip bu tertibi bozduktan sonra bu isim ile yazılan yazıları muhatap almayacağımı kamuoyu ile paylaşmıştım.
Fakat organize çetenin son dönemde artan baskı ve saldırıları Çanakkale kamuoyunda teşhir oldukça, bu sahte isimle yazı yazan entrika uzmanı tekrar devreye girdi, son derece alçakça ve iğrenç bir iftira ile gazetemizi ve beni karalamaya kalkıştı.
Bu karalama rahmetli gazeteci arkadaşımız Mustafa Sezek üzerinden kurgulanmıştı.
Mustafa arkadaşımızın anısına duyduğum saygı nedeniyle yaşama veda etmiş bir kişinin ardından böyle bir polemik yaratarak insanlıklarını kaybetmiş bu şahışlar ile aynı konumda olmak istemediğim için bu iğrenç iftiraya cevap vermedim.
Tabi bu iğrenç yaklaşım ve iddialar sadece Olay Gazetesini ilgilendiren boyutta değildi.
Mustafa Sezek’i de karalayan, itibarsızlaştıran,çaresiz bir kişi gibi gösteren bu hakaretler karşısında Rahmetli Mustafa Sezek’in eşi gerekli cevabı kendilerine çok güzel bir şekilde verdi.
http://www.ezinegazetesi.com/haberler/haber_detay.asp?haberID=4709linkinde yer alan “Kenarımsınız” başlıklı yazısını okumanızı öneririm.
Mustafa Sezek’in anısına bir kez daha saygı duyarak bu organize çetenin Feride K. Yavaş sahte isimli fakat kim olduğu çok iyi bilinen entrika uzmanına aynı konuyu tekrar gündeme getirmesi nedeniyle cevap vermem zorunluluğu gündeme gelmiştir.
İlk yazıdaki iğrenç iddialar karşısında sustuysam, Mustafa arkadaşımın anısına ve ailesine olan saygım nedeniyledir.
Bu entrika uzmanı tamamen yalan üzerine kurulmuş iddialarla bırakın Çanakkale’yi tüm Türkiye’nin bildiği bir gerçeği çarpıtarak rahmetli arkadaşımız Mustafa Sezek’in ölümüne Olay Gazetesi’nin Ezine Belediyesinden almış olduğu bir ihalenin sebep olduğu iftirasını atarak bir alçaklığa imza atmıştır.
Şimdi yalanlarını bir bir ortaya koyacağım.
Sahte isimler arkasına gizlenip, sağa sola iftira atmak hele hele bir kişinin ölümüne sebep vermek gibi alçakça bir iftirada bulunmak; yok öyle.
Entrika ve yalan uzmanı sen bunun bedelini ödeyeceksin.
Çiftlik haline getirdiğin yöneticilik yaptığın kurumdaki hukuksuzlukları bir bir teşhir etmeyi sürdüreceğim.
İnsan haklarını yok sayan baskıcı zalim uygulamaların bir bir gün yüzüne çıkıyor.
Anlıyorum seni, bu iğrençliklerini ortaya çıkaran bir gazete için tabiî ki yalan ve entrikalarla sürdürmek zorunda olduğun bir karalama kampanyası olmalı ki bunun üzerinden bir aklama zemini bulabilesin.
Bunun gereklerini yapmaya çalışırken her geçen gün daha da insanlığından uzaklaştığının, iğrençleştiğinin farkındasındır umarım.
Öncelikle Ezine’de Mustafa Sezek ile Olay Gazetesinin karşı karşıya geldiği bir ihale söz konusu değildir, bu bir yalandır.
Olmayan bir ihale üzerinden yalan ifadelerle böylesi bir iftirada bulunmak kelimenin tam anlamıyla şerefsizliktir.
Gerçekleri herkes bilecek; benim kitabımda senin gibi entrika yalan iftira yazmaz.
Bugüne kadar hakkında yazmış olduğum tüm yazılarım gerçekleşmiş olaylar üzerinden kaleme alınmıştır.
Senin yaptığın gibi olmayan olaylar üzerinden yalanlara dayanan kurgular değildir.
Olmayan bir ihale üzerinden sanki büyük tutarlar ile Mustafa Sezek arkadaşımızla yaşanmış bir sorun olduğu konusundaki yalanın iğrenç bir komplodur.
Çarpıtarak böylesi iğrenç iftiralarla Olay Gazetesine saldırarak, yapmış olduğun kanunsuzlukların kamuoyuna iletilmesini engellemek amacıyla Olay Gazetesini susturma çabalarınız boştur.
Olay Gazetesinin Ezine Belediyesi ile 2011 yılının Aralık ayında 2012 yılı için özel takvim tasarımı ve basımı ile ilgili 3800 tl olan ticari bir ilişkisi olmuştur.
Olay Gazetesi baskı işlerinde; makina parkı, teknik insan gücü ve yaratıcı çalışması itibarıyla kalitesini ve etkinliğini ispat etmiş bir kuruluştur.
Çok doğal olarak bu performansına uygun olarak bazı kuruluşlarla ilişki içersinde olacak, özellikle ar-ge ve iş geliştirme çalışmalarına bağlı olarak çeşitli tekliflerde bulunacaktır.
Ezine Belediyesine de 2012 yılı için böyle bir teklif de bulunulmuş ve işin beğenilmesine bağlı olarak takvim basılarak teslim edilmiştir.
Bu arada Mustafa arkadaşımızın da bu konuda girişimi olmuş olabilir, hatta başka arkadaşlarımızın da teklifleri olmuş olabilir.
Yeni yıl öncesi baskı işi yapan hemen hemen herkesin bu konuda çeşitli tekliflerinin olması kadar doğal bir şey yoktur.
Bu bağlamda Olay Gazetesi’nin teklifi de son derece doğal ve ticari bir tavırdır.
Olay Gazetesi, ilkeli gazetecilik ilişkileri temelinde baskı işlerini gazetecilik ilişkilerinden ayrı bir konumlamada sürdürmek için özellikle yaratıcı çalışma ve iş geliştirme modeli ile ticari müşterileriyle ile ilişki içersindedir.
Bunun için bünyesinde özel bir ar-ge birimi bulunmakta, bu birimin emeklerinin karşılığında oluşturulmuş özel projeleri ticari müşterilerine teklif etmektedir.
Bu çalışma tarzımız Çanakkale’de herkes tarafından bilinmektedir.
Sizinde yöneticiliğini yaptığınız kurumun, gazetemizden teklif almasını boşu boşuna Ankara’da yüksek maliyetler üstlenmemenizin menfaatiniz gereği olduğunu ayrıca hatırlatmak isterim.
Bir çok arkadaşımızın çalışarak emeklerinin karşılığında yaşamlarını devam ettirmek durumunda oldukları ve baskı işlerinin bizim temel işimiz olduğu bir konumda gazetemizin ticari bazı tekliflerde bulunmasını anlayamamak ve buradan hareket ile bir takım yalanlar ile manipülasyonlar yapmanın ardındaki niyetiniz; inşallah emekçi arkadaşlarımızın ekmekleriyle oynamak gibi bir düşünceden uzaktır.
Sakın ola böyle bir niyetiniz varsa bundan vazgeçiniz; emekçi arkadaşlarımızın ekmeğinde gözü olanların gözünü çıkarmayı emeğin onuru adına görev kabul ettiğimi buradan bu niyette olan herkese duyururum.
Bu böyle biline.
Herhalde; Ezine`deki ihaleydi, 20.000 TL`lik faturaydı gibi gerçek olmayan konular üzerinden yapmış olduğunuz iftira konusunu bir kez daha gözden geçirirsiniz.
Fakat bir konuda sizinle sürecek bir hesabım var.
Mustafa Sezek arkadaşımızın vefatına neden olan olay herkes tarafından bilinirken Olay Gazetesi hakkında, olmayan ihale, kesilen 20.000 TL`lik fatura gibi yalanlar üzerinden gazetemiz hakkında iğrenç bir şekilde sürdürdüğünüz ve hatta Mustafa arkadaşımızın vefatına sebep olmak gibi alçakça bir iftirada bulunmanın hesabını sizinle göreceğim.
Sezek ailesinin acılarını belki bir kez daha yaşatacağım için onlardan çok özür dileyerek bu konuda son birkaç şey daha söylemek istiyorum.
Takvim basım işi Aralık 2011 yılında gerçekleşmiştir. Mustafa arkadaşımız 3 Mart 2012 tarihinde yaşama veda etmiştir.
Kalp krizi nedeniyle yaşama veda ettiği gün eşinin işten çıkarıldığını öğrendiği gündür.
İğrenç iftirada bulunan entrika uzmanı, yine bir skandala imza attın daha evvel yaşamını yitirmiş bir kanser hastası öğretim üyesi içinde aynı şeyleri yapmıştın. Herkesin çok yakından bildiği gerçekleri bu şekilde çarpıtarak vicdansızlığına vicdansızlık katmaktasın.
Olay Gazetesini itibarsızlaştırmak adına ağzına doladığın bir şey daha var; ona da açıklık getireyim.
Biz her şeyimizle açığız, senin gibi entrikaların, komploların sahte isimlerin arkasına sığınarak yaşamımızı sürdürmüyoruz.
Entrikal olmak öyle bir genlerine işlemiş ki herkesi kendin gibi görmektesin.
Mahkemelerde sahte ismini üstlenen tetikçileri yönettiğin bir kurumda bankamatik işçisi olarak görevlendirip foyanız meydana çıkınca da ihale verdiğin müteahhitlerin yanında iş imkanı yaratacak kadar hukuksuzluklara bulaşmış bir konumdasın.
Her seferinde gazetemizin belediye ile olan ilişkilerini gündeme getirerek yine gerçekliği olmayan temelde bir karalama çabası sürdürüyorsun..
Şimdi ben sana aktarayım; öncelikle kira konusunda sanki bedavaya yakın bir bedel ile kiracılık yaptığımızı söylemektesin .
Aylık kira bedelimiz 1200 TL`dir emsal kira bedellerine uygun bir düzeydedir.
Kira borcu olarak da bir kuruş bile borcumuz bulunmamaktadır.
Yine belediyeden aldığımız işler üzerinden bazı şeyler ima etmektesin ki, tamamıyla gerçek dışıdır.
Yine söylüyorum; Olay Gazetesi aynı zamanda baskı işleri yapan bir işletmedir.
Teknik donamını ve insan gücü olarak kentin iddialı matbaalarından biridir.
Diğer tüm matbaalar gibi Olay Gazetesi, Belediyeye çeşitli baskı işlerine ilişkin teklif istediklerinde teklif vermekte, almış oldukları tekliflerin değerlendirilmesi sonrasında teklifin uygun bulunması koşullarında iş yapmaktadır.
Belediye kendi prosedürlerini işleterek teklifi uygun görmüş ise bunun tartışılacak bir yanı yoktur.
Bununla ilgili rakamların boyutunu da gazete yönetiminden istedim, kamuoyu ile paylaşacağım.
Her seferinde sanki belediyeden açıktan menfaat sağladığımız şeklindeki karalamalarda bulunuyorsunuz
Bir kez daha hatırlatmak istiyorum bu işletmede çalışan insanların ekmekleri ile oynamayın; bunun vebali ağır olur.
Yapmış olduğunuz bu karalamaların sonucunda buna hizmet ettiğinizi unutmayın.
Amacınız bu karalamalarla bir ekonomik ambargonun zemini yaratmaksa söyleyeceğim tek bir şey var; aman dikkat, tehlikeli sulardasınız.
Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste
Paylaş