Türkiye’nin dört bir tarafında sürdürülen ekoloji mücadelesi, Çanakkale’de Kazdağları mücadelesi şeklinde devam ediyor. Kazdağlarında yaşanan doğa talanına, yalnızca Çanakkale’den değil, Türkiye’nin ve dünyanın birçok yerinden tepki gelmişti. Her Yer Kazdağları ve Kazdağları İstanbul Dayanışması tarafından 13 Aralık’ta Alamos Gold şirketinin ruhsat yenileme süresinin dolacak olmasından dolayı, ‘Ruhsatsız Alamos Gold, Kirazlı’yı acilen terk et!’ sloganıyla yürüyüş düzenlendi. Yürüyüş, Golf Aile Çay Bahçesi önünde başladı. Slogan ve ıslıklarla desteklenen yürüyüş kordon boyunca devam etti. Yürüyüşe, yapımı İstanbul’da tamamlanan ve birçok eyleme katılan kukla ağaç ‘İda’ da katıldı. Yürüyüş boyunca direnişçileri yalnız bırakmayan İda, Çanakkalelilerin ilgi odağı oldu. Yürüyüş, İskele Meydanı’nda tamamlandı. Yürüyüşün ardından İskele Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı. ‘Ruhsatsız Alamos Gold, Kirazlı’yı acilen terk et!’ denilen açıklamada; “Bu mücadeleyi yükseltmek ve mücadeleyi Türkiye’nin dört bir tarafına duyurmak zorundayız” ifadeleri kullanıldı. Herkes tarafından ilgi ile karşılanan İda, yaptığı konuşmasında; “Bizler, zincirlerimizi kırdık ve birbirimize sarıldık. Siz de elinizdeki ve kafanızdaki zincirleri kırabilirsiniz. Aylardır yanımızda nöbet tutan insanlarla bir olabilirsiniz. İşte o zaman Alamos canavarını durdurabiliriz. Gelin, hep birlikte Alamos canavarını durduralım. Ya hep birlikte yaşayacağız, ya da hep birlikte yok olacağız” dedi. Kazdağları İstanbul Dayanışmasından Önder Yılman, yürüyüşün ardından yaptığı konuşmada; “Gün, birleşme, birlikte mücadele etme günüdür. Çünkü hepimiz neler başardığımızı, neler başarabileceğimizi biliyoruz. Çünkü bizler, birlikteyken çok güzeliz. Birleşik mücadelemiz, dünyayı değiştirecektir” dedi.
“Siz de elinizdeki ve kafanızdaki zincirleri kırabilirsiniz”
İda; “Sesimizi duymanız gerekiyor! Bizlere yardım etmeniz için yanınıza koştum. Önce hepimizi zincirlediler, ellerimizi bağladılar. Zincirlerimizi kırarken nasıl kararlıysam, bugün size yaşadıklarımızı anlatırken de ağlamayacağım. Çığlıklar, bağırışlar arasında yüz binlerce kardeşimi hiç acımadan öldürdüler. Öyle büyük bir acıydı ki gördüklerim, tarif etmem imkansız. En acısı da neydi biliyor musunuz? Yüzyıllarca yaşam verdiklerimizin yanı başında öldürülmemiz ve sesimizin yeterince duyulmamasıdır. Hepinize oksijen verdik, hiç karşılık bekledik mi? On binlerce canlıya yuva olduk. Bunların karşılığı bu mu olmalıydı? Zincirlerimiz kırmasaydım, şimdi ben de ölmüş olacaktım. Neyse ki, güç bela zincirlerimi kırdım ve gelebildim. Sizler, Alamos gibi değilsiniz, biliyorum. Sizlerin, bizim dostumuz olduğunu biliyorum. İşte bu yüzden yanınızdayım ve sizden yardım istemeye geldim. Uzun yoldan geldim, yorgunum ve üzgünüm. Alamos, yüz binlerce kardeşimi öldürdü. Eğer durduramazsak, milyonlarca kardeşimiz daha ölüme mahkum edilecek. Size yardım veren bizlerin öldürülmesine daha fazla sessiz kalmayın. Başarabiliriz, kalanları kurtarabiliriz. Ben de zincirlerimi kıramayacağımı düşünüyordum ama karar verdim, harekete geçtim ve zincirlerimi kırdım. 5 aya yakın süredir gece, gündüz, yağmur, çamur, soğuk demeden bizleri Balaban Tepesi yanı başında yalnız bırakmayan bir avuç insan var. Onlar, bizi hiç terk etmediler. Sizler de bu insanlarla birlikte bize yardım edin! Bizler, zincirlerimizi kırdık ve birbirimize sarıldık. Siz de elinizdeki ve kafanızdaki zincirleri kırabilirsiniz. Aylardır yanımızda nöbet tutan insanlarla bir olabilirsiniz. İşte o zaman Alamos canavarını durdurabiliriz. Gelin, hep birlikte Alamos canavarını durduralım. Ya hep birlikte yaşayacağız, ya da hep birlikte yok olacağız” dedi.
“Birleşik mücadelemiz, dünyayı değiştirecektir”
Kazdağları İstanbul Dayanışmasından Önder Yılman; “Bundan 136 gün önce sosyal medyaya düşen bir fotoğrafla hepimiz irkildik. 10 yıldır buradaki ekoloji mücadelesini sürdüren kurumlarla Çanakkale Belediyesi, ‘Bıçak kemiğe dayandı, yardıma gelin!’ diyorlardı, Çanakkale halkı yardım istiyordu. Bizler, çadırımızı aldık, İzmir’den Merzifon’dan, Van’dan, Antep’ten, Yalova’dan kalktık geldik ve Kazdağları’ndaki mücadeleye ortak olup, havamıza, suyumuz ve toprağımıza dokunulmamasını istedik. 2020 yılına girmek üzereyiz ve artık hepimiz biliyoruz ki, hiçbir mücadele tek bir yoldan gidilerek başarıya ulaşamaz. Bugün Kazdağları’nda sürdürülmekte olan ekolojik mücadele için Çanakkale’nin merkezinde de, sosyal medyada da, Türkiye’nin dört bir tarafında da ve dünyanın birçok yerinde de mücadele etmek zorundayız. Türkiye’nin gençlerine, Türkiye’nin dört bir yanındaki insanlara sesimizi duyurmak zorundayız. Gün, birleşme, birlikte mücadele etme günüdür. Çünkü hepimiz neler başardığımızı, neler başarabileceğimizi biliyoruz. Çünkü bizler, birlikteyken çok güzeliz. Birleşik mücadelemiz, dünyayı değiştirecektir” dedi. (Baykal Sağlam)