Güngör Azim Tuna: O konuda aslında milletvekillerimizle farklı düşünmüyoruz. Bu konuda çok hassaslar. Onların mesela termik santraller konusundaki çabalarını biliyorum. Bir tane var, o yasal süreçlerini tamamladı ama bir tane de lisans alan var. Yani iki tane dışında başka termik santrale izin verilmemeli diye ümit ediyoruz. Daha fazla olmasına da çok fazla sıcak bakılmıyor diye düşünüyorum. Adatepe’de düşünülen santral, sanıyorum olmayacak. Altın madenleri ile ilgili olarak bir yasal düzenleme var deniyor. Devlet bazı şeyleri yeniden gözden geçiriyor bildiğim kadarıyla.
Güngör Azim Tuna: Şimdi bu işle ilgili profesyonel bir yapı, bir ajans veya bezeri bir yapının olmasında bir fayda görüyoruz. Bunu sayın başkana da arz ettik. Önümüzdeki günlerde çalışmamızı da götüreceğiz. Bu noktada bir gelişme bekliyoruz. Böyle olursa iyi olacak, çünkü kendi bütçesi olacak, bu konuyla ilgili personel olacak. Yani bu Eskişehir’de oldu gibi. Ama tabi ki bütçe olacak, vergi muafiyeti olacak ki insanlar buraya yardım ettiklerinde vergilerden muaf olabilsinler. Buna sıcak bakılıyor şu anda. Önümüzdeki günlerde ben de Ankara’ya gittiğimde çalışacağız. Onun dışında şehirde 2015’e yönelik maalesef destek, yani fazla bir katkı yok. Biz bir koordinasyon merkezi kurduk, 100’üncü yıl. Orada bir yapı oldu, yürütme kurulu var, danışma kurulu var. Ama birilerinin oturup bir şeyler yapması lazım, çalışması lazım. Sıkıntı da oradan kaynaklanıyor, o yüzden profesyonel bir yapının olması gerekiyor. Herkesin bir sürü işi var, bu ilave iş oluyor, böyle olunca da olmuyor. İstiyoruz ki insanlar en azından mesailerinin yarısını bu işe harcasın. Zaman geçiyor, zaman kaybediyoruz. Bu arada bakanlıkların bütçelerine koyup yatırımlarına aldıkları işler var. Onlar yapılıyor. Onlar da önemli ama bir taraftan da hangi etkinlikler yapılacaksa şimdiden o büyük organizasyonların hazırlıkları başlamalı. İlin hazırlanması, alt yapısı ile sokağı ile. Hazırlıkların şimdiden başlaması lazım. 18 Mart törenlerini organize ediyoruz, onun bile hakkından gelmek o bile baya bir zor ve birkaç kişinin üzerine kalıyor bu işin sıkıntısı. Biraz da kendinden bir şeyler katmayla, bir sevgiyle, bir ruhla olacak.
OLAY: Sizce kentte acil olarak adım atılması gereken konular nelerdir? Sizce, öncelikli olarak yerine getirilmesi gereken işler hangileri?
Güngör Azim Tuna: Ulaşım konusu yavaş yavaş oluyor. Ben o konuda bir sıkıntı görmüyorum. Problemler giderilebilir. Bu sene yağış biraz fazla aldık, heyelan tehlikesi oldu. Ama onların hepsini telafi edilebilecek şeyler olarak görüyorum. Havaalanı büyütülüyor, deniz yolu, kurvaziyer konusun da bizim çalışmalarımız sürüyor. Onla ilgili bir gelişme olabilir. Yat limanı, tabi o tartışılıyor. Zaman gösterecek onu da. Esas bu şehri biraz güzeleştirmemiz lazım. Kentsel dönüşüm çalışmaları çok yetersiz, biraz daha hızlanmalı ve kapsamı genişletilmeli. Bir plan dahilinde bütün yapılarımızı değiştirmemiz düzenlememiz lazım. Daha güzel, estetiği olan binalar. Buraya kurvaziyer turisti geldiğinde ona iyi vakit geçirtemiyorsan, iyi restoranlarda iyi yemek yiyemiyorsa, iyi alışveriş yapacağı yerler yoksa buraya gelmesinin bir anlamı yok. Biraz böyle bakmak lazım. Ne yaparsak yapalım. Buranın bir gerçeği var. Burada savaşlar yaşandı şimdi ‘barış’ diyoruz. Savaşı simgeleyen, onları hatırlatan sembollerin de bu şehirde olması gerekiyor, barışa vurgu yapan semboller de olacak. Kongre turizmi için burası ideal bir yer. Her türlü kongre yani, tıp kongreleri de olmalı, diğer kongreler de onun için altyapı şart, acilen. Yerel yönetimin yerinde olsam ben hemen otel yapılacak yerler, kongre merkezileri buna benzer, bunları teşvik edecek düzenlemeler yapardım. Bunların yapılacağı yerleri ayırmaya bakardım. Şehri biraz daha nasıl yayabilirim, çok sıkıştı çünkü yani. Yeni yerleşim alanları, işte kentsel dönüşüm şehrin içinde belli bir bölgede olan malum sıkıntıyı, o insanları da üzmeden birlikte kabul edilecek bir çözüm içinde taşıma, oraları turizme kazandırılacak yerler haline getirmek, bunların yapılması çok önemli, otopark sorunu gibi. Üniversite bir taraftan büyüyor. Sosyal mekanlar olmalı. Kongre, kültür merkezi, sineması olan yerler olmalı. Öğrencilerin bu ihtiyaçları tatmin edilmeli.
OLAY: Çanakkale’de kurumlar arası iletişim de sorunlar var mı? Siz bu iletişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Güngör Azim Tuna: Kurumlar arası iletişimde sorun yok. Uyumlu çalışıyoruz. Aslında, Çanakkale için neyin iyi olduğuna dair yüzde yüz bir mutabakat olmayabilir, açık açık söylenmese bile ama farklı görüşler olabilir. Biz yani burada koordine etmeye çalışıyoruz. Devletin hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi için çalışıyoruz. Burada TSO ve borsa var, il genel meclisi var, belediye var yani seçilmiş kurumlar. Bunlar tabi ki birbirleri ile daha uyumlu, istişareli çalışmalılar, birlikte yön vermeliler şehrin geleceğine. Yani iş adamlarını gözardı etmemek lazım. İl genel meclisi, belediye meclisi, meslek örgütleri bunların hepsinin görüşleri önemli. Biraz daha fazla diyalog, iletişim gerekebilir. Çanakkale’de de bu zor değil diye düşünüyorum ama biraz rehavet var. Toplumdan gelen, halktan gelen bir baskı yok, şunu yapın, bunu yapın diye. Böyle bir baskı olmadığı için bu da tabi karar mekanizmasını ve uygulayıcıları etkiliyor.
OLAY: Fuarlar yada kongreler nedeni ile zaman zaman yurtdışına çıkıyorsunuz. Dışarıdan Çanakkale nasıl görülüyor? Dışarıdan Çanakkale algısı nasıl?
Güngör Azim Tuna: Dışarıdan bakanlar içini pek görmüyorlar. Güzel taraflarını görüyorlar, kötü tarafı da pek yok da diğer taraflarını görüyorlar. Bu noktada imajımız iyi ama gelince aynı şeyi düşünürler mi? Bilemiyorum. Çok dağınık tabi. Baktığınızda Edremit Körfezi’nden Marmara Denizi’ne Saroz Körfezi’ne uzanan bir coğrafya. Adalar var, her birinin ayrı önceliği var. Çanakkale kent merkezinin sorunları sadece öncelikli değil ilçelerin de sorunları var. GMKA’nın bir vizyonu var mesela; “Yaşanacak bölge.” Yani işte çevre ile uyumlu, tarımsal önceliği olan, ufak çaplı sanayi ile doğal dokuyu muhafaza ederek doğal kalkınma stratejisi güdülmese lazım. Tarım hayvancılık ve su ürünleri. Bunların dışında, sağlık turizmi, kongre turizmi ve inanç turizmi. Burası gelecekte belki, Çanakkale dışında gelenlerin hakim olduğu bir yer haline gelecek. Burasını Çanakkaleliler`e bırakmazlar. Yaşanacak bölge olduğu için, ulaşılabilir oldukça insanlar gelecek. Zaten şimdiden böylesi bir ilgi var.
OLAY: Lapseki-Biga bölgesine kurulacak termik santraller, kent gelişimini hangi ölçüde etkiler sizce?
Güngör Azim Tuna: Temennimiz, planlamanın iyi yapılıp, santrallerin belli bir bölgenin sınırlarını aşmaması, diğer tarafları etkilememesinin sağlanması. Ben Lapseki’ye müsaade edileceğini zannetmiyorum. Şevketiye’ye kadar gelmemesi lazım. Adatepe’ye kadar gelmemesi lazım. Yani burada tamamen siyasi, ideolojik yaklaşımlardan arındırıp, bilimsel ve reel, yani vatandaşın taleplerini dikkate alarak, burada kurumlara çok iş düşüyor, çalışmalar yapılmalı. Buranın diğer türlü kazanımlarının daha fazla olacağını göstermek lazım. Saroz Körfezi, bu tarafta Gelibolu, sağlık turizmi noktasında çok önemli bir bölge. Termik santrallerle çok fazla iyi bir görüntü olmaz diye düşünüyorum. Çanakkale hepimizin ortak değeri, dışarıdan da destek almak lazım bu konuda. Konuyu iyi anlatıp, duyarlı kurum ve kuruluşlardan destek almak lazım.
OLAY: Vakıf Üniversitesi konusunda çalışmalar ne düzeyde?
Güngör Azim Tuna: Vakıf üniversitesi konusunda fizibilite çalışmamız bitti. Kurulduğu anda hangi fakülteleri açacağımız belli. Ama iki konu var. Bir tanesi, üniversitenin fiziki mekan olarak hangi binalarda olacağı konusundaki çalışmalar ve ikincisi de akademisyen sıkıntısı. Ona bir bakmamız lazım; onu sağlama almadan dosyalarımızı YÖK’e teslim etmeyelim diyoruz. Temennimiz, biz buradan gitmeden temelini atabilmek. Bunu gerçekleştirirsek çok iyi olur diye düşünüyorum. Kanun çıkar mı? Ne zaman çıkar? Belki siyasi irade veya YÖK bu kadar üniversite fazla oldu der. Bilemiyoruz tabi. Belki üniversite kurma kriterlerini de zorlaştırırlar diye düşünüyorum.
OLAY: Son olarak Expotroia konusu var. Çok kısa fuar organizasyonu süreci nasıl gidiyor?
Güngör Azim Tuna: O konu iyi gidiyor. Tüm ilçelerimizde teknik toplantılar yapılıyor. Geniş katılım sağlamaya çalışacağız. Destek oluyoruz elimizden geldiğince.