Vali Çınar ile Çanakkale’yi konuştuk
Çanakkale Valisi Ahmet Çınar, gazetemiz Çanakkale OLAY`a yaptığı açıklamada hem Çanakkale`yi değerlendirdi hem de gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini ifade etti. Çanakkale için “Son derece sosyalleşmiş, gelişmiş bir şehir” diyen Vali Çınar, Gelibolu yangını, 2015 hazırlıkları, havaalanı çalışmaları ve çevre sorunları gibi konularda görüşlerini ifade etti.....
Çanakkale Valisi Ahmet Çınar, Çanakkale`ye ilişkin izlenimlerini ve görüşlerini gazetemiz Çanakkale OLAY aracılığıyla kamuoyu ile paylaştı. Adana`nın Seyhan ilçesi kaymakamlığından Çanakkale Valiliği`ne atanan, ilk valilik görevini Çanakkale`de yapan Çınar, hem kente dair düşüncelerini aktardı hem de gündemde olan konuları değerlendirdi. Daha önce Çanakkale`ye gelmediğini ifade eden Vali Çınar, kent ile ilgili “Çanakkale hayalimizde de iyiydi, bulduğumuz Çanakkale, güzel bir Çanakkale. Coğrafya olarak güzel bir coğrafya. Bunun dışında tarihi değerleri, kültürel değerleri, Troia`sı, şehitlikleri, milli parkları ve taibatıyla güzel bir şehir. Asıl önemli olan son derece sosyalleşmiş, gelişmiş bir şehir” dedi.
İşte Çanakkale Valisi Ahmet Çınar`ın gazetemiz Çanakkale OLAY`a yaptığı o açıklamaları;
OLAY: Çanakkale ile ilgili izlenimlerinizi alabilir miyiz?
Ahmet Çınar: Daha önce Çanakkale`ye gelmemiştim. Çanakkale hayalimizde de iyiydi, bulduğumuz Çanakkale, güzel bir Çanakkale. Coğrafya olarak güzel bir coğrafya. Bunun dışında tarihi değerleri, kültürel değerleri, Troia`sı, şehitlikleri, milli parkları ve taibatıyla güzel bir şehir. Asıl önemli olan son derece sosyalleşmiş, gelişmiş bir şehir. Turistik sahil kasabaları modunda son derece canlı bir şehir. Hayat gece 2`lere kadar devam ediyor. Bunu yakalayabilmek birçok şehir açısından, Çanakkale`nin belki 10 katı büyüklüğündeki şehirler için bile çok zor. Bu kenti sevmemek gib bir durum söz konusu olamaz, biz Çanakkale`yi çok sevdik.
OLAY: Dikkatinizi çeken eksiklikler oldu mu?
Ahmet Çınar: Eksiklikler noktasında birşeyler söyleyebilmek için daha çok erken. Aslında her şehrin, en gelişmiş şehirlerin bile mutlaka eksiklikleri vardır. Dolayısıyla `şu eksiklikleri gördüm` diye Bir şey söylemek istemiyorum. Eksik demeyelim de, yapmamız gereken, çalışmamız gereken alanlar diye değerlendirmek daha doğru olur.
OLAY: Havaalanı çalışmaları ne durumda? Bu konuda bilgi verir misiniz?
Ahmet Çınar: Havaalanında çalışmalar son hızıyla devam ediyor. Bir takım dedikodular da yapılıyor. Ben de biraz yavaş gittiği, bir takım sorunların olduğu yönündeki dedikoduları duydum. Ancak hiçbir sorun yok. Herşey yolunda ve yüzde 40 önde gidiyor. Bu yıl sonu itibariyle havaalanının biteceği kanaatindeyiz. Sözleşmeye göre bitiş tarihi bahar aylarını bulmasına rağmen, çok daha erken biteceği gözüküyor. Almış olduğumuz bilgilere göre özel havayolu şirketlerinin de Çanakkale`ye sefer düzenlemek istediklerini duyuyoruz. Seferlerin nerelere yapılacağı ise henüz erken. İstanbul ve Ankara seferlerinin yanında Adana seferinin olacağı yönünde talepler olduğunu duydum.
OLAY: Denizyolu ile ilgili düşünceniz var mı? Örneğin Çanakkale, İstanbul`a denizyolu ile bağlanamaz mı?
Ahmet Çınar: Denizyolu ile ilgili fikirler var. Ama İstanbul`a öyle bir mesafedeyiz ki ne çok uzak ne çok yakın, bu da hem zaman tasarrufu hem de ekonomik açıdan tercihedilebilir olmuyor. Dolayısıyla denizyolculuğu halihazırda çok ekonomik ve tercih edilebilir olarak görülmüyor.
OLAY: Gelibolu`daki yangın hepimizi derinden üzdü. Bu konuda özellikle Orman Bölge Müdürlüğü`nün Çanakkale`den kapatılarak Balıkesir`e bağlanması noktasında eleştiriler var. Tekrar Çanakkale`de bölge müdürlüğünün açılabilmesi için sizin tarafınızdan girişimler olabilir mi?
Ahmet Çınar: Açıkçası bu bakanlığımızın vermiş olduğu bir karar. Muhtemeldir ki teknik veriler, çalışmalar, geleceğe yönelik bir projeksiyon vesair ile alınmış bir karar olarak kabul etmemiz gerekiyor. Ama tekrar buraya alınması konusu ise bizim dışımızda, irademiz ve yetki alanımız dışındadır. Ama şunu söyleyebilirim; `bölge müdürlüğü burada olmayınca çok yangın çıkıyor` ya da `müdahale edilemiyor` demek doğru değil. Burada olunca daha erken, daha güçlü müdahale edilecek diye de bir kural yok. Çünkü ben biliyorum, arkadaşlardan brifingler de aldım. Bu bölgeye, Balıkesir Bölge Müdürlüğümüzün sorumluluk bölgesinde, hem Balıkesir, hem Çanakkale ile ilgili gerekli araç, gereç, müdahale ekipleri açısından taksimat yapılmış, planlama yapılmış. Dolayısıyla elektronik bir takım sistemlere de bağlanmış, bu sistem ile bir yerde yükselen duman hemen görülebiliyor ve doğrudan bakanlığı da anında haberdar edebiliyor. Böyle bir sistem var. Son yaşanan yangın bir şanssızlık; rüzgar, yangının çıkış yeri, mevcut ağaçların boylarının çok yüksek oluşu, müdahaleyi mümkün kılmaması ve aynı anda Türkiye`nin çeşitli yerlerinde yangınların var oluşu, bir takım başka illerimizden buraya sevk edilebilecek yangın söndürme uçaklarının bir kısmının oralara gitmesi gibi nedenlerden dolayı büyük bir yangın, çok üzüldüğümüz bir hadise meydana geldi. Bu teknik konu ama dediğim gibi bölge müdürlüğünün nerede olduğu ile bağlantılı değil, diye düşünüyorum. İnsanlar, vatandaşımız doğal olarak yaşanan hadiseden müteessir oluyorlar. Bu normal birşeydir. Bir takım bilgi kirliliği de olabilir. Ancak dediğim gibi Ankara`da bakanlık merkezinde dahi, mevcut sistemlerle yangın tamamen görülebiliyor ve nasıl müdahale edilebileceği konusunda yönlendirmeler de yapılabiliyor. Dolasıyla bu mekanların yeri önemli değil, önemli olan ekipman ekip, coğrafya şartları, hava şartları bunlar önemlidir.
OLAY: Kentin en önemli sorunlarından biri de çevre konusu. Bölgede hem altın madenciliği faaliyetleri hem de yoğun termik santral faaliyetleri var. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Ahmet Çınar: Bizler tabiki kanunlara uygulamakla görevli bir makamız. Dolayısıyla kanunlar herşeyin hepimizin üzerinde. Bazen kanunların, insan vicdanına ters gelen yönleri de olabiliyor. Ancak kanun kanundur ve hepimizin uymak zorunda olduğu kurallardır. Ne söylenebilir? Biz de bir takım araştırmalar yapıyoruz, ilgili kurum, kuruluş ve uzmanlarla görüşmeler yapıyoruz, bir kanaat oluşması, ülkemiz açısından, çevre açısından, Çanakkale için optimum seviyeyi yakalamaya çalışıyoruz. Ama çok bilgi kirliliği de var ortalıkta. Bu işin taraftarları, özellikle çevreci dediğimiz arkadaşlarımız, hassasiyetlerine saygı duyuyoruz, taleplerini biraz daha vurgulu dile getiriyorlar. Dolayısıyla toplumda da bir takım ne olacak endişesiyle bir bekleyiş oluşuyor. Örneğin sondaj aşamasında dahi siyanür kullanıldığı, sulara karıştığı, neredeyse yer altı sularının elden çıktığı yönünde hani bilmesem benim dahi inanabileceğim bir takım bilgi kirlilikleri de var. Dolayısıyla bilimsel verilere, dünyadaki tecrübelere dikkat ederek doğru olanı yakalamak, doğru bilgilenmek gerekiyor. Süreç ilerliyor, inşallah toplumumuza, çevremize en verimli hali ile neticelenir diye temenni ediyorum. Hassasiyet iyi bir şey, doğal birşey aynı hassiyeti biz de taşıyoruz.
OLAY: Çanakkale için en önemli konulardan biri de 2015 hazırlıkları. Çanakkale Savaşları`nın yüzüncü yılı olan 2015 ile ilgili çalışmalar ne düzeyde?
Ahmet Çınar: 2015 her zaman gündememizde ve bir an önce sürecin başlaması için elimizden geleni yapıyoruz. Bu çok kolay olmuyor ve büyük bir proje. Projenin yürütülüş, işleyiş sürecinin kurgulanması gerekiyor. Bunun bir yönüyle de Ankara`dan merkezi hükümet kanalıyla bir takım yapılanmaların oluşturulması gerekiyor. Herşey herkesin gündeminde fakat zaman da hızla daralıyor. Ne kadar hızlı başlarsak o kadar sağlıklı, sağlam iş yaparız diye düşünüyorum. Bayram sonrasında herşeyin şekilleneceğini ümit ediyorum, süreç başlayacak. Şunu da söyleyeyim, bir takım altyapı çalışmaları açısından, asıl önemli olan Tarihi Milli Park içerisindeki iş ve işlemler hız kesmeden devam ediyor. Orman Bakanlığımız ciddi bir ödenek de ayırmış durumda, projelerin bir çoğu somutlaştı, bir kısmının ihalesi yapıldı, bir kısmının projesi tamamlanmak üzere. Herşey iyi gidiyor. Özellikle sanatsal, sosyal, uluslararası boyutlu, bireysel yanı ortak projeler açısından, asıl hassasiyet gösterilmesi gereken alanlar açısından bir yol alınmış değil. Ancak yola çıkmak üzere adımımızı atmış durumdayız.
OLAY: Zaman zaman sizin akşam saatlerinde Kordonboyu`nda gezerken ya da bir pastanede vatandaşlarla otururken buluyoruz. Bu aslında normal bir durum ama pek alışkın olunmadığından olsa gerek oldukça ilgi gördü. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
Ahmet Çınar: Bu aslında normal bir şey. Biz de bu şehrin bir ferdiyiz, bu şehrin insanıyız. Ülkemizin gelişme sürecinde herşey daha da normalleşecek ama anormal karşılanması gereken, normal olanın, normal değilmiş gibi görülmesi.