Vali Çınar; “Öğretmenevleri, polisevleri, orduevleri, özelleştirilmeli”

Vali Ahmet Çınar, Çanakkale`nin gündeminde olan konulara açıklık getirmek üzere basın toplantısı düzenledi. Kentin geleceği ile ilgili alınan kararların yanı sıra kentte eylem ve tepkilerin odağı olan bazı konulara da değinen Vali Ahmet Çınar, önemli açıklamalarda bulundu. Sosyal Bilimler Lisesi yapılması için bazı girişimlerin olduğuna dikkat çeken Vali Çınar, bu lisenin yapılması durumunda Anadolu Lisesi`nin oraya taşınması ve Anadolu Lisesi`nin yerine ise İmam Hatip Ortaokulu`nun getirilmesi ile ilgili plan olduğunu belirterek; "Böyle bir plan var. Bunlar olabilecek konular. Burada bağcıyı dövmek gibi kimsenin bir derdi yok" dedi.

825
 
 
Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ, İl Jandarma Komutanı J. Kd. Albay Enver Aydın, İl Emniyet Müdürü Yılmaz Özden, 2015 Koordinasyon Merkezi Genel Sekreteri Mahmut Akkuş, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Dokuz ile daire müdürlerinin katılımıyla Polisevi`nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Vali Ahmet Çınar, ilk olarak kentin geleceğini ilgilendiren 1/100000 tabir edilen çevre planı düzeni ile ilgili açıklamalarda bulundu. Gelecekte bütün dünyanın örnek alabileceği bir kent yaratmak için çalışmalar yapıldığını belirten Vali Ahmet Çınar; "Çevre Bakanlığı tarafından Balıkesir ve Çanakkale bölgesi için 1/100000 tabir edilen çevre planı düzeni özel firmalara ihale edilmek suretiyle tamamlandı. Bu süreçte şehrimiz iki kez büyük toplantı oldu. Bütün ilgili herkes kendi fikirlerini söyledi. Neticede askıya çıktı. Bir ay askı süresinin bir haftası geçti. Bütün ilgilileri tekrar toplantıya çağırıp tekrar bir değerlendirme yapacağız. İlgili kurum ve belediyeler itirazını bildirecek ve Çevre Bakanlığı`na bu itirazlar bildirilecek. Çevre Bakanlığımız nihai kararını verecek. Her şey yolunda giderse sorun yok. Ama belki bir takım yargı yolları olur. 1/100000 dediğimiz çevre planı tamamlanmış olacak. Çevre Düzeni Planı`nda en çok dikkat çeken konu boğaz köprüsünün yapımının planda yer alması. Bu tabi hem ülkemiz hem bu bölgenin trafik ihtiyacının karşılanması hem de bölgeye getireceği hareketlilik açısından çok önemli. Hayırlı olsun diyoruz. Bu şehri zamanında iyi planlayamazsak bir çok yerde görüldüğü gibi kendi tedbirsizliklerimiz yüzünden bu güzelliği öldürmüş oluruz. Çevre Düzeni Planı konusunda işinin ehli kişilerle görüşmelerimizi yaptık. Bu görüşmeler sonucunda bu işe mutlaka devam edelim kararı var. Tam bir profesyonel göz ile bu planlamayı biz gerçekleştirir ve bütün tarafların uygulamasını sağlar isek Türkiye`de örnek olabilecek ve ilk sayılabilecek bir şehir ortaya çıkacak. Gelecekte bütün dünyada örnek olabilecek bir şehir yaratmanın yanında maddi anlamda da milyarlarla ifade edilebilecek kazançlar sağlayacağımız bir sonuca ulaşacağız" dedi. Vali Çınar daha sonra çeşitli konularda basın mensuplarının yönelttiği sorulara da cevap verdi.
 
 
"Köprü yapılması büyük bir ihtiyaç"
Çanakkale`ye köprü yapılmasının büyük bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Vali Çınar; "Köprü yapılma büyük bir ihtiyaç. Buna diyecek bir şey yok. Hani `Ben Yaptırmam` diye bir sloganda var. Ama yapılıyor ve sonra herkes üzerinden mutlulukla geçiyor. Bayram arifelerinde, bayram günlerinde, hafta sonlarında İstanbul ve başka illerden gelen ziyaretçiler ile oluşan trafiğin halini biliyorsunuz. Gemi taşımacılığı bu işe yetmiyor. Büyük bir ilgi ve alaka ile yığılma oluyor. İnsanlar eziyet çekiyor. Geçenlerde 18 kilometreyi bulmuştu. Bunu çözmek öyle kolay değil. Dolayısıyla köprü pek çok sorunu çözüme kavuşturuyor. Koordinatlar her zaman değişebilecek şeylerdir. Bu şehir çok hızlı büyüme potansiyeline sahip bir şehir. Dolayısıyla biz önden tedbirini almazsak, beton yığınına döner" ifadelerini kullandı.
 
"Tedbir almak lazım"
Bir futbol sahasında top oynarken kafasına kale direğinin düşmesi sonucunda hayatını kaybeden 11 yaşındaki çocuğun ölümünün bütün kenti üzdüğünü kaydeden Vali Çınar, futbol sahalarında gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini ifade ederek şu şekilde konuştu: "Ölüm olayı bütün şehri ve şahsımı da üzdü. Ölüm biçimi de son derece üzücü. Bir futbol sahasında oyun oynayan çocuğun üzerine kale direği devrilmek suretiyle vefat etmesi çok üzücü. Allah`tan rahmet diliyoruz hepimizin başı sağ olsun ama özellikle ailesine Allah sabır versin. Bu işin bir tarafı. Fakat şöyle de bir şey var. O alan bir oyun sahası. Jandarmanın sorumluluk alanında ancak bütün halka açılmış bir alan. Sürekli orada bütün çocuklar ve herkesin gelip oyun oynadıkları hatta beden eğitimi derslerinin de yapıldığı bir mekan. Şunu sorgulamak lazım. Orada bulunan kale direği prototif dediğimiz ve yaygın olarak başka yerlerde de kullanılan bir kale modeli. Tabanı sağlamlaştırılmış bir kale direği değil, taşınıp bir yere konulabilen bir direk. Her şeyi hesaplamak gerekir. Tabi çocuklar direğin üstüne niye çıkar denilebilir ama çıkmış. Demek ki çocuklar çıkıyor. Bunlara tedbir almak lazım. Üzücü bir olay."
 
"Bu psikolojik bir vaka"
Çanakkale Devlet Hastanesi`nde yaşanan olayı da değerlendiren Vali Çınar; "Boş verin kızgınlık ifadesi anlaşılıyor ama bunu söylemek doğru değil. Telefonda kiminle görüşüldü ve ne oldu bilmiyorum. Benim aldığım bilgi şöyle. Hem genel sekreter Kenan Eliuz`dan hem de başka arkadaşlardan bana verilen bilgi şudur. Söz konusu edilen arkadaş, acile geliyor. Acilde kimlerin tedavi edilebileceği veya kimlerin yatırılacağı belli. Doktorlar bakıyorlar ve inceliyorlar. Bir acil durum yok. Sanıyorum sorun psikolojik. Acilde oturduğu yerde tuvaletini yapıp gelin beni temizleyin gibi durumlar var. Bu psikolojik bir vaka. Buna rağmen bu arkadaşa saatlerce orada tutulduğu ve kendisiyle ilgilenildiği ve hasta olmadığının ifade edildiği buna rağmen bana bakacaksınız dediği ve daha sonra söz konusu arkadaşın dışarıya çıkarıldığı yönünde bilgi edindim. Bu hastaneden çok, Aile Sosyal Politikalar Müdürlüğümüzün mevzusu. Hoş değil. Haber de hoş değil. Haberde yansıdığı haliyle hak edilen bir haber değil. Burada psikolojik bir sorun. Orada çalışanları da çok rahatsız edecek bir durum. Her şeye rağmen biz devletiz. Kapı önüne koydum mantığı yanlış. Her şey yapılmış aslında. Olmasa iyi idi, ama doğrudan çok haklı ortamı da yok. Talimatımızı verdik emin olun gereken ne ise yapılıyor. Ne olursa olsun biz devletiz" dedi.
 
"Öğretmenevleri, polisevleri, orduevleri, hakimevleri özelleştirilmeli"
Depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle kapatılan öğretmenevi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Vali Ahmet Çınar; öğretmenevi, polisevi, orduevi, hakimevi gibi konuk evleri hakkında kişisel fikrini de kamuoyu ile paylaştı. Devlete ait; öğretmenevi, polisevi, orduevi, hakimevi gibi tüm konuk evlerinin özelleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Vali Ahmet Çınar; "Eylem yapmak demokratik bir haktır. Ama biraz herhalde, sendikaları tenzi ediyorum ama eylem yapmak için bahane arar gibi bir halimiz var. Öğretmenevinin yıkılma tehlikesi var. Yani dayanıksızlığı teknik raporla belirlenmiş bir yapı. Tabi ki kapatacağız. Kapatıldı diye niye eylem yapılır? Yeni bir şey yapmıyorsunuz diye eylem yapmak lazım. Belki de öyle yapıyorlar bilmiyorum. Öğretmenevimizi alıyorlar diye laflar duyuyorum. Kimsenin bir şey aldığı yok. Şahsi fikrim, Türkiye`nin her yerinde öğretmenevleri, polisevleri, orduevleri, hakimevleri ne var ise özelleştirilmeli. Benim şahsi fikrim bu. Çünkü personel devletten, bütün giderler devletten. Yatak bölümleri ve cafe bölümleri bir kısmının kahvehaneye dönmüş, öğretmenler bir yerde oturuyor, polisler ve askerler bir yerde otuyor. Niye? Başka kafelerde herkes gibi oturun sohbet edin. Belki birbirimizden faydalanırız. Böyle bir durum var. Bunları satmak lazım. Zarar ediyor. Bu bir fikirdir. Benim yetkim yok ama tüm bu devlete ait mekanlar satılmalı özelleştirilmeli. Çünkü; o yapıldığı an hem daha iyi işletilecek, hem bu memleket daha çok vergi ve dövizden her şeyden kazanacak. Çok faydası olacak. Daha çok istihdam alanı yaratılacak. Öğretmenevi ile ilgili olarak da kişisel bir fikrim var. Burayı yap-işlet-devret gibi bir modelle verelim. Orada mimarıyla güzel bir eser çıksın. Belki giriş katını işletmeci işletsin. Üst katı ise yine öğretmenevi olarak devam etsin. Milli Eğitim Müdürüne, bir an önce burayı Bakanlık yapacaksa Bakanlık yapsın yada yap-işlet-devret ile vereceksek onu verelim diye talimat verdik. Bir ara İl Özel İdare ile takas yapalım dedik oda olmadı. Durum bu. Klasik usulde Bakanlığın burayı yeniden yapması lazım. Bu da ödenek ile alakalı bir durum. Biz tekliflerimizi yaparız Bakanlığın takdiridir. Daha hızlı yöntem ve buranın daha verimli işletilmesinin yolu yap-işlet-devret ile birinin yapmasıdır" diye konuştu.
 
"Önemli olan çocuklarımız"
Merkez Ortaokulu Cevatpaşa Mahalle Meclisi ile mahalle sakinlerinin tepkilerine neden olan Merkez Ortaokulu konusuna da değinen Vali Çınar; depreme dayanıksız olduğu için yıkılan okulun yerine İmam Hatip olmasının ya da başka bir meslek okulu olmasının öneminin olmadığını, çocukların daha önemli olduğunu söyledi. Vali Çınar şu şekilde konuştu: "Eylem yapanların bir kısmı burası bizim okulumuzdu duygusallığı ile eylem yapıyorlar. Bir kısmının ise İmam Hatip oluşuna tepkisi var. Böyle bilgiler alıyoruz. Ama o okulun İmam Hatip Ortaokulu olarak belirlenmesinde kişisel olarak benim hiç bir müdahalem yok. Ama bu ben oraya karışmadım anlamına gelmesin. Çünkü benim bilgim var. Milli Eğitim Müdürlüğümüz buna ihtiyaç olduğunu bildirdi. Dolayısıyla burayı İmam Hatip Ortaokulu olarak bu sene kullanacaklarını söylediler bende uygun gördüm. İmam Hatipli de diğerleri de hepimizin çocuklarıdır. İmam Hatip`in daha önceki şartları ve sıkıntıları ortada. Milli Eğitim Müdürlüğümüzün hizmet binası ile ilgili ciddi sıkıntıları var. Daha önce var olan Merkez Ortaokulu yıkılıp o alana iki tane okul yerleştirildi. Bir ihtiyaç ve aciliyet olduğu için böyle bir tedbir alındı. Yoksa okulun ne okulu olduğunun çok da önemi yok. Hani duygusallık ise okul zaten yıkıldı ve orada okul kalmadı. Okulların hepsi Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı yasalarla kurulmuş okullar. İmam Hatip olması ya da başka bir meslek okulu olmasının önemi yok. Çocuklar hepimizin çocukları. Bu memleketin özgür oluşu, eğitimde özgürce seçme hakkını doğurur."
 
"Birbirimize saygı duymak zorundayız"
"İlimizde ortaöğretimde sınıfların öğrenci sayısı ortalaması 20-21. Ama bazı okullarda 40`ı aşmış. Bu ne anlama geliyor" diyen Vali Çınar; "Bazı okullar, çok tercih ediliyor. İnsanlar bazen de sıkıştırıyorlar. Burada ortaokul açısından bir sıkışmışlık var. İkincisi rakamlar ortada. Sınıflar her şey ortada. Bu bilgileri Milli Eğitim Müdürlüğümüzden alalım ve sizlerle paylaşalım. Bir sıkışmışlık yok. Yani duygusallığa ben saygı duyuyorum. Herkese saygı duyuyorum ama çok olağanüstü ya da vahim sıkıntılı bir durum yok. İlin şartları çerçevesinde bir düzenlemedir. Birbirimize saygı duymak zorundayız. İnsan olmanın ve çağdaş olmanın gereği budur. Bizim bunları aşmamız lazım" şeklinde konuştu.
 
İmam Hatip için yeni plan
Sosyal Bilimler Lisesi yapılması için bazı girişimlerin olduğuna dikkat çeken Vali Çınar, bu lisenin yapılması durumunda Anadolu Lisesi`nin oraya taşınması ve Anadolu Lisesi`nin yerine ise İmam Hatip Ortaokulu`nun getirilmesi ile ilgili plan olduğunu söyledi. Vali Çınar şu şekilde konuştu: "Sosyal bilimler ile ilgili bir lise yapılabilirse, bakanlık ödeneği yok ama bir takım girişimlerimiz var. Firmanın adını söylemeyeyim. Prensipte olur gibi oldu. Bir Sosyal Bilimler Lisesi yaptıracağız. O biterse, Anadolu Lisesi`ni oradan taşırsak oraya İmam Hatip`i getirirsek gibi bir plan var. Olabilecek şeyler. Burada bağcıyı dövmek gibi kimsenin bir derdi yok. Hakikaten küçük ve gereksiz mevzular. Geçende Endüstri Meslek Lisesi ile ilgili de aynı konu oldu. Yeni bir inşaata başlanıyor. Sağlam ve sağlıklı bir okul yapıyoruz. Saygı duyuyorum ama okul mezunları derneği `Bizim burada duygusal bağımlılığımız var. Burayı taşımayın` diyor. Biri oraya duygusal bağlı biri buraya duygusal bağlı. Ne yapacağız? Niye taşımayayım?"
Paylaş