Uyanık "Bu toplum bir avuç zümre ile yönetilecek kadar sığ değil"

 

Uyanık’ın açıklamasının ardından Yönetim Kurulu üyeleri tek tek kendilerini tanıttılar. İlk Olarak kendisini tanıtan Yönetim Kurulu üyesi Egemen Ergun, konuşmasına 28 Aralık 2011 tarihinde, Şırnak’ın Uludere ilçesinde 34 vatandaşın öldürülmesini hatırlatarak başladı. Ergun; “Sözlerime öncelikle Uludere’de katledilen 34 vatandaşımızı anarak başlamak istiyorum ve yaşanan katliamı kınıyorum” dedi. Ergun’un ardından diğer Yönetim Kurulu üyeleri kendilerini tek tek tanıttılar.

 

Üyelerin kendilerini tanıtmalarının ardından Merkez İlçe Başkanı Uyanık, gündeme dair değerlendirmelerde bulunarak çıkartılan KHK’lar ile ilgili düşüncelerini paylaştı; Uyanık konuşmasında; “İlan edilen KHK ile 15-16 Temmuz sürecinde yaşananları sivil insanların karşı koymalarının yargı önünde muaf tutulacağı ve bundan sonraki süreci de kapsadığı algısı oluştu. Kendi, içlerinde ki Anayasa profesörü dahi bunu sonradan öğreniyor. Mecliste sorgulanarak, önergelerle, sindirilip paylaşılarak çıkartılmış yasalar toplumda bir değer ifade eder. Diğer türlüsü bir avuç insanın ‘ben yaptım oldu’ şekli ile getirilen önergelerin maalesef topluma yansıması faciaya dönüşür. Bunlar, toplumun birbirine kırdırılmasının alt yapısı, yasal zeminidir.  Bir önceki Adalet Bakanı uyardıktan sonra Anayasa profesörü de ‘bu yalnızca 15-16 Temmuz tarihinde yaşananları kapsamaktadır’ diyor. Bununla ilgili bizim hukukçu arkadaşımız bir çalışma yaptı. Bu toplum sadece bir avuç zümre üzerinden yönetilecek kadar, basit ve sığ değildir. Türkiye, çok kültürlüğü olan 80 milyon insan ile çok önemli bir ülkedir. Bir kabile devleti değildir, olmamalıdır. 80 yıllık kazanımların bir çırpıda birileri tarafından yok edilmesine bu toplum göz yummayacaktır” dedi.

 

Uyanık diğer HKH yasaları ile ilgili olarak; “Mevcut iktidarın şöyle bir sorunu var. Birilerine bir şeyleri söyletir, bunu bireysel çıkışmış gibi değerlendirir, toplumdan gelecek nabza göre de onun üzerinden devam edilir, ya da geri adım atılır. Çünkü bu iktidarın dünyadaki diğer iktidaralar benzemeyen bir özelliği var. Bu iktidarın sonsuz aldatılabilme ve kandırılabilme özelliği var. Bu iktidar istediği kadar aldatılabiliyor ancak bunu bedelini toplum ödüyor. Taşeron işçilere kadro verilmesi ne kadar güzel bir şey. Aileleri ile birlikte 4 milyon insan bunun heyecanı içerisinde ama bu iktidar bunu bile eline yüzüne bulaştırmayı başardı. Bunu meclis getirmek, sendikalar ile paylaşmak ve gerçekte yapmak bir keyiftir. Bunu bile KHK’nın içine sıkıştırıyorsun. İşçilerin belli bir sendikaya üye olmalarını yönlendirmesini yaparak bir sınav olacak diyorsun. Bu nasıl bir sınav olacak? Bu insanlar üç dil biliyor olsalar kol kuvveti ile çalışmazlar. İnsanları bu kadar açlığa ve yoksulluğu mahkum edip ondan sonarda ‘iktidar bende, bana geleceksiniz’ mantığını bu ülkenin aklı yüreği bir olan insanları artık kaldırmıyor. Böyle güzel bir olayı bile ben bilirim şeklinde sığlaştırıldığı bir dönemdeyiz” dedi.  Uyanık’ın ardından Gençlik Kolları Başkanı Avukat Eyüp Algül 696 sayılı KHK’nın olumsuzluklarını sıralayan bir açıklama yaptı.