“Direnç sadece emekli ve yaşlı kişilerle sınırlı kalsa iyi.
Bir de rölantide çalışmayı hayat şekli olarak seçmiş, hatta bu yaşam şeklini felsefesi haline getirmiş kişiler var.
Yaşları genç de olsa onlara göre Çanakkale demek sakinlik demek, doğallık demek, akşamları geç vakitlere kadar kafayı çekmek demek, dans etmek demek, denizde yüzmek, dağda yürüyüşler demek. Hatta aylak aylak dolaşmak demek.
Dolayısıyla bu kişiler Çanakkale’yi hareketlendirecek her şeye karşılar.
Gazetelerde, barlarda, sokaklarda asıl gürültüyü çıkaranlar da bunlar zaten. Kırık dökük de olsa ‘eski Çanakkale’yi savunuyorlar.
Bu kişiler için Çanakkale’de kanalizasyon arıtması olmasa da olur, sokaklar lağım kokabilir.
Çöpleri toplanmayınca da fazla gürültü yapmaz bu kişiler.
Depreme dayanıksız evlerde oturan, daracık ve kirli sokaklardan geçen bu kişilerin arabalarının lüks, kıyafetlerinin ise her daim baloluk olduğunu görürsünüz.
Eski rantlar tehlikeye düşünce panik de başladı.
Bu direniş öyle bir boyuta ulaştı ki ‘istemezükçüler’ işi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne karşı çıkmaya, Üniversite Uygulama Radyosu’nu kapattırma kampanyalarına, Yat Limanı’na karşı çıkmaya kadar götürdüler.”
Okuduğunuzu gayet iyi kavradığınızı düşünerek şimdi size soruyorum.
Palabıyık kendisi gibi düşünmeyenler için neler demiştir; özetle ;geç saatlere kadar kafayı çeken aylak aylak dolaşan balo kıyafetliler, çocuk yapma sorunu olanlar, çöpler ile yaşayanlar, lağım kokusuna itirazı olmayanlar”
Siz AKP İl Başkanı olarak AKP dışındaki vatandaşlarımızı, Çanakkalelileri bu şekilde yaftalar mısınız?
Yaftalarsanız diyecek hiçbir sözümüz yoktur. O zaman size Palabıyık ile geliştireceğiniz işbirliği hayırlı olsun. İyi destekler.
Çanakkaleliler şunu biliyorlar; Palabıyık’ın hakaretler yağdırdığı Çanakkaleliler sadece bir kesim değil, Çanakkale’de yaşamaktan mutlu olan, onun nimetlerinden faydalanan çok geniş bir kentli kesimidir.
Palabıyık’ın anlatımıyla sadece yaşlı ve emekli kişiler de değil.
Palabıyık’ın özellik ile Çanakkale’deki yaşlılar ve emekliler için bir özür borcu olduğunu bir kez daha hatırlatırım. Bu yaftalama tamamen Çanakkale’yi dönüştürmeye soyunmuş bir siyasal girişimin ifadesidir. Siz de şimdi zincirin bir parçası oldunuz. Artık unutmayın ki Palabıyık’ın yaftaladığı bu insanlar size karşı da tepkili olacaklardır.
Bu saldırı özünde Çanakkale yerel yönetiminin CHP’den alınması girişiminin ilk adımlarıdır.
Bu kadar net olan bir saldırıya vermiş olduğunuz destek ile; planın parçası olduğunuzu bu şekilde kamuoyuna deklere etmiş oldunuz.
Partinizin “Biz birlikte Türkiye’yiz.” sloganı artık Çanakkale’de daha çok tartışılır hale gelecektir, Palabıyık’a verdiğiniz destek ile…
İşin bir yönü daha var, sizin de açıklamalarınızda yer aldığı gibi hangi noktada bir gelişim için hareket edilmiştir ki ;”değişime karşı direnenler” olarak dilinize doladığınız Çanakkaleliler karşı durmuşlardır.
Bahsettiğiniz Kazdağları’nda altın üretimi ise,Yat limanı projesinin yeri konusundaki gelişmeler ise buna sonuna kadar karşı olacağız. Yaşamın , çevrenin, halkın karşısında olan her türlü girişime de karşı olacağız. Bu da en demokratik hakkımızdır.