Uslu Er; "Şikayet edemez çünkü işinden olur"

433
Kadınlar; iş hayatında, sosyal eşitsizliğin önüne geçerek `biz de varız` diyor. Bir yandan turizm rehberliği bir yandan işletme sahibi olan Sümeyra Uslıu Er de `Biz de varız` diyen emekçi kadınlardan biri. Çanakkale OLAY Gazetesi`ne özel açıklamalarda bulunan Sümeyra Uslu Er; "Turizm Rehberliği mezunuyum, şu anda da turizmin içindeyim, aynı zamanda da kırtasiye işletiyorum. Turizme stajyer olarak otobüslerde yardımcı rehberlik yapıyorum, öncesinde iki sene otel rehberliği yaptım. Şu anda da turlara yardımcı rehber olarak gidiyorum. Turizm gerçekten zor bir sektör; gecemiz, gündüzümüz, bayramımız yok. Sürekli seyahat etmek zorundayız. En çok zorlandığımız kısım sanırım yolculuk kısmı; çok seviyorum ama bütün vaktimi otobüslerde seyahat ederken harcıyoruz." dedi.
 
"Erkekler genellikle kendilerini üstün gördükleri için, benim üzerimde baskı yapabileceklerini düşünüyorlar." İfadelerini kullanan Uslu Er; "Mesela; ben olmasam da bazı kadın arkadaşlarımız `kaptanım sürekli bacaklarıma bakıyor` diyor. Ben o tarz durumları çok yaşamadım ama bizim çalıştığımız şekilde; hem küçüğüz, hem kadınız, hem de taciz edilebilir konumdaymışız gibi bakılıyor bize. Daha önce bu işi hiç yapmayan, bu sektörde hiç bulunmamış ve yaşı küçük olan kadınlar için gerçekten zor bir meslek. Yaşı küçük olan kadın çalışanlar işin başında biraz daha toz pembe bakıyor olaya, sadece işimi yapayım diye düşünüyor ama olay aslında o kadar da pürüzsüz değil. Bize bir baba ya da abi gibi yaklaşan elbette bir sürü insan var ama aynı zamanda bir kadın olduğumuz için bizi zorlayan da çok insan var. Erkeklerin bu kadar rahat davranmasının nedeni; çok uzun süreli bir tecrübeye sahipler ve tecrübesiz birini işe almakta zorlanıyorlar. Biraz da bu tecrübeye güveniyor olabilirler, beni şikayet etseler de zaten yerim sağlam diye düşünüyor olabilirler ya da zaten şikayet edemez çünkü işinden olur diye düşünüyorlar. Çünkü onun bağlantısı senin bağlantından daha güçlü." şeklinde konuştu. 
"Kendim gibi davranamadığım, daha mesafeli olduğum zamanlar oluyor"
İnsanların işe ihtiyacı olması durumunu avantaja çevirdiklerini dile getiren Uslu Er; "Öncelikle zaten stajla başlıyoruz biz bu işe; stajımız yanacak, başka bir yerde iş bulamayabilirim diye düşünüyor olabilir kadınlar. Kendim gibi davranamadığım, daha mesafeli olduğum zamanlar oluyor. Mesela ben bu sabah fuardaydım; turizm fuarında. Orada hosteslik yapıyordum; çay, kahve dağıtıyordum. Orada bir tane güvenlik abi duruyor. İlk günden beri çay, kahve istiyor, acıkınca poğaça istiyor. Diyorsun ki `insan sonuçta, vereyim` diyorsun ama mesela bu sabah bana `fıstığım günaydın` dedi. Ben senin nereden fıstığın oluyorum? Ondan sonra ona karşı düşüncem ve tavrım tamamen değişti, iyimser düşüncemi tamamen sömürdü orada mesela. Yaptığı yanlış davranışı fark etmesi uzun bir süre aldı, suratına bile bakmadım diyebilirim. Belli bir zamandan sonra anlayıp kendini geri çekti." ifadelerini kullandı.
 
"Ailemin rolü çok önemli"
Sosyal ve iş hayatında ailenin rolünün oldukça önemli olduğunu vurgulayan Uslu Er; "Ben mesela İzmit`ten çıkıp İstanbul`daki işlere gidiyorum. İzmit`te iş olanağı daha az. Ailem açısından şanslı biriyim, bana verdikleri güvenden ve benden aldıkları güvenden dolayı rahat biriyim. Mesela diyelim ki gecenin dördünde Kadıköy`den kalkış olacak, İzmit`ten 12-1`de çıkıp oradan havaalanı ve Kadıköy`e gidebiliyorum. Burada ailemin rolü çok önemli; ailem bu kadar bana güveniyor olmasaydı ben bu kadar özgüvenli olamazdım. İlk başlarda tedirginliklerim vardı, zamanla yola çıktıkça o tedirginlik azaldı. Mesela ülkenin bir ucuna mı gidilecek, zaman ya da mekan fark etmez ben giderim. Elbette ilk zamanlar bu yoktu. Nedeni ise; biraz aile içinde kalmaktan, dış dünyayı bilmiyorsun. Üniversiteyle beraber ailemin yanından ayrıldım, ardından ailemin güveniyle kendime daha çok güvenmeye başladım. Mesela; biz fuarda bir arkadaşımla daha birlikteydik, o da turizm okudu ama ailesi mesela ne otelde, ne turlara gitmesine izin veriyor. Gece 4 ya da 5`te kalkış olacağı zaman hem babası hem annesi onu işe kadar götürüyor, böyle olunca özellikle kadınlar özgüvenlerini elde edemiyor. Elbette koruma içgüdüsüyle yapıyorlar. Bu işin kadını erkeği yok; mesela valiz indirilmesi gerekiyor, ben de indiriyorum. Bana sen yapma dedikleri zamanlar oluyor ama ben fiziksel olarak yeterli olduğum bir noktada olduğumu hissediyorum açıkçası bu işte. " şeklinde konuştu.
"Belki müşteri kaybederim ama kişiliğimden kaybetmem."
"Ben orada sadece işimi yapıyorum ve bunu suiistimal ediyorlar" diyen Uslu Er; "Esnafken şöyle bir anımı anlatabilirim; biz fotokopi çıkartıyoruz, sonrasında fotokopiyi göndermek için whatssap gerekiyor ve telefon numarası vermemiz gerekiyor. Numaramızı aldı diye hemen mesaj yazmaya başlıyorlar, iş dışında mesajlar atıyor. Kendilerinde nasıl bu cesareti buluyorlar anlamıyorum. Evet hoşlanmış ya da tanışmak istiyor olabilir ama bunu karşındaki insanın düşüncelerini düşünmeden davranıyorlar. Ben orada sadece işimi yapıyorum ve bunu suiistimal ediyorlar. Orada da mesajlarına vs cevap vermiyorum, belki ben müşteri kaybederim ama kişiliğimden kaybetmem. " dedi.
 
"Karşındakini bir erkek olarak değil de bir insan olarak değerlendiriyorsun"
Karşındaki insanı kadın ya da erkek olarak değilde sadece bir insan olarak değerlendirdiğini belirten Uslu Er; "Turizm alanında ilerlemeyi düşünüyorum, onun için yabancı dil sınavına girdim ve onun sonuçlarını bekliyorum. Uğraşmamız gereken sadece kaptanlar değil, kaptanı ayrı, misafiri ağrı, restoranı ayrı, satışta bir sürü insanla uğraşıyoruz. Mesela; kibar bir şekilde yaklaşıyorsun, karşındakini bir erkek olarak değil de bir insan olarak değerlendiriyorsun ama onlar öyle değerlendirmiyor. Senin iyi niyetini hemen kullanıyorlar. Tatlım, güzelim, bebeğim gibi tabirler kullanıyorlar. O zaman da hemen `sen kaptansın bense rehberim, benimle düzgün konuş` diyebilmelisin ki kendine çekidüzen versin. Yoksa üzerinde baskın olduklarını düşünüyorlar. Ben bu tavırda olmak zorundaymışım gibi hissediyorum çünkü o sıra benim işime odaklanmıyor. Öte yandan erkek çalışanlara karşı daha çok abi kardeş gibi oluyorlar, onlara canım, cicim tarzında yaklaşmıyorlar. Erkeklerin tek derdi sadece iş oluyor açıkçası. O tavrını ortaya koymak zorundasın çünkü farklı geri dönüşler alabiliyorsun, elbette bizi kardeşi olarak görenler de vardır ama art niyetli yaklaşan birçok insan var. Burada devreye tamamen zihniyet giriyor." ifadelerini kullandı. 
"Acente değiştiren arkadaşlarım oldu"
Çalıştığın yerin gerçekten bazı problemlerin önüne geçtiğini vurgulayan Uslu Er; "Çalıştığım acenteyle da alakası var. Başka arkadaşlarımdan duyuyorum mesela; bir erkek rehbere bir kadın yardımcı rehber verebiliyorlar ya da tam tersi. Kadın rehbere erkek yardımcı rehber verildiği zaman, erkek yardımcı rehber kaptanlarla kalabiliyordu rehber istemediği zaman ama diyelim ki sen erkek bir rehberle kalacaksın, rehber kaptanlarla kalmak istemediği zaman, sen erkek rehberle kalmak zorunda kalıyorsun. Mesela benim çalıştığım acentede böyle değil, kadın rehbere kadın yardımcı rehber veriliyor. Başka acentelerde çalışan arkadaşlarım erkek rehberlerle aynı odada kalmak zorunda kaldı. Bazı arkadaşlarım odaya girmek istemiyorlardı, lobide kalmak istiyorlardı. Gerçekten zor bir durum. Bundan ötürü acente değiştiriyorlar." şeklinde konuştu.
(Dilan Kaynak) 
Paylaş