Uslan; “Bu iş daha bitmedi yeni başlıyor...”

DİSK Genel İş Sendikası Çanakkale Şubesi Başkanı Erdinç Uslan, emek cephesinde sevinç yaratan iş mahkemesinin işçiler için verdiği karar sonrasındaki gelişmelerin takip edilmesi gerektiğini söyledi.

632
İş Mahkemesi’nin verdiği karar ile üniversitenin kendi elemanı olduklarını kanıtlayan işçilere başından bu yana destek veren Uslan; “Mahkeme şu anda henüz işe iade davasını sonuçlandırmadı. İşe iade davası devam ediyor. Sonuçlanan dava, muvazaanın tespiti. Yani, şirket üzerinden iş yaptırıyorlar. Fakat çalışanlar üniversitenin kendi işini yapıyor. İşçi arkadaşlar muvazaa olup olmadığı ile ilgili dava açmışlardı. İş Mahkemesi, burada muvazaa olduğuna kanaat getirecek bir karar aldı. Yani, bu durumda muvazaa tespit oldu. Kanun gereği, muvazaa şeklinde işçi çalıştıran işyerlerinde çalışanlar otomatikman kendi personeli sayılıyor. Arkadaşlarımız bu anlamda kazanmış oldukları bu mahkemeyle üniversiteye karşı bir zafer kazandılar. Yani, üniversitenin kendi personeli olduklarını ispatladılar” dedi.
 
“Daha yeni başlıyor”
İş Mahkemesi’nin verdiği kararın üniversite yönetimi tarafından uygulanıp uygulanmayacağının takip edilmesi gerektiğini ifade eden Uslan; “Mahkeme kararının uygulanıp uygulanmayacağının bir süre içerisinde takip edilmesi gerekiyor. Çünkü, üniversite yönetiminin bunu uygulayıp uygulamayacağını bilmiyoruz. Uygulamayabilir gibi bir havada olabilir. O nedenle bunu hem biz hem de basın olarak takip etmeliyiz. Önümüzdeki süreçte eğer üniversite bunu uygulamazsa, bu konunun üzerine gidilmesi gerekir. Bu arada işe iade davasında da eğer işçilerin işe iadelerine karar verilecek bir karar çıkarsa, üniversite yönetiminin bu anlamda işçi arkadaşlarımızın haklarını koruyacak işler yapmasını kamuoyu olarak bekliyoruz. Bu karara çok sevindik. Ancak sürecin takip edilmesi gerekiyor. Çünkü, iş burada bitmedi. Daha yeni başlıyor” diye konuştu.
 
“Türkiye’de emsal teşkil edecek örnekler var”
İş Mahkemesi’nin verdiği kararın diğer taşeron işçiler içinde emsal teşkil ettiğini anımsatan Uslan, bu yönde bazı illerde de bu tür kararların alındığına dikkat çekti. Uslan şu şekilde konuştu: “Daha öncede bu tür kararlar var. Mesela Niğde Üniversitesi’nde de aynı şekilde muvazaa kararı alınmıştı. Türkiye’de birkaç tane emsal teşkil eden örnek yaşandı. Dolayısıyla bu muvazaa kelimesinin içini iyi doldurmamız gerekiyor. Bir kurum, taşeron firmaya iş yaptırırken, taşeron işçiyi o kurumda çalıştırmak üzere alırken, örneğin temizlik işçisi adıyla alıyor. Ama temizlik işçisi adıyla aldığı işçiyi, bilgisayar operatörü olarak kullanıyor veya üniversitenin muhasebesinde kullanıyor. Bu durumda kendi işini yaptırmış oluyor. Oysa ki ihaleye çıktığı iş temizlik işi. Ama bu kişiler temizlik işi yapmıyor ve masa başında çalışıyorlar. Bu durumda kendi işini yaptırdığı için kanun da ‘Eğer bir ihale sonucunda alınan işçi, taşeron firma üzerinden gelip işverenin kendi işini yapıyorsa o zaman bu işçiler, işverenin kendi kadrolu işçisi sayılır’ diyor. Şu anda üniversitedeki olay bunun tespitidir.”
Paylaş