Üretimleri, el emeği-göz nuru

Çanakkale`de 2007 yılında bir araya gelen kadınlar yok olmaya başlamış el ve seramik sanatını yeniden canlandırmak ve kendi ekonomik özgürlüklerini kazanmak amacıyla kurdukları kooperatifte faaliyetlerini sürdürüyor. Kadınlar, gazetemiz Çanakkale OLAY`a yaptıkları açıklamalarında çalışmaları ile ilgili bilgiler verdiler.

956
 
 
Bir grup kadının 2007 yılında kurduğu Girişimci Kadınlar Üretim ve Pazarlama Koperatifi Belediye İş Merkezindeki atölyelerdeki kadınların el emeği göz nuru çalışmaları ile faaliyete devam ediyor. Kadınlar, burada çeşitli el sanatları ve seramik sanatı üzerine üretim yapıyorlar. Ortaya çıkardıkları ürünleri bir yandan çeşitli fuar ve festivallerde tanıtıp satış yaparken diğer yandan da Aynalı Çarşı`da bulunan dükkanlarında satışa sunuyorlar. Biz de Çanakkale OLAY Gazetesi haber merkezi olarak, Girişimci Kadınlar Üretim ve Pazarlama Koperatifi üyesi kadınlarla atölyelerinde bir araya gelerek çalışmaları ile ilgili bilgiler aldık. Girişimci Kadınlar Üretim ve Pazarlama Koperatifi`nin kurulum süreci, bugüne kadar yapılan çalışmalar ve mevcut süreçte yaptıkları faaliyetlere ilişkin bilgiler veren Kooperatif Yöneticisi Hale Uzelli, Çanakkale Belediyesi`nin de desteklediğini ifade ediyor.
 
 
Önce eğitimini aldılar
Girişimci Kadınlar Üretim ve Pazarlama Koperatifi Yöneticisi Hale Uzelli kooperatifi kurmadan önce, Çanakkale Belediyesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Nedime Hanım Kız Meslek Lisesi ve Yerel Gündem 21`in ortak projesiyle çeşitli kurslarda eğitim aldıklarını söyledi.Uzelli; “Kooperatifimiz 2007 yılında, Çanakkale Belediyesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Nedime Hanım Kız Meslek Lisesi ve Yerel Gündem 21`in ortak oluşturduğu bir proje kapsamında 150 kadın olarak, çini, seramik, dikiş kursu, ev pansiyonculuğu gibi farklı alanlarda eğitim aldık. Bu kurslarda aldığımız eğitim sonucunda, kendi üreteceğimiz ürünleri bir kooperatif kurarak sergileme ve satışını yapma fikri oluştu. Bu kooperatifi kurmak için de, kooperatifçilik ve girişimcilik dersleri aldık. Kooperatifçilik ve girişimcilik derslerini tamamladıktan sonra, ben ve beraberimdeki birkaç kadın arkadaş ile kooperatifi kurmaya karar verdik. Tabi kooperatifi kurmak için belirli bir bütçe gerekiyordu. Biz de bu maliyeti karşılamak için, dönem boyunca yaptığımız ürünleri, Çanakkale ve ilçelerinde düzenlenen festivallerde satışa sunduk. Bu satışlardan elde ettiğimiz gelirle kooperatifimizi kurduk. Çanakkale Belediyesi`nin Belediye İş Merkezinde bize vermiş olduğu yerde atölye çalışmalarımıza başladık. Atölyemizin yeri eski bir sinema salonu olduğu için tadilat eksikliği vardı. Belediye başkanımız bu konuda da destek olarak, atölyede iyileştirmeler yaptı” diyerek kurulum süreci ile ilgili bilgiler verdi.
 
 
Konsolosluk da destek oldu!
Kooperatifi kurduktan sonra, ürettikleri çalışmaları sergileme ve pazarlama konusunda çeşitli sıkıntılar çektiklerini belirten Uzelli; “Kooperatifimizi ilk açtığımızda satış yapacak yerlerimiz yoktu. Biz de tanıtım amaçlı, sipariş alabilmek için Çanakkale Valiliği, Çanakkale Belediyesi gibi kurumlara ve otellere gittik. Üretmiş olduğumuz seramik, dikiş-nakış ürünleri ile birlikte Avustralya Konsolosluğu`na da bir ziyaret gerçekleştirdik. Konsolosluk yetkilileri, yapmış olduğumuz seramik ve el sanatlarından çok etkilendi. Konsolosluğun kadınlar ve çocukların yararına kullanılan belirli bir bütçelerinin olduğunu söylediler. Bu bütçeden faydalanmak içinde bir proje hazırlamamız istendi. Biz de projemizi hazırlayıp sunduk. Buradan aldığımız bütçeyle de atölyeye çömlekçi tornası, turnetler, karıştırma kazanı, dikiş makinesi, ovarlok makinası gibi araçlar aldık. Daha sonra yaptığımız ürünleri, unutulmakta olan seramik sanatını, unutturmamak adına da `bir dükkan açıp orada sergileyelim` dedik. Bunun için belediye başkanıyla görüştük, Aynalı Çarşı`dan bir yer istedik. Belediye başkanımız da bu talebimizi geri çevirmedi ve bize Aynalı Çarşı`dan kiralık bir yer verdi. 4 yıldır yaptığımız el sanatlarını burada satışa sunuyoruz” dedi.
 
 
Ürünlerini fuarlarda sergiliyorlar...
“İlk etapta sınırlı sayıda ürünlerimiz vardı” diyen Uzelli, “Bu eksikleri tamamlamak amacıyla, başka el sanatları üzerine de eğitim almaya başladık. Kişiye özel yaptığımız ürünler daha talep görüyor. Çanakkale ve ilçelerindeki festivallere katılarak ürünlerimizi tanıtıyoruz. Şuana kadar Bayramiç, Bozcaada, Ayvacık, Erenköy ve Gelibolu ilçesindeki festivallere katıldık. Aynı zamanda yaptığımız ürünleri çeşitli hediye fuarlarında da sergiliyoruz. İstanbul, İzmir, Ankara gibi şehirlerde yapılan fuarlara katıldık. Diğer şehirlerdeki fuarlara daha katılmaya çalışıyoruz ama fuardaki stand ücretleri fazla olduğu için ve yol-konaklama gibi masraflar olduğu için şehir dışındaki fuarlara gitmekte zorlanıyoruz. Sponsorlar aracılığı ile bunları karşılamaya çalışıyoruz. Çanakkale Ticaret Borsası 25-26 Nisan`da Konya`da gerçekleştireceği fuarda bizim de ücretsiz, ürünlerimizi orada tanıtıp satışını da yapabileceğimizi söylediler. Biz de o tarihte Konya fuarında olacağız” şeklinde konuştu.
 
“Ürünlerimiz el emeği-göz nuru”
Yaptıkları ürünlerin neredeyse tamamının el emeği olduğunu belirten Uzelli; “Mümkün olduğunca makine kullanmamaya çalışıyoruz. Kalıplarımızı kendimiz oyup, desenleri biz çıkartıyoruz. Yaptığımız ürünlerde kar payını çok koymuyoruz. Ama buna rağmen kimi müşteriler ürünleri pahalı buluyor ve indirim istiyor. Atölyemizde seramik, çini, keçe, baskı, ipek boyama, takı, telkari, ahşap gibi bölümlerde üretim yapıyoruz. Kooperatifimiz Türkiye`de benzeri olmayan bir kooperatif. Tarım kooperatifleri, yapı kooperatifleri var. Ama böyle geniş, kadınların el sanatlarıyla, kendi üretimleriyle oluşturulmuş geniş çaplı bir kooperatif yok`` diye vurguladı.
 
“Dizi izlemek yerine üretiyoruz”
Uzelli; “Burada bu çalışmaları yaparak boş vaktimizi değerlendiriyoruz. Evde oturup dizi izlemek yerine atölyede çalışmayı tercih ediyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin insanlar tarafından beğenilmesi bizi gururlandırıyor. Bir kadın olarak kendimize olan güvenimizi artırıyor, daha çok motive ediyor. Yaptığımız ürünleri dükkanda sattığımız için esnaflık mesleğinide öğrenmiş oluyoruz. Kooperatifimiz aynı zamanda bir sivil toplum kuruluşu görevini de üstleniyor. Kadın dernekleriyle bağlantılarımız var. Kadın Emeği ve İstihdam Platformu ile toplantılarımız ve belirli çalışmalarımız oluyor`` dedi.
 
“Özgecan kurtulsaydı ceza alırdı”
Özgecan Aslan`ın vahşice öldürülmesinin kendilerinde büyük bir öfke yarattığını belirten Kooperatif kurucularından Çimen Urgancı; “Kadınların değil erkeklerin eğitilmesi lazım. Artık iyice erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz. Bunu artık daha fazla hissediyoruz. Kimi kendine sanatçı diyenler, çıkıp bu cinayeti meşru kılmaya çalışıyor. Kadının açık giyinmesi neden gösteriliyor. Bu ülkede küçük kız ve erkek çocuklarına da tecavüz edildi. Bunlarda açık olduğu için mi tecavüze uğradılar? Ülkemizde kadın öldürenler mahkemede `namus için öldürdüm` deyince indirim alıyor. Özgecan, katilin elinden kurtulmak için biber gazı sıkmıştı. Bizim ülkemizde vatandaş kendi korumak için biber gazı yanında bulundurursa ceza alıyor. Eğer Özgecan o katilin elinden kurtulmuş olsaydı, bugün biber gazı kullandığı için ceza almış olacaktı. Böyle yasalar olduğu sürece, maalesef daha çok kadın cinayetine, kadına yönelik şiddete tanık olacağız. Türkiye`de kadınlar bir `mal` olarak görülüyor. Kadınlar giderek daha karanlık bir geleceğe itiliyor.`` diyerek tepkisini ve endişelerini dile getirdi.
Paylaş