Unutmuyoruz, unutturmayacağız… "Sivas katliamı insanlık suçudur"

379

 Sivas’ta 2 Temmuz 19993 tarihinde Pirsultan Abdal Şenlikleri kutlamalarına katılan aydınların bulunduğu Madımak Oteli, dinciler tarafından yakılmış ve 33 aydın hayatını kaybetmişti. Katliam, 24’üncü yılında yapılan açıklamalar ile kınandı.  2 Temmuz Sivas katliamı 24’üncü yıl dönümü dolayısı ile yaşanan katliamı kınayan açıklamalar yapıldı. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP Çanakkale Milletvekili Bülent Öz ile Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Eğitim Sen ve Eğitim İş Çanakkale Şubeleri tarafından yapın açıklamalarda katliamın ‘insanlık suçu’ olduğu vurgusu yapıldı. 

 
“Tarihimizin en karanlık sayfalarından biri”
Sivas katliamında yaşamını yitiren aydınlarımızı, sanatçılarımızı unutmadık, unutturmayacağız diyen Başkan Gökhan açıklamasında; 1993’ün Temmuz 2’si şüphesiz ki tarihimizin en karanlık sayfalarından biridir. O gün ‘Dönen Dönsün Ben Dönmezem Yolumdan’ sözlerinin sahibi ünlü halk ozanı Pir Sultan Abdal’ı anmak üzere Sivas’ta buluşan ozan, aydın ve sanatçılardan oluşan onlarca insanın, şeriat özlemli gericiler tarafından katledildiği gündür. Sevgiyi, hoşgörüyü, aydınlığa yürümeyi ilke edinmiş yurttaşlarımızın acımasızca ateşe verilmesini unutmadık, unutturmayacağız. Hala gerici özlemlerle beslenenler bilmelidir ki Atatürk İlkelerine, Cumhuriyet Devrimlerine olan inancımız ve bağlılığımız her zaman aydınlığa giden yolda ışığımız olacaktır. Barış ve adalet içerisinde bir arada yaşanacak günlerin yakın olması temennimle, Sivas’ta kaybettiğimiz aydınlarımızı rahmetle anıyor; insanlığı yakanları ve adalete kulak tıkayanları şiddetle kınıyorum. Buradan çağrıda bulunuyorum; ülkemizin her alanına adalet ve barış gelinceye birlik olacak ve mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
 
“Cumhuriyetin değerlerine yapılmış bir saldırı”
Madımak acısının Cumhuriyetin değerlerine yapılmış bir saldırı olduğunun vurgusunu yapan CHP’li Öz şunları ifade etti; “24 yıl önce Madımak ta yitirdiğimiz değerlerimiz sadece 35 can değil aslında binlerce yıllık değerlerimizdi. İnsanlığı yaktıkları bu kara leke, toplumun en kutuplaşmış hareketidir ve insanlık suçuna dönüşmüştür. Çünkü hedef aydınlarımız ve ülkemizin aydınlık geleceğiydi. Unutmayacağız ki, acımız taze kalacak ki toplumumuz bir daha böyle acılar yaşamasın. İlk gün ki gibi feryat edeceğiz ki hala kutuplaşmakta olan toplum olarak acıların ne demek olduğunun farkında olalım. Cumhuriyetimizin değerlerine yapılmış bu saldırıya sahip çıkan herkesin Madımak ortak acısıdır. Sarılamaz bir yara haline dönüşmüş madımak bugünde yüreğimizde yanıyor ve yarında içimizi yakmaya devam edecek. Bu sebeple toplumsal farkındalığın ne kadar önemli olduğuna bir kez daha dikkat etmemiz gerekiyor. Günümüzde hala toplumların din, dil, ırk ayrımıyla kutuplaştığını, küresel tehdit oluşturan terör örgütlerinin baskısı altında kaldığı günleri yaşıyoruz. Gelecek nesillerde barışın ve hoşgörünün hakim olması için kutuplaşmaların ve toplumsal baskıların ortadan kalması gerekmektedir ve Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm çabamız bu yöndedir. Fakat son günlerde artan adaletsizlik hala toplumu baskı altında tutmaktadır. Hedeflerimiz aydınlık bir gelecek olması gerekirken bu baskı ülkemizi hedeflerinden uzaklaştırmaktadır. Ülkemizin sarsılmaz bütünlüğüne yöneltilmiş bu saldırıyı 24 yıl önce olduğu gibi bugünde lanetliyorum ve Madımak Otelinde yaşamını kaybeden yurttaşlarımızı rahmet ve saygı ile anıyorum.

“Aynı işbirlikçi cahiller Atatürk resimlerini kaldırmaktalar”
ADD Çanakkale Şubesi tarafından 24 yıl önce Türkiye tarihinin en karanlık günlerinden birinin yaşandığını belirtilen açıklamada; “1919 yılı Eylül ayında Bağımsızlık Savaşımızın en net kararının alındığı ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ diye sonlandırılan kongreye ev sahipliği yapmış olan yerde; yani Sivas’ta bundan 24 yıl önce 2 Temmuz günü Cumhuriyet Tarihinin en karanlık günlerinden biri yaşanmıştır. Bağımsızlık ateşinin yakıldığı Manda ve Himayenin kabul edilemeyeceğinin, can pahasına iradi olarak ortaya konduğu topraklarda 96 yıl önce yenilen güçler, bu sefer yerli işbirlikçileriyle insanlarımızı yaktı. O gün, yani 2 Temmuz 1993 günü Madımak Oteli’nden yükselen kara dumanlar bir Anadolu aydınlanması olan Cumhuriyet’in ışığını, aydınlığını boğmaya yeltenen yerli işbirlikçi yobazlarca çıkartılmıştır. Bu caniliği yapanlar da yaptıranlar da bugün görülüyor ki başarılı olamadılar. Bu toprakların onurlu insanları böylesi insanlık dışı olayları kabul etmedi etmeyecektir bu böyle biline. Anı zihniyetin bugün okullarda Atatürk’ün resmilerinin kaldırıldığı belirtilen açıklamada son olarak,  96 yıl önce bağımsızlık aşkı ile yola çıkan Mustafa Kemal ve bir avuç arkadaşını bağrına basan Sivas halkına ihanet eden işbirlikçi hain kundakçılar, 2 Temmuz 1993 günü Anadolu aydınlanmasının ışığını tazelemeye gelenleri konuk etmek yerine aşağılık bir davranışla yakarak ölüme göndermişlerdir. ‘Cumhuriyet Sivas’ta Kuruldu, Sivas’ta Yıkılacak’ haykırışlarıyla saldırıya geçenler, aslında hizmet ettikleri odaklarla birlikte bu topraklardaki geleceklerini kararttıklarının bile ayırdın da olamayacak denli cahil ve bu toprakların yabancılarıdırlar. Aynı işbirlikçi cahiller bugün Çanakkale’mizde okullardan Atatürk resimlerini kaldırmaktalar, cihat çağrılarını afişe etmekteler, ama nafile. Cumhuriyet’in aydınlığında boğulacaklar. Cumhuriyetimiz, Bağımsızlık Savaşımızda olduğu gibi Polatlı önlerine çekilse de er geç İzmir’e ulaşacaktır. Vücutlarıyla 24 yıl önce aramızdan ayrılsalar da düşünceleriyle yüzyıllarca yaşayacak olan, Sivas’ta yitirdiğimiz canlarımızı saygıyla anıyoruz. Sivas, 96 yıl önce Mustafa Kemal ve arkadaşlarını nasıl bağrına bastıysa bugün de yanlışlarından döneceklerdir. Sivas yeniden birliğin, dayanışmanın, bağımsızlığın ve mücadelenin simgesi olacaktır”  Bundan hiç şüphemiz yoktur” ifadelerine yer verildi

“Katledilmek istenen adaletti”
Eğitim İş Çanakkale Şubesi 2 Temmuz’da katledilmek istenenin adalet olduğunu vurgulanan açıklamada; “Orada katledilmek istenen adaletti,  çağdaşlıktı, bağımsızlıktı ve özgürlüktü. Orada katledilmek istenen insanlıktı. 12 Eylül faşizminin öncesi Kahramanmaraş’ta ve Çorum’da faşist güruhlar eliyle oynanan ve din, mezhep, etnik kimlik farklılıklarını bir yana bırakarak emperyalizme karşı omuz omuza savaşarak çağdaşlaşmanın kapısını aralayan bu halkı yeniden bölme oyunu Sivas’ta da denendi. Aradan geçen 24 yılda katliamın üzerindeki sis perdesi tam olarak kaldırılmamıştır. Katliamın sorumluları baştan savma bir şekilde yargılanmış, göz önünde olan bazı insanlar cezalandırılmış ancak katliamda yöneticilerin ve siyasi iradenin rolü sorgulanmamıştır. AKP iktidarı, bazı demokratik kitle örgütlerinin "insanlık suçunda zaman aşımı olmaz" talebiyle açtığı davada, ‘zamanaşımı kararı’ verilmesini dönemin Başbakanı olan Tayyip Erdoğan, ‘Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun’ diye değerlendirmiş ve açıkça taraf olduğunu ilan etmiştir. Bütün bunlar yetmezmiş gibi geçtiğimiz günlerde, zaman aşımı nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne taşınan Sivas Katliamı davasına bakacak AYM üyesinin sanıkların avukatı olduğu ortaya çıkmıştır.  Ellerini kollarını sallaya sallaya gezen katiller, AKP’nin güdümündeki devlet eliyle ödüllendirilmiş, Sivas davasında katliamcıları savunanlar milletvekili, bakan olmuşlardır. Unutulmamalıdır ki, insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zamanaşımı olmaz. Ülkemizde Sivas katliamını yaratan koşulların henüz ortadan kalkmaması, Sivas olaylarından gerekli dersin çıkarılamadığını göstermektedir. Türkiye’de hala inanç ve etnik ayrımcılık yapılarak halkımız kamplara bölünmeye çalışılmaktadır. Bugün Gezi eylemleri sırasında hayatını kaybeden yurttaşlarımızın katilini koruyanlar ile Sivas katliamını yaptıran ve katillerini koruyan zihniyet aynıdır. Eğitim-İş olarak diyoruz ki: Cumhuriyetin kazanımları, Atatürk ilke ve devrimleri için tehdit oluşturan emperyalist güçler, gerici girişimler ve etnik ayrımcılıklar, milletimizin Cumhuriyet değerleriyle bütünleşmiş olması sayesinde hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaktır. Bu millet, kendisine bırakılan emanete sonsuza kadar sahip çıkacak, bu güzel coğrafyada barış ve kardeşlik içinde yaşamaya devam edecektir. Mutlaka bunun koşullarını yaratacaktır” denildi. 
 
“İnsanlık tarihinin büyük bir utanç yılı”
Eğitim Sen tarafından 2 Temmuz 1993 yılının insanlık tarihine büyük bir utanç olarak geçtiği belirtilen açıklamada; “Yüreğimizi yakan bir ateş olarak düşmesinin üzerinden 24 yıl geçti. Sivas katliamı, 24 yıldır en temel insani değerlerini yitirmemiş herkesin yüreğinde kanamaya devam eden derin bir yara olmayı sürdürmektedir. Katliamda aktif rol oynayan katillerin avukatlarından bazıları sonraki yıllarda AKP’den milletvekili seçilmiş, bazıları bakan yapılmış, hatta Anayasa Mahkemesi üyesi olarak atanarak ödüllendirilmiştir. Katillerin cezalandırılmaması için adeta seferber olan siyasi iktidar, Sivas katliamı davasının ‘zamanaşımı’na uğratılması için elinden geleni yaparak, katillerin cezasız kalmasında önemli rol oynamıştır. Sivas katliamı, tıpkı 1 Mayıs 77 katliamı, Malatya, Maraş, Çorum, Gazi Mahallesi katliamları gibi bilinçli bir şekilde karanlıkta bırakılarak unutturulmak istenmiş, siyasi sorumlular hesap vermemiş, katliamın arkasındaki karanlık güçler bilinçli olarak açığa çıkarılmamıştır. Türkiye’de, 12 Eylül darbe sürecinden itibaren benimsenen Türk-İslam sentezi politikalar ve onun üzerinden yükselen ırkçı, şoven ve gerici düşüncelerin sürekli beslenmesinin en acı sonuçlarından birisi 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta, Pir Sultan Abdal Kültür Şenliği ve bu şenliğe katılanlar hedef alınmıştır. Sivas katliamının hedefi, tıpkı geçmişteki benzer katliamlarda olduğu gibi, egemen inanç sisteminin dışında kalan Aleviler, yıllarca ezilen, sömürülen ve yok sayılanlar olmuştur. Saldırganların engellenmeyerek katliama çanak tutulması, ardından yaşanan trajedinin üzerinin örtülmesi için iktidarın nasıl seferber olduğunu unutmamız mümkün değildir. Toplumsal barışı tehdit eden her türlü saldırı ve katliamlara rağmen, Türkiye’de farklı inançların, farklı kimlik ve kültürlerinin barış içinde ve kardeşçe bir arada yaşama isteğindeki ısrarını sürdürmesi önemlidir. Ne yaşadığımız katliamları, ne de iktidarın bu katliamlar karşısında takındığı siyasi tavırları unutmamız elbette mümkün değildir. İnsanlık, kendisine karşı işlenmiş suçları, bu suçları işleyenleri ve yaşananlara sessiz kalanları asla unutmamıştır ve unutmayacaktır. Eğitim Sen olarak, 24 yıl önce Sivas katliamında, Sivas katliamı öncesinde ve sonrasında yaşanan bütün katliamlara hayatını kaybeden canlarımızı saygıyla anıyoruz” ifadelerine yer verildi. 
(Haber Merkezi)
Paylaş