Vakıf Üniversitesi tartışmalarına farklı bir bakış açısı getiren Prof. Dr. Ülkü Altınoluk, üniversitelerde aynı formatla kurulan, dolayısıyla birbirine benzeyen bölümlerle çıkış yakalanmasının zor olduğunu belirterek konuya ilişkin görüşlerini şöyle ifade etti:
”Çanakkale’de vakıf üniversitesi kurulmasıyla oluşan zemin, tartışma ortamında şekillendirilmektedir. Çanakkale, “farklılık” için ortamı bulmuştur. Uzmanlık alanları, disiplinler arası ilişkiler göz ardı edilmemelidir. Örneğin “Çanakkale Kültür, Sanat ve Tarih Üniversitesi”nin kurulması Çanakkale’ye dolayısıyla ulusumuza yepyeni ufuklar açacaktır. Bu tema Çanakkale misyonu ve vizyonu ile de bağdaşmaktadır. Zenginleştirilmiş bölümler ekip çalışması için ortam hazırlayacaktır. Ulusal ve uluslarası gelişmeler sanata ve sanatın geniş kesimlere ulaştırılması gereksinimini, her geçen gün biraz daha arttırmaktadır. Sanatın ve kültürün en iyi şekilde kavranması, yaşamın her alanında da başarıyı birlikte getirmektedir. Sanat ve kültür, üretimin her alanında ve boyutunda düzey ve önem açısından daha etkin bir konuma ulaşmıştır. Toplumun estetik değerlerinin yükseltilmesi ve estetik algılama yetisinin geliştirilmesi de 21. yüzyılın vazgeçilmez koşullarından biri durumuna gelmiştir. Küresel ve teknolojik gelişmeler bu gerçeği daha da belirgin kılmıştır.
Çanakkale’nin ulusumuzun tarihindeki önemi nedeniyle bu bölgedeki çalışmalar ve araştırmalar üniversite(lerimiz) aracılığıyla uluslararası boyuta taşınmaktadır ve taşınacaktır. Öğrencilerimizin bilgiye ulaşma, analitik bakış ve sentez yeteneklerinin kullanabilecekleri ve bunları paylaşabilecekleri “bu özellikli ortamda”, eğitimin şartı olan,aAyrıntılı düşünme ve karar verme, mevcut örneklerin analizi, mesleki ve etik sorumluluk bilincine sahip olmaları mümkün olabilecektir.
Çanakkale Valisinin girişimleri iyi değerlendirilmelidir
Birkaç yıl önce bu konuları paylaştığımız Ertuğrul Günay ve İsmet Yılmaz ilgi göstermişler, yanımızda YÖK’ü aramışlar fakat sonra takip edilememiştir. Bu bakımdan da Çanakkale Valisi’nin girişim(leri) iyi değerlendirilmelidir. Bu düşünülen üniversitenin akademik öncelikleri tarih, sanat, kültür, arkeoloji, coğrafya, tasarım vb. sanat ve bilim dallarında yoğunlaşmak, bu alanlarda uluslararası düzeyde söz sahibi olabilmek için de planlama yapmak, projeler üretmek olmalıdır. ÇOMÜ’nin zengin akademik altyapısı, birikimi ve vizyonu yapılacak çalışmalara önemli katkı sağlayacaktır kanısındayım” dedi.
Bugüne kadar kentin çeşitli konularında çözümler üretme konusunda da önemli paylaşımlarda bulunan Prof. Dr. Ülkü Altınoluk Güzelyalı ve Erenköy bölgesinde görmüş olduğu eksiklikler ve çözüm noktasında yapılacak konulara ilişkinde görüşlerini şu şekilde ifade etti:”Çanakkale-İzmir karayolu Jandarma Kampı kesimindeki teknik sorun çözülememiştir. Eski İzmir yolu daralmış, üstünden geçen yolun baskısı altında kalmıştır. Göz yanılgısına da zemin hazırlayan bu yollar için uygun malzeme seçilmesi koşuluyla; üst yol için bariyere, alt yol için ise yaya, bisiklet ve motorlu araç bandlarına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu yollarda teknik ve estetik çalışma yapılmazsa, burada yakın yıllarda yaşanan ve kayıplara neden olan büyük kazanın benzeri tekrarlanabilir. Çanakkale’yi İzmir’e bağlayan karayolunun Erenköy kesiminden Güzelyalı’ya bağlanan alternatif yol taşlı, çakıllı ve kullanılamaz haldedir. Bu toprak yol yağmurlarda büsbütün harab olmaktadır. Yangın, kaza, deprem vb. nedeniyle İzmir yolundaki herhangi bir tıkanmada çare olacak tek arter burasıdır. Ayrıca Gelibolu Yarımadası’nı karşıdan seyretmek isteyen veya Troia Milli Parkı’nı denizi takibederek görmek isteyen turistler bu uygunsuz ve sağlıksız koşullar nedeniyle buradan geri dönmekteler “kalış” sürelerini kısaltmaktadırlar. Bu arter teknik ve estetik altyapıyla yaya, bisiklet ve motorlu araç trafiği için düzenlenmeli, dinlenme ve tanıtım alanlarıyla zenginleştirilmelidir.”
