Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ikinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle bir mektup kaleme aldı. Gökhan`ın, "Bu şehrin halkı, esnafı hiçbir montaja, yalana ve iftiraya inanmadı inanmayacak. Pazar esnafımızla bir araya gelerek, kararı verdik. 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu" sözlerine yer verdiği mektup; Çanakkale halkına ulaştırılıyor.
"İlk tur seçim yine hiç de eşit olmayan şartlarda gerçekleşti"
Başkan Gökhan`ın kaleme aldığı mektupta, "14 Mayıs 2023 Pazar günü gerçekleşen seçimleri büyük bir katılımla gerçekleştirdik, bizleri Türkiye Büyük Millet Meclisinde temsil edecek milletvekillerimizi seçtik, Çanakkalemizin vekillerini tebrik ediyor, başarılar diliyorum, sandığa giderek demokratik hakkını kullanan siz değerli hemşerime de teşekkür ediyorum. Ancak aynı gün yaptığımız tercihlerle, yeni Cumhurbaşkanımızı seçemedik, Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı. Anafartalar Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün bize armağanı laik, demokratik, Türkiye cumhuriyetimizin 13. Cumhurbaşkanını seçmek için 28 Mayıs Pazar günü yeniden sandık başına gideceğiz. İlk tur seçim maalesef yine hiç de eşit olmayan şartlarda gerçekleşti. Devletin olanakları, sarayın dudak uçuklatan bütçesi ile iktidar partisi yine yalan ve iftiraya sırtını dayayan bir kampanya yürüttü. 13.Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı mensupları akıl almaz, vicdana sığmaz iftira ve yalanlarla itibarsızlaştırılmaya çalışıldı" sözlerine yer verildi.
"Ülkemizin adını domuz bağlarıyla, andıran HÜDAPAR`ı milletin meclisine taşıdılar"
Seçim öncesi sürece değinen Gökhan, "Tüm bu ağır itham ve iftiralara, tehditlere rağmen 13.Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bir Cumhurbaşkanından bekleneceği gibi herkesi kucaklayan, birleştirici bir dil ve söylemle son derece başarılı ve saygıdeğer bir kampanya süreci yaşattı. Kendisine ve altılı masaya yapılan tüm karalama kampanyalarına, saldırılara, tehditlere, ağır ithamlara, düzmece videolara karşı her zaman soğukkanlılığını, ferasetini korudu ve böylelikle milyonların sükûnet içinde bir seçim kampanyası yaşamasının da garantörü oldu. Adı ne akçeli işlerle ne ihalelerle ne ahlaksızlık ne hırsızlık hele ki terörle asla bir araya getirilemeyecek olan Sayın Genel Başkanımın üzerine sadece oy avcılığı için bu yalanlarla, iftiralarla gelenleri önce halkımızın vicdanına sonra Allah`a havale ediyorum. Bu büyük günahı işleyip kul hakkı yiyenler, onlar ki hesap gününe inanırlar, bu iftiraların, bu yalanların hesabını önce vicdanlarının, sonra Allah`ın huzurunda nasıl verecekler çok merak ediyorum. Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu`nun adını terörle birlikte ananlar; ülkemizin adını domuz bağlarıyla, ölüm evleriyle, tüyler ürperten cinayetlerle birlikte andıran HÜDAPAR`ı milletin meclisine taşıdılar" dedi.
"Kılıçdaroğlu`ndan asla pes etmemeyi öğrendik"
Gökhan Çanakkale halkına yazdığı mektubunda haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı pes etmeyeceklerini belirterek, "Kıymetli Hemşerim; ülkemiz 20 yılı aşkın süredir mücadele ettiği girdabın içinde çok zaman, çok emek, çok kıymet, çok varlığını kaybetti. İktidar partisi ve küçük ortağının ceberut, hak, hukuk tanımaz, ötekileştiren, ayrıştıran tutumu milyonlarca mutsuz insan, umutsuz genç yarattı. Pek çok genç gitti sevdiği topraklardan, geleceğini uzak ülkelerde aramak, insan gibi yaşamak için. Ne kurumlar ne kanunlar ne kamu düzeni kaldı güven duyabileceğimiz. Ama bize enseyi karartmamak, mücadele etmek, değişip, dönüştürmek öğretildi, biz hak, hukuk adalet uğruna günlerce yürüyen, her tehdidi, zorbalığı göze alan Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu`ndan asla pes etmemeyi öğrendik" ifadelerine yer verdi.
"Yılgınlığa, yorgunluğa, pes etmeye yer yok"
"Yine, yeniden, hatta daha da çoğalarak yeniden oyumuzu kullanacağız" sözlerine vurgu yapan Gökhan, "28 Mayıs Pazar sabahı erkenden kalkıp, adeta bir bayram sabahı gibi en güzel giysilerimizi giyip, eşimiz, dostumuz, komşumuzla el ele, kol kola sandıklara gideceğiz. Oyunu kullanmamış eşi, dostu da bulup, mutlaka sandığa gitmeye ikna edeceğiz. Değerli Hemşerim 2002 yılından buyana güzel şehrimin, siz güzel insanlarına belediye başkanınız olarak hizmet ediyorum. Bu uzun sürede geçen dört dönem boyunca beni destekleyerek temsilciniz seçtiniz ve kentin yönetimini, kamunun kaynaklarını bana emanet ettiniz. Emanetiniz her zaman baş tacım oldu, bana güveninizse en kıymetli hazinem" dedi.
"Onların gündeminde sen, ben, biz yokuz"Gökhan mektubunu şu sözlerle sonlandırdı, "Size hiçbir koşulda yalan söylemedim, aldatmadım, tepeden bakmadım, hep yanınızda, hep yakınınızda oldum. Şimdi sizden bir ricam var; tarihsel bir dönemecin ucundayız. Sevgili hemşerilerim sizi yalanlarla, iftiralarla, algı yönetimleriyle etkilemeye çalışan insanlara kapılarınızı kapatın, onlara hakkınızı helal etmeyin. Son 20 yılın, türedi zenginlerine bakın ve bir de kendi halinize. Mutlaka vardır etrafınızda daha önce hiçbir şeyi olmayıp şimdi Karun gibi olanlar. Ülkemizi 10 milyon düzensiz mültecinin cirit attığı bir yer haline getirenlere, Kadına karşı şiddeti savunan, çocuk düşmanı, karma eğitim düşmanlarına, Ülkemizi uyuşturucu bataklığına sürükleyenlere, Depremzedeye çadır satan, kan satan bu düzene hakkınızı helal etmeyin, onların gündeminde sen, ben, biz yokuz. Onlar kendilerinin ve zenginliklerinin peşinde, onların gündeminde yolsuzluklar, hukuksuzluklar, adaletsizlikler yok... Çünkü beslendikleri yer tam da burası, hukukun, insan haklarının, adaletin olmadığı bir düzen. Sevgili hemşerim yalanla, iftirayla, boş sözlerle aklınızı karıştırmak isteyenlere, bizleri bölmek, ayrıştırmak, düşman etmek isteyenlere ne olur gereken cevabı sandıkta verin. Sana inanıyor ve güveniyorum sevgili hemşerim sandıkları yine bayram yerine çevireceğimize, açılan her sandıktan özlediğimiz güzel günleri çıkaracağımıza hiç şüphem yok. Sözlerime burada son verirken yaklaşan Kurban Bayramınızı da tebrik eder, sevdiklerinizle huzurlu, mutlu, sağlıklı bir ömür dilerim."
(Nevin Yüksel)