Tuta'nın kaynağına girilmeli
Çanakkale Ziraat Odası eski Başkanı İlhan Ulus, tuta zararlısı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Ulus, 2014 yılında görülmeye başlayan tuta zararlısının, bu yılda görülmeye başlandığını belirtti. Antalya’daki fidelerde tuta zararlısı çıktığını ifade eden Ulus; “Büyük ihtimalle bunun önlemi alınmaz ise, bu durum Antalya’ya bildirilip oradaki İl Müdürlüğü vasıtası ile bu fideler ilaçlanıp dezenfekte edilmezse, sevkiyata başlamadan önce bunun önlemi alınmazsa, biz burada yine aynı zararı görmeye devam ederiz” dedi. Ulus, çiftçinin bu yılda zarar görmesi halinde, çiftçilik yapmasının mümkün olmayacağının altını çizdi.
“İnsanlar tuzak alma zorunluluğunda bırakıldı”
2014 yılında görülmeye başlanan tuta zararlısının önlem alınmaz ise bu yılda yüzlerce çiftçiyi etkileyeceğini ifade eden Ulus; “Tuta 2014 yılından beri Çanakkale’de olan bir sıkıntı. Birde 2016 yılında yaşandı. O zaman bunu kimse bilmediği için insanlar ciddi sıkıntı yaşadı. Ancak öğrenilmiş olunmasına rağmen 2016 yılında bunun önüne geçemediler. Daha önceki turfanda domateslerin bittikten sonra ihmal edilmesi gibi ciddi sıkıntılar yaşandı. Bunlar bahane edilmişti. Bu yıl, Tarım İl Müdürlüğü ve Ziraat Odası bir çalışma yaptı. Bu çalışmanın sonrasında ise tuta ile ilgili bilgilendirme yapıldı. Valilik kararı ile tuzaklar alınacak denildi. Bunun sonucunda da insanlar zorlandı. Tuzak alınmasının zorunluluk olmasına çalışıldı. İnsanlar dönüm başına dört tane tuzak alıma zorunluluğunda bırakıldı” diye konuştu.
“Gelen fidelerde tuta var”
Gelen fidelerde önlem alınmaz ise tutaların burada yumurtlamaya başlayacağını söyleyen Ulus açıklamasına; “Şu anda Antalya’dan fideler gelmeye başladı. Görüyoruz ki gelen fidelerde tuta var. Yaprakların içine girmiş turtalar buraya geliyor. Bunlar birkaç gün sonra yapraktan çıkacak ve tuta vaziyetine gelecek. Dikildikten sonrada toprağa gidecek, bunlar yumurtlamaya başlayacak. Bu, yine geçen seneki duruma dönecek. Böyle bir durum söz konusu. Biz bunu Tarım İl Müdürlüğü’ne de bildirdik. Onlarda büyük ihtimalle gelip göreceklerdir. Ama büyük ihtimalle bunun önlemi alınmaz ise bu durum Antalya’ya bildirilip oradaki İl Müdürlüğü vasıtası ile bu fideler ilaçlanıp dezenfekte edilmezse, sevkiyata başlamadan önce bunun önlemi alınmazsa, biz burada yine aynı zararı görmeye devam ederiz. Bu işin başı Antalya’daki fideler. Bu fideler orada sıkı bir şekilde denetlenmeli ve orada bu kaynak kurutulmalı yoksa bizim çiftçimiz zarar görmeye devam edecektir” şeklinde devam etti. Geçen yıllarda çiftçilerin ciddi anlamda zarar görerek sıfır çektiğini ifade eden Uslu; Geçen yıllarda, 30 dönüm alan dikip sıfır çeken arkadaşlarımız oldu. Hiçbir şey almayan arkadaşlarımız oldu. Bu yılda böyle bir zarar görüldüğünde bu çiftçiliğin yapılması mümkün değildir. Bazı arkadaşlarda Çanakkale’de tarla domatesinin bittiğini, sera domatesçiliğinin yapılması gerektiğini savunuyorlar. Bu yanlış bir fikirdir, herkesin sera yapma olanağı yoktur. Çanakkale domatesçiliğinin devam edebilmesi içinde bu tuta ile mücadele edilmesi şarttır. Bu nedenle, herkes yapamayacağına garibanları tarla domatesine devam edeceğine göre, tuta ile mücadelenin Antalya’da başlaması gerektiğini düşünüyorum. Bakanlık Antalya’daki fidelikleri ya da buradaki ilaç bayilerimiz nerelere fide yaptırıyorsa bütün il ve İlçe m-Müdürlülüklerine yazı yazarak orada bu fidelerin denetlenmesini sağlamalı. En azından tutanın gelişi durdurulmalı” dedi.
“Seralar ciddi anlamda denetlenmeli”
Son olarak seraların tuta zararlısına karşı ciddi anlamda denetlenmesi gerektiğini söyleyen Uslu; “Tuta yaprağın içine girerek buraya geliyor. Yumurtadan çıktıktan sonra kurt haline geliyor. Bir hafta kadar orada kalıyor, beslenip büyüyor, sonra tuta haline geliyor, kendini korumaya alıyor ve ilaç da daha sonra fayda etmiyor. Öldüremiyorsunuz. Kelebek haline geldikten sonrada öldüremiyorsunuz. Bu yüzden yumurta palazlandıktan sonraki kurt durumunda öldürebiliyorsunuz. Burada ki en önemli konu seraların ciddi anlamda denetlenmesi. Biz bunu bekliyoruz. Seraların ilaçlanıp dezenfekte edilmesi lazım. Başka türlü bunun bir çaresi yok” şeklinde konuştu.
(Oya Koyuncu)