Türkiye`de geleneksel eğitim anlayışı; dayak!
Çanakkale Barosu ve Türk Hukukçular Derneği tarafından düzenlenen “Çocuğa Dokunmak” konulu panelde çocuk istismarına dikkat çekildi. Panelde öfke ve şiddet gösteren ailede yetişen çocukların yaşadıklarına örnekler verilirken, çocuğu yasal olarak korumanın ve kollamanın önemine vurgu yapıldı.
Açılış konuşmalarının ardından moderatörlüğünü Türk Hukukçu Kadınlar Derneği Başkanı Av. Alev Toker`in yaptığı panel Büyük Truva Oteli`nde gerçekleştirildi. Maltepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Prof.Sevil Atauz, Dikkat Çocuk Var Derneği Başkanı Prof.Dr.Oğuz Polat, Aile ve Sosyal Politikalar Çanakkale İl Müdürlüğü Sosyal Hizmet Uzmanı Nuray Gümrükçü ve Sosyal Hizmet Uzmanı Mehmet Kazancı, Çanakkale Barosu`ndan Av. Şennur Tarak ve İstanbul Barosu`ndan Av. Füsun Akyener panelde konuşmacı olarak yer aldı.
“Çocuğa Dokunmak” konulu panelde panelistler çocuğun toplum içinde maruz kaldığı her türlü istismara dikkat çekerek, çözüm yolları aradı. Başta küçük yaşta çalıştırılmak zorunda kalan çocuk işçilerin psikolojisini, suça itilen çocukları ve şiddet gören çocuklara uygulanan istismar biçimlerini irdeleyen uzmanlar şiddet ve istismara uğrayan çocuklar ile ilgili istatistiki kayıtların yeterli düzeyde tutulmadığına da dikkat çekti. Panelde uzmanlar çocuk istismarının hassas bir konu olduğunu ve multidisipliner bir şekilde değişik meslek kolları ile birlikte koordinasyon halinde çalışılması gerektiğini belirterek, Türkiye`de artan şiddet olaylarının kökeninde şiddete hassasiyet ve bilinçlenme düzeyinin artması kadar, suça caydırıcılığın yeterli olup olmadığının da dikkate alınması gerektiğini belirttiler. Panelde konuşan Dikkat Çocuk Var Derneği Başkanı Prof.Dr.Oğuz Polat Türkiye`de geleneksel eğitim anlayışının dayak olduğunu belirterek, şiddete en fazla maruz kalan kesimlerden birinin ise evde ve okulda çocuklar olduğunu belirtti. Çocuğa uygulanan istismarın önüne geçilmesi için zincirin her halkasının sağlıklı olması gerektiğini belirten Polat, sosyal hizmet uzmanından, psikolog ve doktorların şiddeti derecesiyle birlikte raporlayarak yargıya intikal ettirmesi kadar uzanan süreçte herkesin duyarlı olması gerektiğini kaydetti. Cinsel istismar yanında ensest ilişkiye de değinen Polat ensest ilişki mağdurlarının ileriki hayatlarında frijit ya da abartı ve sağlıklı seçim yapamadan ilişki yaşadığını belirtti. Cinsel istismara uğrayan çocuğun içine kapandığını, kendisini suçladığını, ağlama nöbetleri geçirdiğini belirten Polat, Türkiye`de çocuk yaşta yapılan evliliklerin de yüzde 40`ının şiddet içerdiğini söyledi. Polat: “Toplumsal duyarlılığımız artarsa ne Sakarya`da 20 kişi bir olup da birine tecavüz etmeye kalkar, ne de Mardin`de tecavüz eden kişi kendini savunurken o zaten hafif kızdı diye tanımlayabilir” dedi. Panelde öfke ve şiddet gösteren ailede yetişen çocukların yaşadıklarına örnekler verilirken, çocuğu yasal olarak korumanın ve kollamanın önemine vurgu yapıldı.