Uzun yıllar önce “Çanakkale bir turizm kenti değildir” başlıklı bir yazı yazmıştım.
Bir çok kesimden tepkiler almıştım.
Nasıl olurda sen, “Çanakkale’ye turizm kenti değildir dersin” diyenler bugün Çanakkale kentinin turizmden kazandığı bir gelir yoktur demektedirler.
Tarihi, doğal güzellikleri, kültürü, mitolojideki yeri itibarıyla objektif olarak bir turizm kenti olma noktasında son derece olumlu özelliklere sahip olan bu kent bu özelliklerini fırsata çevirememiştir.
Bu konuda bazı çabalar içersinde olduğumuz da doğrudur.
Bugüne kadar çeşitli çalıştaylar ,arama konferansları ile bu konuda adımlar atılmaya çalışıldı.
Fakat bu çabaların verdiği somut bir kazanım henüz yok.
O zaman bir yerde bir yanlış yapılmaktadır.
Kentte turizmin gelişmesi için ele alınacak ilk halka, turizm disiplinin kent insanı nezdinde bilince çıkarılmasıdır.
Kent insanlarının , turizmci gibi davranacak bir bilince taşınması gerekmektedir.
Ayrıca turizm sektöründe faaliyet gösteren herkesin kapasite olarak , gelen konukların tüm taleplerini karşılayacak yetkinliğe ulaştırılması çok önemlidir.
Adres soran bir misafire “sağdan git bulursun” diyen bir vatandaş ,lokantada Çanakkale’ye özgü bir yemek yemek isteyen bir konuğa verecek cevabı olmayan bir çalışanın olduğu koşullarda çuvaldızı oturup kendimize batırmalıyız.
Turizm sektöründe gelişmenin ilk ve vazgeçilmez koşulu hizmet kavramının bu anlamda insan kalitesi ile içinin doldurulması ihmal edilmemelidir.
Turizm yatırımları, aktiviteler, organizasyonlar tabiî ki olmazsa olmazlar arasındadır.
Kendi doğal sermayesini kullanıp, turizmin nimetlerinden faydalanamayan hiç kimse bu sektörde ilave yatırımlar yapmaz.
Bugün olduğu gibi “turizmden para kazanamıyoruz” diyerek hayıflanıp durur.
Önce hep birlikte turizm kenti olmak iradesi ile avantajlarımızın farkında olarak hizmet kalitesini geliştirecek bir bilinç düzeyi yaratalım.
Bu konuda kentte ne yazık ki sorumluluk üstlenmiş kimse yoktur.
Meslek odaları mı, yerel yönetim mi, üniversite mi, kalkınma ajansı mı; kim bu konuda ne yapmıştır?
Ne yazık ki hiçbir şey yapılmamaktadır?
Bu arada hemen şunu belirteyim;bizim insanımız bu konuda mükemmeldir, her konuda yetkindir, böyle bir eğitime ihtiyacı yoktur deniyorsa bütün yazdıklarımı geri alıyorum!
Bu sorumlulukları yerine getirmiş herkesi de ayrıca kutluyorum.
Zaten bir zaafımız da bu değil midir?
Gerçekleri kabul etmemek; hemen zeytinyağ gibi su üzerine çıkmak…
Turizm Haftası ve yeni turizm sezonu tüm Çanakkale’ye hayırlı olsun.