CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Avukat Muharrem Erkek, şarkıcı Gülşen`in de tutuklu bulunduğu Bakırköy Kadın Cezaevi`ne ziyarette bulundu. Halen müşahede altında bulunan Gülşen ile görüşmediğini ifade eden Erkek, burada Gezi tutukluları Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Mine Özerdem ve Avcılar eski Belediye Başkanı Handan Toprak Benli ile görüştüğünü söyledi. "Handan Hanım yaklaşık 5 aydır tutuklu hala iddianame bile düzenlenmedi" diyen Erkek, "Hukuken sorumluluğu olmayan bazı olaylar nedeni ile cezaevinde" dedi.
"Bir kişinin intikam duyguları suçsuz insanları cezaevinde tutuyor"
Erkek, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Mine Özerdem konusunda ise, "Gezi Davası`nı hepimiz biliyoruz; Bir kişinin intikam duyguları suçsuz insanları cezaevinde tutuyor. Gezi bir halk hareketedir. Herhangi bir kimsenin, organize edeceği ya da finanse edebileceği bir hareket değil. Hepimiz oradaydık, milyonlar oradaydık. Ancak, Gezi`nin hala Sarayın duvarları arasında büyük bir korku yarattığı için bu insanları cezalandırmak istiyorlar. Kurguya dayalı tüm iddialar, tüm kumpas davaları, bir gün gelir mutlaka çöker. Bu da çökecek. Bu ülkede mutlaka demokratik hukuk devletini tesis edeceğiz. Yargıyı, yürütmenin tahakkümünden kurtaracağız. Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Mine Özerdem... Bunlar suçsuz insanlar. Mesleklerinde başarılı, pırıl pırıl dürüst, ahlaklı insanlar. Bu insanlar niçin cezaevinde? Gezi`ye katıldıkları için. Bu insanlar demokratik haklarını kullanmayacaklar mı? Gezi`de gencecik insanlar öldü, kim öldürdü onları? Bu dosyaların hepsi zamanı geldiğinde açılır, hukuk çerçevesinde incelenir. Umarım bu Gezi kararı da en kısa zamanda bozulur" dedi.
"Gülşen`in cezaevinde kaldığı her süre hukuk katliamıdır"
Erkek, "Bugün birçok suçsuz insan, gazeteci, akademisyen, bilim insanı, öğrenci, genç, kadın, sanatçı cezaevindeler. Çünkü otoriter tek adam rejimleri çatışmadan beslenir. Bunların hepsine son vereceğiz, bu adaletsiz düzeni değiştireceğiz kimsenin endişesi olmasın... Gülşen şuanda doğal olarak müşahedede, tek başına kalıyor. İtirazla umarım tahliye olur. Çünkü onun, cezaevinde kaldığı her süre büyük bir hukuk katliamıdır. Aylar önce söylenmiş bir söz, bugün niye infial yarattı. Birileri bilinçli olarak bunu öne çıkardı, nefret oluşturdu, trollerini devreye soktu, yargıdaki tetikçilerini devreye soktu ve tutuklama gerçekleşti. Neler söyleyenler var bu ülkede? Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk`e, ağır ve alenen hakaretler ediliyor bu memlekette. `Namaz kılmayanlar öldürülebilir` diyenler var, `oruç tutmayanlar sopa ile cezalandırılır` diyenler var. Bunlar halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmiyor da, Gülşen mi tahrik ediyor. Bu tutuklamalar, gözdağları, hukuksuzluklar, adaletsizlik bu sistemde artarak devam eder, bitmez. Onun için ilk seçimde iktidar olacağız ve bu sistemi değiştireceğiz. Bir sanatçı, niçin cezaevinde olsun? Söylediği söze katılmayabilirsiniz, eleştirebilirsiniz... Bu memlekette Atatürk`e `sapık` diyenler tutuklandı mı? Kadınlara `sürtük` diyen tutuklandı mı? Bu memlekette toplumun büyük kesimlerine hakaretler edenler tutuklandı mı? Gülşen neden tutuklansın. Özür dilemiş, aylar önce yapılmış, söylenmiş bir söz için tutuklama neden? Ama işte, yargının belli bir kesimi, özellikle sulh ceza hakimlikleri sarayın silahına dönüşmüş durumda. Tutuklama bir tedbirdir, ama saray iktidarında tutuklama, cezaya ve infaza dönüşmüştür. Onun için bunların hepsini düzelteceğiz" dedi
(Seçkin Sağlam)